Rojavalılar Newroz’u işgal kaygısıyla kutluyor...

Fehim IŞIK

Suriye’de 2011 Mart’ında yaşanan iç savaştan sonra Rojava adım adım özgürlüğe yürüdü.
Bu yürüyüş geçtiğimiz yıl Rojava’da halkların Newroz’u kendi özgür iradeleriyle ve coşkuyla kutlamalarını beraberinde getirmişti.
Rojava’nın özgür Newroz’unun üzerinden bir yıl daha geçti.
2014 Newroz’una Rojava, sadece ilan edilen özerklikle değil, üç ayrı kantonda oluşturduğu yönetimlerle girdi. Afrin, Kobani ve Cızire kantonları 2014 Newroz’unu halklar, farklı inançlar, farklı dil ve kültürlere sahip kesimler meclisleri, bakanları, başbakanları ile birlikte kutluyor.
2014 Newroz’u öncesi bir başka şey daha yaşandı.
Rojava’nın özgür yönetiminin oluşmasında en büyük payın sahibi YPG, 2014 Newroz’u öncesi bir karar aldı. Kanton yönetimlerinin ortak talebi üzerine aldığı kararla YPG, tamamen savunma pozisyonuna çekileceğini, kendilerine yönelik saldırı olmadığı müddetçe de savaşmayacağını açıklamıştı.
YPG bu kararını yaşama geçirdi ve özellikle Rojava dışındaki Arap yerleşim yerlerinden geri çekildi. Bu bölgelerin yönetimini ağırlıkla yerel halkların oluşturduğu savunma birliklerine teslim etti. Bazı bölgeleri de YPG’nin geri çekilmesinden sonra ÖSO güçleri denetim altına aldı.
Biliyoruz ki hem Rojava’nın, hem de Suriye’nin halklara düşman en tehlikeli yapılarının başında el Kaide yanlısı örgütler, özellikle de Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) geliyor. Bu örgüt katliamlarıyla, sivil infazlarıyla, esirlere yaptıklarıyla birçok devlet tarafından da en tehlikeli terörist örgüt listesine alınmış durumda.
IŞİD, YPG’nin bu kararından sonra bir yandan Irak’ın Sünni bölgelerinde bir yandan da Rojava’nın özellikle Kobani Kantonu civarındaki Arap köylerine saldırmaya başladı.
Elbet Esad rejimi de boş durmadı. BM’nin girişimi ile yapılan Cenevre-2’nin başarısız sonucunu kendi lehine kullandı ve o da muhaliflere dönük saldırılarını yoğunlaştırdı.
Kobani Kantonu civarında yoğunlaşan IŞİD’in saldırıları etkili olmaya başladı. ÖSO’nin elindeki birçok yerleşim yeri IŞİD’in denetimine geçmeye başladı. Özellikle Kobani, Afrin ve Halep kentlerini birbirine bağlayan Sirin kasabasındaki stratejik Karakuzak köprüsünü ele geçiren IŞİD, önemli bir üstünlük yakaladı. Türkiye’nin de desteklediği ÖSO güçleri daha önce denetimine aldığı bu bölgelerden geri çekildi. Kobani üzerine yürüyen IŞİD militanlarına karşı YPG kendini savunmaya başladı. Kobani civarında yoğunlaşan ağır çatışmalar hala sürüyor.
Bu bölgede IŞİD için en önemli geçiş noktalarından biri Kobani’dir ve bu kenti ele geçirmek için de saldırılarını yoğunlaştıracağından şüphe yok...
IŞİD bunlarla durmadı, bir başka şey daha yaptı.
Resmi olarak Türkiye toprağı sayılan Fırat Nehri kenarındaki Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu bölgeyi tamamen kontrol altına aldı.
IŞİD, koruması 25 Türk askeri tarafından sağlanan Süleyman Şah Türbesi’ne henüz yönelmiş değil. Konuyla ilgili AKP hükümetinden bakanlar peşpeşe açıklamalar yaptılar. Dışişleri Bakanı Aahmet Davutoğlu, “Türbe Türk toprağıdır, buraya yönelecek hiç bir saldırı cevapsız kalmayacaktır” dedi. Enerji Bakanı Taner Yıldız da boş durmadı, hatta bölgeye Türk askerinin girebileceğini, söyledi.
Bölgedeki Kürt kaynaklar IŞİD’in saldırılarının yoğunlaşmasından bu yana Türk askeri uçak ve helikopterlerinin keşif uçuşlarını yoğunlaştırdığını ve bölgenin Türk devleti tarafından işgal edilebileceği kaygısı yaşadıklarını yazıyorlar. KCK’de yaptığı açıklama ile Kobani’ye sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Özetle, son iki yıldır savaşın göbeğinde de olsa Newroz’u özgür olarak kutlayan Rojava halkı, bu Newroz’a işgal tehdidi altında giriyor. IŞİD’in bölgedeki askeri hareketliliğini gerekçe yapacak olan Türk askerlerinin bölgeyi işgal etmeye kalkmasının asıl nedeninin Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmak olduğunu, bölgedeki birçok gözlemci artık açıktan dillendiriyor.
Her şeye rağmen Newroz bir kez daha Rojava’da milyonların özgür sloganlarıyla kutlanıyor.
Ssavaşa, işgal girişimlerine, IŞİD’in saldırısına, Qamışlo kentinde olduğu gibi Esad rejimine bağlı askerlerin artık Rojava’ya da yönelmesine rağmen Rojavalılar kararlı...
Kazanımlarını, Newroz’un coşkusuyla koruyacak, halkların, inançların, farklılıkların birlikteliğiyle de geleceklerini güçlendirecekler.
Tek istedikleri ise yalnız bırakılmamaları...