Ferrarici patron sömürüde tam gaz

Turan KARA
İzmir

HABAŞ Holdingin Patronu Mehmet Rüştü Başaran, garajına yeni bir Ferrari ekledi. Başaran, 3.5 milyon avro ödeyerek “kan” kırmızı renkli bir LaFerrari siparişi verdi. Ünlü iş adamı, sadece 100 adet üretilen LaFerarri’sine 3 ay sonra kavuşacak ve Türkiye’de bu otomobile sahip olan tek kişi olacak. Vergisiz haliyle 10.5 trilyonu bulan arabayı alan Mehmet Rüştü Başaran, sahibi olduğu fabrikada ise sömürü koşullarını tam gaz ilerletiyor. Sadece lüks arabalarıyla değil Aliağa Havzasında iş kazaları, iş cinayetleri ve düşük ücretlerde de tek olan Mehmet Rüştü Başaran’ın fabrikasında işçiler fabrikada yeterli işçi olmadığı için sürekli mesaiye kaldıklarını, öğle yemeğine gidemeden çalıştıklarını ve her bir işçinin en az 2 yerine göre 3 işçi kadar çalışmaya zorlandığını aktarıyor.

KOŞULLARA DAYANAMAYAN İŞÇİ KAÇIYOR

Fabrikada sürekli işçi giriş çıkışı olduğunu aktaran işçiler bunun sebebini ise “Çalışma koşullarının ağırlığı, aldığı ücretin çok az olması işçilerin dayanmasını zorlaştırıyor. Gelen kaçmak zorunda kalıyor. Çalışmaya devam edenler ise 2-3 kişilik çalışmak zorunda. Bu arkadaşlar içeride kıdem ve ihbarını yakmak istemeyenler” diyerek anlatıyor.
Vardiya değişimlerinde hafta tatiline giden işçinin yerine gelecek kimse olmadığı için bir sonraki vardiyadaki işçiyle çalışmaya devam edilen Habaş’ta işçiler öğle yemeklerine dahi gidemiyor. Öğlen yemeği geldiğinde yemekhaneden çalıştıkları yere kumanya getirtiyorlar. Ferrarici Patron Mehmet Rüştü Başaran işçileri neredeyse yemeden, içmeden, dinlenmeden ve evlerine gitmeden çalışmaya zorluyor. 24 ayrı taşeron şirketin olduğu fabrikada bu taşeronların 12’si Başaran’a ait. Kendi taşeronu ile kendi fabrikasında işçi çalıştıran Mehmet Rüştü Başaran, Aliağa bölgesinde en düşük ücreti veren patron.

ÖLEN İŞÇİLERİN DAVALARI

Alınmayan iş güvenliği tedbirleri ve iş kazaları nedeni ile en çok işçi ölümünün yaşandığı fabrika da yine Habaş ve Mehmet Rüştü Başaran’a ait. 2013 yılında iş cinayetinde ölen Olgar Öner ve Engin Solmaz’ın mahkemeleri devam ediyor. Şimdiye kadar yaşanan iş cinayetlerinde ölen işçilerin davasında elle tutulur bir ceza almayan Mehmet Rüştü Başaran, işyerinde örgütlü Türk Metal Sendikasını da pasifize etmiş durumda. İşçilerin anlattığına göre Olgar Öner’in ölümünden sonra Engin Solmaz’ın ölümünde de sendika ölen işçilerin haklarını koruyacak herhangi bir girişimde bulunamamış. Yine işçilerin söylediğine göre “Engin Solmaz’ın ölümünde fabrika kusurlu olmasına rağmen işçilere baskıyla ifade verdiriliyor ve Türk Metal Sendikası da buna ortak oluyor. Verilen ifadelerde Engin Solmaz kusurluymuş gibi gösterilerek patron üzerindeki sorumluluk azaltılıyor.”
Ölen işçilerin davasının sendika için sıradan bir şey olduğunu belirten işçiler, “Eğer Türk Metal’in örgütlü olduğu işyerinde her sene birkaç işçi ölüyorsa ve hiç birinden patron ceza almıyorsa suça ortak oluyor demektir. Ölen arkadaşlarımızın hakkının aranması sadece geride kalan ailesine para verilmesini sağlamak değil. Onun hakkını arayabilmek ve diğer işçilerin ölmesini engellemeye çalışmaktır” diyor.  İşçiler, “Gece vardiyasında iş güvenliği uzmanı olmadığı için eldiven gibi malzemeleri aylık vermeye başladılar. Geceye gelenler eldiven alamıyordu şimdi aylık verildiği için eldivenle çalışabiliyoruz” diyor. İşçiler son denetimlerden sonra bir takım iyileştirmelerin yapıldığını ama yine de bunların devede kulak kaldığını söylüyor.