Yetişin komşular hırsız var

Kocaeli'den bir öğrenci

Kapalıçarşı’da bir pırlanta dükkanına giren Ukrayna uyruklu bir kişi 3 karat pırlantayı yutarak çalmaya çalıştı.’

‘İsveç’te görülmemiş bir soygun vakası yaşandı. Hırsızlar, yazlık evi ve garajı temelinden sökerek götürdü.’

‘İstanbul Büyükçekmece’de iki şüpheli Atatürk heykelini çalmak istedi. Şüphelilerin, çaldıkları pirinçten yapılan Atatürk heykellerini kilosu 20 liradan sattıkları öğrenildi.’
Gazetelerin bir köşesinde yer alan bu ilginç hırsızlık haberlerine AKP hükümeti bir yenisini hediye etmiş oldu!

“11 yıl boyunca iktidarda olan AKP hükümetinin bakanları, bakanlarının çocukları ve hükümete yakın iş adamları ‘yolsuzlukla mücadele ediyoruz’ diyerek gemicik almak ve benzeri yatırımlar yapmak için halkın cebinden 200 milyar dolar çalmış.” Ancak haber bu şekliyle verildiğinde de gazeteciliğin en genel kuralını kapsamıyor gibi gözüküyor; 5N, 1K. Ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden ve kim.

OLAY MEMLEKET SATHINA YAYILDI

Gerçekleşen olay memleket sathına yayıldığı için bu haberde net bir mekan belirtemiyoruz. Bir de suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur diyerek haberi iddia olarak veriyoruz.
Yürütmeyi işleyemez hala getirirken rüşvet ve yolsuzluk skandallarını yalanlamamak veya yalanlayamamak nasıl izah edilebilir? Suçsuz olan bir iktidarın yapacağı ilk hamle emniyet müdürlerini görevden almak olmaz herhalde. İleri demokraside yürütmenin iktidar tarafından, yargının da Cemaat tarafından yönlendirilmesi normal olmasa gerek. Yoksa erkler ayrılığını biz mi yanlış anlamışız?

ÇEKİLEN ACILAR KADERİN CİLVESİ DEĞİL

11 yıldır bu demagoji ve manipülasyon iktidarını birlikte götürenlerin çıkarları ayrışmasa hiç mi ortaya dökülmeyecekti pislikleri? Bizim geleceğimizi, hayallerimi, umutlarımızı ayakkabı kutularında saklayanlar, dershaneleri paylaşabilseler her şey halktan habersiz güllük gülistanlık devam edecekmiş!

Üniversite harcını çıkarmak için çalıştığı inşaattan düşüp ölen Ömer, telefon alabilmek için çalıştığı atölyede başı pres makinesine sıkışarak hayatını kaybeden 13 yaşındaki Uğur, oğluna harçlık veremediği için intihar eden babalar; ayakkabı kutularında 4.5 milyon biriksin, birilerinin gemicikleri olsun, iktidarlarını palazlandıracak işadamları türesin diye varmış meğerse. Meğerse kaderin bir cilvesi değilmiş bu halkın çektiği acılar.

Demokratlıkları, çıkarları bittiği yerde başlayanlar mı temizleyecek peki bu pisliği? Yoksa kendisine ana muhalefet deyip yolsuzluğun cezasının 3 yıla indirilmesini teklif edip meclisten geçirenler mi. Bu teklifi destekleyip, her fırsatta barışın, halkların kardeşliğinin önüne set çekenler mi? Savaş fezlekelerinde ve milletvekillerinin maaşlarının arttırılmasında oy birliğine varanlar mı?

SAHNE SIRASI BİZDE

Yoksa tüm bunların farkında olan, kendi talepleriyle üniversitelerde, liselerde, atölyelerde ve alanlarda sürece müdahil olacak biz gençler mi temizleyecek? Bu zamana kadar bizimle ilgili alınan hiçbir karara müdahil olamadık. Her şey bizden gayri oturulup, konuşulup, karara vardırılıp, önümüze koyuldu. Şimdi ise bunun sonucunu görüyoruz. Artık sahneye çıkma sırası bizlere geldi.

Üniversitelerde, liselerde düzenleyeceğimiz etkinliklerle, ayakkabı kutularında saklanan geleceğimizi nasıl ellerimize alacağımıza, rüşvet, yağma, yolsuzluk düzenine karşı gerçek demokrasiyi nasıl kuracağımızı hep birlikte tartışıp, harekete geçeceğimiz bir sürece giriyoruz. Özellikle yerel seçimler bu kadar yaklaşmış ve gerek iktidar güçlerinin, gerek kendisine muhalefet diyenlerin icraatları ortaya çıkmışken; sistemden muzdarip olan tüm halk kesimlerini kapsayan alternatifleri tartışmak çok daha önem kazanmış gözüküyor.

11 YILDIR YARATILAN KAVRAM KARGAŞASI

ROBOSKİ’de bombalarla parçalanan çocukların ayakkabılarından 50 lira çıkarken, banka müdürlerinin ayakkabı kutularından 4.5 milyon dolar çıkması anlamına mı geliyor ekonominin büyümesi yoksa? Konya’da camları kırık evinde soğuktan donarak ölen 40 günlük Ayaz bebeğin anasının haykırışlarını değil de, eşi rüşvetten tutuklu yargılanan Ebru Gündeş’i gündem yapmak mı medya özgürlüğü dedikleri. 11 yıldır tutsaklığı özgürlük, batağı ekonomik büyüme, ölümü zafer ilan edenler yolsuzluğu nasıl açıklar acaba.