19 Ocak 2014 06:00

İnternet sansüründe Devler Ligi'ne katılıyoruz

Şu ana dek daha ılımlı sayılabilecek bir İnternet sansürü politikasına sahip olan Türkiye’nin, artık Kuzey Kore, Suudi Arabistan, İran ve Çin gibi ülkelerle aynı ligde yer alması için başlatılan bu uygulamanın karşısında durmak için elimizde henüz seçenekler var.

İnternet sansüründe Devler Ligi\'ne katılıyoruz
Paylaş

Orkut Murat YILMAZ*

DP’den AKP’ye transfer edilen Süleyman Soylu, Gezi Ayaklanması sırasında, olayların arkasında “15 Mayıs 2011 İnternetime Dokunma Yürüyüşü”nü organize edenlerin olduğunu söylemişti. Hrant Dink öldürüldüğü gün, protesto çağrısının Ekşi Sözlük başta olmak üzere tüm İnternet sitelerinde yayınlanması üzerine, insanların hızlıca protesto için toplanmasına bakıp İnternet’in zararlı fikirlerin yayılmasında çok etkili olduğunu söyleyenlerle aynı “derin”likte düşünen Soylu ve üyesi olduğu AKP’nin, Gezi’den bugüne özgürlüklere karşı tavrı daha da belirginleşti.
Ancak konu yalnızca sansür, ya da birbirinden güzel AKP’lilerin dile getirdiği gibi “zararlı içeriklerin engellenmesi” değil. Asıl odaklanılan alan, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu gibi AKP’nin hazırlıksız yakalandığı olayların istihbaratının önceden alınabilmesi. NSA başta olmak üzere tüm istihbarat örgütlerinin giriştiği yasadışı dinleme, fişleme etkinliklerini Türkiye’de de gerçekleştirmeye özenen AKP iktidarı, bu etkinliklerin ortaya çıkması durumunda yaşanacak skandalları engellemek için kılıf hazırlamaya girişti.
Daha önce hiçbir yasa tasarısı için ilk imzacı olmamış bir AKP’li vekil, Zeynep Karahan Uslu (Meclis’te her nedense adı Zeynep Armağan Uslu olarak geçiyor) ve birbirinden güzel 26 AKP’li vekil arkadaşı tarafından sunulan 5651 değişikliği ya da “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ilgili komisyonlardan biraz makyajlandıktan sonra geçti. Şimdi TBMM Genel Kurulu’nda oylanması bekleniyor.

BİZİ NELER BEKLİYOR?

Eğer Genel Kurul’dan da olur alıp değişiklik resmi gazetede yayımlanırsa, bizi bekleyen güzellikler aşağıdaki gibi listeleniyor.
* Ulaştırma Bakanı’na ve TİB Başkanı’na doğrudan “içerik çıkarma emri” verme yetkisi veriliyor. Bugüne dek yalnızca katalog suçlar diye bilinen porno, bahis, kumar vb. konularında yapılan site erişim engellemeleri için mahkeme kararına ihtiyaç duyulmuyordu. Artık böyle bir ayrıştırma yok. Her türlü içerik TİB Başkanı ya da Ulaştırma Bakanı’ndan gelen bir emirle çıkarılmak zorunda kalacak.
* TİB çalışanları hakkında soruşturma açmak TİB Başkanı’nın iznine tabi kılınıyor. Tıpkı MİT görevlileri için soruşturma izninin Başbakan tarafından verilmesi gibi bir durum bu. Uzmanlar, bu düzenleme her türden yasadışı telekulak, fişleme, dinleme soruşturmalarının takipsizlikle sonuçlanması için kullanılacak diye korkularını dile getiriyor.
* Yer Sağlayıcılar için kullanıcı ip adreslerini saklama süresi en az 6 aydan en az 1 yıla çıkarılıyor. Bu yasal değişikliğe göre Ekşi Sözlük, Evrensel.net ya da başka birçok kullanıcının içerik ürettiği siteler “Yer Sağlayıcı” olarak tanımlanıyor. Böylece fişleme işinin yükünü/yükümlülüğünü “Yer Sağlayıcı”larla bölüşme yoluna gidilmiş oluyor.
* Erişim Sağlayıcıları Birliği diye bir kurum oluşturuluyor. Bu kurum, TTNet, Turkcell, Vodafone, Avea gibi İnternet’e bağlanma hizmetini aldığımız şirketleri birleştiren bir kurum olacak. İçeriğe Erişimi Engelleme gibi işlerle parasını yine bizzat erişim sağlayıcıların ödediği bu kurum ilgilenecek. Aslen TİB’in yetkileri dışında kalan içerik çıkarma işlemlerinin ve altyapısının tamamı da bu birlik üzerine yıkılacak. Bu kurumun masrafları da bizim faturalarımıza yansıyacak.
* IP ve DNS engellemesine ek olarak URL engellemesi getiriliyor. Yani Twitter.com’a girebilecek ama bazı etiketleri, tweet’leri ya da kullanıcıları göremeyeceğiz. Uygulanan sansürden haberimiz bile olamayacak. Dahası bu tarz bir engellemenin uygulanabilmesi için kullanıcıların İnternet bağlantılarının içeriğini kontrol eden sistemlerin (Deep Packet Inspection / Derin Veri Analizi) kullanılması gerekiyor. Bu türden bir hizmet bir süredir Phorm adlı şirketten alınıyordu (Konuyu enphormasyon.org üzerinden ayrıntılı olarak inceleyebilirsiniz). Ancak kimi usulsüzlükler yüzünden Phorm’a ceza kesilmişti. Şimdi bu düzenleme ile Phorm’un yaptığı her şey yasal çerçeveye kavuşmuş olacak. Tüm davranışlarımızı tek tek inceleyen bu sistemle topyekün fişlemeye geçmiş olacağız.
* Kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle yapılan içerik çıkarmaları başvuruları birliğe ya da doğrudan mahkemeye yapılabiliyor. İki halde de mahkemeye ulaşan bu başvurular duruşma yapmaksızın karara bağlanıyor ve birliğe uygulatılıyor. Yani eskiden savcılık ihtiyati tedbirine ya da standart bir mahkeme sürecinin kararına bağlı olan içerik çıkarma kararları çok daha rahat bir şekilde, duruşmasız bir şekilde yaklaşık 4 saat içinde uygulamaya konuyor.
* Yer Sağlayıcılar için şikayetlere 4 saat içinde yanıt verme zorunluluğu getiriliyor.
* Daha önce DNS değiştirerek sansürün etrafından dolaşmak mümkünken, yeni uygulamayla (Phorm sayesinde) artık mümkün olmuyor.
* Erişim ve Yer Sağlayıcıların içeriği vaktinde kaldırmama ve şikayetlere vakitli yanıt vermeme halinde gelen ceza hapis cezasından idari para cezasına çevrilmiş. IP bilgisi vermeme gibi durumlarda halen hapis cezası yerinde duruyor.
* Bakanlığa siber suçlarla savaşma yetkisi veriliyor. Bunun için kurulacak özel timlere, örtülü ödenekle yapılacak her türlü operasyona kendimizi hazırlamamız gerekiyor.
Şu ana dek daha ılımlı sayılabilecek bir İnternet sansürü politikasına sahip olan Türkiye’nin, artık Kuzey Kore, Suudi Arabistan, İran ve Çin gibi ülkelerle aynı ligde yer alması için başlatılan bu uygulamanın karşısında durmak için elimizde henüz seçenekler var. Bu seçenekleri, kurulum ve kullanım alanlarını elimizden geldiğince https://kemgozleresis.org.tr adresinde anlatmaya çalışıyoruz. Ancak kullandığımız mahremiyet ve iletişim güvenliğini koruma yöntemleri, bu yasanın yürürlükteki biçimi de dahil olmak üzere tümüyle ortadan kaldırılması gerekliliğini sona erdirmiyor.
Daha etkin biçimde İnternet’i ve mahremiyetimizi korumak için, sokaklarda, İnternet’te ve yaşamın her alanında mücadeleyi daha örgütlü biçimde büyütmemiz gerekiyor.

Not: Bu yazının hazırlanmasında Ekşi Sözlük “5651 sayılı İnternet yasası güncellemesi” başlığındaki SSG’nin ilk entry’sindeki sıralamadan yararlanılmıştır.

*Alternatif Bilişim Derneği

ÖNCEKİ HABER

Orhan Kemal\'in dünyası

SONRAKİ HABER

Bir sevgi ve nefret projesi: Hrant Dink

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa