26 Kasım 2013 15:03

Melih Gökçek'in 19 yıllık karnesi

1994'ten beri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve Mart 2014 seçimleri için Başbakan Erdoğan tarafından yeniden aday gösterilen Melih Gökçek'in 19 yıllık belediye başkanlığı döneminde yaptıkları ve yapmadıkları:

Melih Gökçek\'in 19 yıllık karnesi
Paylaş

1994'ten beri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve Mart 2014 seçimleri için Başbakan Erdoğan tarafından yeniden aday gösterilen Melih Gökçek'in 19 yıllık belediye başkanlığı dönemi sayısız vaat, tartışma, dava ve iptal kararlarıyla dolu. İşte bunlardan bazıları:

SANATA DA SENDİKAYA DA DÜŞMAN
20 Ekim 1991 genel seçimlerinde Refah Partisi Ankara milletvekilliği yapan Gökçek, 1994 yerel seçimlerinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkan (ABB) adayı oldu ve seçildi. Gökçek, ilk göreve geldiği yıllarda sanatçı Mehmet Aksoy’un Altınpark’ta bulunan Periler Ülkesi heykelini ‘çıplak’ olduğu ve ‘ahlak’a aykırılığı gerekçesiyle kaldırtmasıyla gündeme gelmişti. Gökçek bununla da yetinmeyip, “tükürürüm böyle sanatın içine” sözleriyle kendini savunmuştu. Ardından Tüm Bel Sen üyesi memurlar, Genel İş işçiler Gökçek’in hedefinde oldu. İşçiler Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş’e geçmeye zorlandı. Ardından Belediye-İş’e geçen işçiler, geçtiğimiz yıllarda tekrar Gökçek’in talimatıyla tekrar Hizmet-İş’e geçmeye zorlandı.

PLANSIZ ŞEHİR
Ankara’da Melih Gökçek döneminde plan tartışmaları hiç bitmedi. Büyükşehir Belediye Meclisi’nin onayladığı Ankara Nazım Planı kararlarına aykırı onlarca alt ölçek plan, Gökçek’in ortaya attığı tartışmalar sonucu yine aynı Meclis tarafından onaylandı. Yani Gökçek, kendi hazırladığı ana plana aykırı alt planlar yaptı. Çoğunun rant oyunları nedeniyle gerçekleştiği ortaya çıktı. Milli Kütüphane önüne yapılan Gökkuşağı Projesi gibi bir çoğu ölü yatırım olmaktan öteye gidemedi. Konuyu yargıya taşıyan meslek odalarını mahkemeler hep haklı buldu.

PLANSIZ YOLLAR:
Ankara’nın Ulaşım Ana Planı yasaya rağmen yıllarca yapılmadı. Melih Gökçek böyle bir plan yapılmamasını da uzun yıllar izah etmeye çalıştı. Ulaşım Ana Planı olmadan yapılan köprülü kavşaklar, otoyollar, tüneller, geçiş yolları hep tartışma konusu oldu. Mahkeme bir çoğuna yapılan itirazları, üst plan olmadığı ya da üst plana aykırı olduğu gerekçesiyle haklı buldu. Gökçek kendi yaptığı hukuksuzluğun üstünü, “mahkemeler, meslek odaları hep aleyhimize karar veriyor” diye yaygara kopararak kapatmaya çalıştı.

‘HUKUKA ÇALIM AT’
Gökçek döneminde yapılan pek çok köprülü kavşak şu an kağıt üstünde yargı tarafından iptal edilmiş gözüküyor. Akay Kavşağı, Kuğulu Park Kavşağı, Ankara Garı önündeki 35 gün Kavşağı...
Hepsi yargı süreci devam ederken Gökçek tarafından yangından mal kaçırırcasına hızlıca tamamlanmış projeler. Mahkemelerin iptal edeceği belli olan bu projeler o kadar hızlıca tamamlandı ki, verilen yargı kararları uygulanamaz hale geldi. Ankara Garı önündeki kavşağa adını veren de bu hukuksuzluk. Projeyi “35 günde” mahkeme kararını vermeden tamamlamak için belediyenin tüm imkanları seferber edildi.

ODTÜ DÜŞMANLIĞI
Melih Gökçek, son yıllarda artan bir şekilde ODTÜ arazisini taciz ediyor. Önce gündemde ODTÜ’nün gözetimindeki Eymür Gölü’nü gündeme getirdi. Yaya girme koşuluyla herkese açık olmasına karşın, “Sadece ODTÜ’lüler yararlanıyor” diyerek Gölün belediyeye devredilmesini istedi. Son olarak Göl kenarında içki satışı yasaklandı.
Ardından yaklaşık 30 yıl önce planlanmış, ancak tek bir adım bile atılmamış Konya Yolu ile Anadolu Bulvarı bağlantı yolunu gündeme getirdi. Tartışmalar ve itirazlara rağmen inşaat geçtiğimiz yaz başlatıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kabul ettiği ODTÜ Koruma Planı’na ODTÜ Rektörlüğü itiraz etmeye hazırlanırken, polis eşliğinde yapılan gece yarısı operasyonuyla ODTÜ arazisine girildi. En az 3 bin ağaç söküldü.

RUSYA’YA KİRA ÖDÜYORUZ
2007 yılında açılan Protokol yolunda yapılan hata, Rusya Federasyonu ile diplomatik krize yol açmıştı. Rusya Büyükelçiliği’ne ait 400 metrekarelik bir alan yola dahil edilmişti. Bir süre trafiğe kapalı kalan yolun bu kısmı uzun süre tartışılmış, Rusya’nın kira ödenmesini kabul etmesiyle konu “tatlıya bağlanmıştı”. Gökçek gazetecilerin sorularına Rus bürokrasisini suçlayarak yanıt vermiş, “Parası önemli değil. Önemli olan diplomatik ilişkileri zedelememek. Netice itibarıyla Rus bürokrasisi yavaş işleyen bürokrasi olmasına rağmen bizim için hızlı işlettiler” demişti.

BORÇ TAKTI, METROYU DA YAPMADI
-Ankara’da Gökçek, Hazine garantisiyle aldığı borçları ödememesiyle de gündeme geldi. Daha önce birçok kez Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borçları silindi. Son olarak Bakanlar Kurulu’nun 24 Haziran 2013’te aldığı kararla, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yurtdışından aldığı krediler nedeniyle Hazine Müsteşarlığı’nın ödemek zorunda kaldığı 2 milyar 106 milyon 17 bin liraya ulaşan borç, 1 milyar 41 milyon 599 bin liraya düşürüldü. Yani 1 milyar TL’yi aşkın borç halkın sırtına yüklenmiş oldu. Borçlanmaya gerekçe gösterilen metro inşaatı ise tamamlanmadan Ulaştırma Bakanlığı’na devredilmişti.

- Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden olan EGO’nun toplam Hazine’ye borcu 1 milyar 271 milyon YTL ve 1 milyar 167 milyon TL’sinin vadesi geçti. 2004’ten beri Ankara Büyükşehir Belediyesi Hazine’ye herhangi bir ödemede bulunulmadı. Büyük borçları olan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borçları takas ve kesintiyle yeniden yapılandırıldı ve hacizleri kaldırıldı. Belediyeye yapılan kıyağın tutarı faiziyle birlikte 1 milyar 41 milyon lira. 24 Haziran tarihli kararnameyle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borcu Hazine ve Maliye bakanlığı tarafından ödendi.

- Hazine’ye ve BOTAŞ’a milyarlarca TL’lik borcunu ödemedi.

- ASKİ’nin 350 milyon dolarını su hizmeti yerine, yol ve kavşaklara aktarmakla suçlandı.

- Esenboğa Yolu’na 80 milyon TL harcadı.

- Kenti tanesi 3 bin TL’lik binlerce aydınlatma direği ile donattı.

- Su İdaresi’ne 30’a yakın köprülü kavşak yaptırdı.

- Yeni 5 büyük parka onlarca milyon TL harcadı.

SUSUZ YAZ, ÖLÜ YATIRIM
2007 yılında yaşanan “Susuz Yaz” da Gökçek’in unutulmazlarından. Tüm uyarılara rağmen Bolu-Gerede’den getirilecek içme suyu projesi yerine Kızılırmak Suyu’nu Ankara’ya getirme iddiasındaki projeye yatırım yapan Gökçek, günlerce Ankaralıyı susuz bırakmıştı. Kuyu suları, çeşme suları, tanker kuyrukları, patlayan borular, ishal salgınları 2007 yazının unutulmazları arasında yerini almıştı. Ancak Gökçek bu durumu da fırsata dönüştürüp, “ölü yatırımlar” arasında yerini alması muhtemel Kızılırmak Suyu projesine hız vermişti. Uzmanların “bu su ağır metal yüklü, içme suyu olamaz” uyarılarına kulak tıkayan Gökçek, Kızılırmak Suyu’nu da Ankara’daki şebekeye “gizlice” verdiğini kendisi açıklamıştı. Büyük maliyetle tamamlanan projeyle Ankara’ya gelen su acil durumlar dışında şebekeye verilmiyor.

SU SIKINTISI

- Dağıtım altyapısı yenilemediği için kentte sık sık su kesintisi yaşanıyor. 2007 yılında aylar süren tam süreli ve kısmi elektrik kesintiler nedeniyle zor günler yaşayan Ankaralıları Gökçek şu sözlerle uyarmıştı:  "Günlük yetecek kadar su ayırmaları kafi. Hele hele küvet doldurup boşaltmak israftan başka birşey değil." Bununla da yetinmeyen Gökçek su sıkıntısına dahiyane bir çözüm üretmişti: "Belediye personelini iki aylık izine göndermeyi planlıyorum. Bir 50 bin, 60 bin kişi Ankara’dan ayrılsa biraz rahatlarız. Annelerini babalarını ziyaret etseler fena mı olur."

ODTÜ'DE YOL OPERASYONU

- ODTÜ’de yol yapımından dolayı hak ihlalleri yaşandı. Yol çalışmasının imar planı revizyonunun kesinleşmesine kadar acilen durdurulması ve hukuksal sürecin tamamlanmasının beklenmesi gerekirken, bu yapılmadı ve Kurban bayramının son günü gece yarısı polis eşliğinde yapılan operasyonla ağaçlar söküldü.

BİTMEYEN METRO İNŞAATI

- 3 bölgede metro inşaatı başlattı, 13 yıldır bitiremedi. Metro yapımı Ulaştırma Bakanlığı’na devredildi.

ÇILGIN PROJELERİ

- Şehrin girişine dev bir semazen heykeli yapacaktı. Semazenin eteklerinde Türkiye’nin çeşitli yörelerindeki kebap çeşitlerini yapan kebapçılar bulunacaktı.

- Bir başka köşede dev bir “eşeğine ters binmiş Nasrettin Hoca” heykeli olacaktı. Asansörle eşeğin ayağından hocanın sarığına kadar çıkabilecekti.

- Melih Gökçek, peluş hayvanların olacağı bir hayvanat bahçesi yapacaktı. Hayvanat bahçesinde dolaşırken bir peluş hayvanın önüne gelince öttüğü, hırladığı, kükrediği falan duyulacaktı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Yeldeğirmeni\'nde aşure günü

SONRAKİ HABER

Kılıçdaroğlu: AKP Suriye\'ye silah sevkıyatı yapıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...