31 Ocak 2014 18:55

Hobi olarak yine yap

Öğrendiğimiz çoğu şeyin; bizlere hayat boyu gerekmeyecek, boş yere ezberletilen kalıplaşmış bilgiler olduğunun farkındayız. Yeteneklerimiz ise sadece yarışma programlarının reyting konuları olabiliyor

Hobi olarak yine yap
Paylaş

Ekin DOĞAN
Ecem PAYÇU
Dersim

Uzun süredir güne kafamızda bizi endişelendiren sorularla başlı-yoruz. Sınavdan kaç puan alacağım, acaba üniversiteye girebilecek miyim, peki ya kazanamazsam… Göz kapaklarımızın açılmasından başlayarak her anımızı tesiri altına alan bu sorular, hemen hemen yolda karşılaştığımız her gencin kafasında. Sabahlayanlar, çalışmayanlar, gündüz işe gidip akşam dershanelere koşanlar, yıllardır yılmadan sınava hazırlananları da eklersek toplumun her kesiminin bir parça sınav mağduru olduğunu görüyoruz.

SINVALAR HER YERDE

İş YGS ile de bitmiyor. KPSS, ALES, SBS... Sınavlar her yerde. Ben sınav mağduruyum diyerek kimileri sıyrılıyor işin içinden. Hiçbirimiz ailelerimize gerektiği kadar vakit ayırmıyor, vakti geliyor kendimizden dahi ödün veri-yoruz. Mağduriyetin çatısı altına saklanarak kaçıyoruz çoğu şeyden. Oysa insan isteyince elinden gelmeyecek şey yoktur. Hem sınava hazırlanıp hem sosyal bir aktivite de yer alan arkadaşlarımız var. Hem çalışıp hem üniversiteye hazırlanan arkadaşlarımız da… Bir bakıma bu onları sınava hazırlananların daralan dünyasından çıkarıyor. Kafaları dağılıyor, çoğu insanın kitaplardan kafalarını kaldırmadıkları için görmediği şeyleri görüyor, düşünüyorlar... Bir yandan sınava hazırlanan diğer yandan müzikle ilgilenen Yeşim arkadaşımız da doğruluyor bu sözlerimizi. Yan flüt çalmanın onu mutlu ettiğini, kendi için bir şeyler yaptığını hissedip rahatladığını belirten Yeşim, bu şekilde de sınava hazırla-nabileceğini söylüyor. Bir de gündüzleri çalışıp geriye kalan zamanlarında sınava hazırlanmaya çalışan Evrim var. Evrim; şartların güç olduğunu ama aşılmaz olmadığını, üniversiteye gitmek istediğini bu yüzden hem çalışıp hem sınava hazırlanması gerektiğini söylüyor. Dershanede yapılan etütler için izin sorunu yaşıyor; ‘zaten çalışıyorsun ne üniversitesi, maaşın var daha ne olsun’ denildiğini söyleyerek sitem edi-yor. Ayrıca sahip olduğu enerjisini de gündüzleri iş yerinde harcadığı için ne derslere konsantre olabiliyor, ne de kendine vakit ayırabiliyor. Sınavda sorumlu olduğu konuların ağırlığından, sistem gereği 4 yıl boyunca işlemiş olduğu konuların tek seneye sığdırılmasından şikâyetçi.

YETENEK(SİZSİNİZ)

Kişisel yeteneklerinin farkında olmayıp eğitim sistemine hapsolmuş yüzlerce genç arkadaşımız var. Çoğu bunu bildiği halde üzerine düşmüyor, geliştirmiyor. Çünkü bırak güzel sanatlar fakültesini; normal eğitim fakültelerini, fen edebiyat fakültelerini bitiren gençler dahi işsiz. Hal böyleyken bizlere de bu yeteneklerimizi hobinin ötesine taşıyamamak kalıyor. “Sınav bizleri çevreden uzaklaştırıyor, insan ilişkile-rimizi zedeliyor.” diyor Ezgi . Özellikle bu dönemde öğrencilerin çoğunun insani değerleri unuttuğunu, bunun da ciddi bir kopukluk yarattığını belirtiyor. En verimli, en güzel senelerimizi belki de daha farklı alanlara yöneltmemiz gerekirken bizler, gelecek kaygısıyla baş etmeye çalışıyoruz. Öğrendiğimiz çoğu şeyin; bizlere hayat boyu gerekmeyecek, boş yere ezberletilen kalıplaşmış bilgiler olduğunun farkındayız. Gerek eğitimcisi gerek idarecisi gerek öğrencisi hem fikir.


YETENEKLERİMİZ YALNIZCA PROGRAM KONUSU

YETENEKLERİMİZ sadece yarışma prog-ramlarının reyting konuları olabiliyor. Bizleri televizyon programlarının reyting kurbanı yapmak yerine, bu teşviği devlet okullarda gösterse Nazımların sayısı artacaktır belki de. Eğitimin eksikliğini de öğretimin yanlışlığını da çoğu kez yazdık, tartıştık. Bizlere düşen hepimizi tek tip öğrenci modeline sığdırmaya çalışan sisteme boğun eğmemek, taleplerimizi daha güçlü şekilde haykırmaktır. Sıkıştırılmak istendiğimiz çerçeveden kurtulmak için bugün daha çok ihti-yacımız var bir araya gelmeye. Hayallerimiz, bize sunulanın ötesine geçmek zorundadır çünkü insan hayal ettiği kadardır. Ya yeteneklerimizin farkına varıp kendimizi keşfedeceğiz ya da yeteneksiz bir insan olarak bize sunulmuş hayattan payımıza düşeni alacağız.

ÖNCEKİ HABER

Liselerin durumu memleketten farksız

SONRAKİ HABER

Bozuk düzenin sağlam sınavı olur mu?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...