Venezuela eşeğe eşek diyen ülke!
Venezuela’nın içiyle başlayalım… Seçim sonrası neler yaşanıyor?
Venezülla’da devrim sürüyor. Daha da ileri gidiyor.
Somut olarak?
Seçimden önce ne varsa şimdi de o. Devrim ilerliyor. Ama devrim varsa karşı devrim de vardır her zaman. Hem Venezuela’daki ulusal sağ hem de emperyalistler ellerinden geleni yapıyor. Mesela büyük şirketler ülkeyi terk edip Kolombiya’ya gidiyor. Sabotajlar, üretimi düşürmeler. Milyonlarca insanın hepsinin devrimci olması imkansız. Eğer silahlı olmayan bir devrimse… Yani devrim yapan uyumayı unutsun. Saatleri yok bu işin…
Devrimciler uyumaz mı?
Ben 2-3 saat uyurum. Ama uyku problemim var, o yüzden. (Gülüşmeler) Uyumak beni korkutuyor. Benim fikrim; hayat çok kısa ve uyuyarak hayatı geçirmek anlamsız.
Ama bunun şifresini açıklamanız lazım…
Tadını çıkarmak lazım hayatın. Ben uyuyamıyorum.
Gece arasak telefonla bir şey sorsak olur mu yani…
Bir şey anlatacağım size. Ben bakan olmadım ama çok yakın arkadaşlarım var bakan. Chavez’le beraber çalıştılar. Gerçekten zor bir şey. Chavez en fazla 3 saat uyurdu. Ben Bolivya’da çalıştım, Eva Morales’e yakın bir yerde. Morales saat 4:30’da çağırıyordu toplantıya herkesi. Başka bir örnek: Komutan Chavez, “sen bakan ol” diyor. Gurur duyuyorsun. Ama arkadaşlarını, aileni unut. Chavez’le evlendin bir kere! Saat üçte mesela telefon çalıyor. Telefon sesinin Chavez’e özgü bir tonu olması lazım. Birden adrenalin patlaması yaşanıyor.
Heyecan…
Neden aradığını bilmiyorsun. Saat 3’te aranıyorsun mesela? “Ne yapıyorsun” diyor.
Uyuyor!
Öyle diyemezsin. Öyle bir şey yok. Uyuyamaz. Onlar da bir şeyler uydurmaya başlıyor. “Başkanımmm, eeeee, kitap okuyorum”. “Ne okuyorsun?” “Şunu okuyorum”, “Kitabı getir bakalım.” Mesela daha önce konuştukları proje varsa, gece aradığında “Ne yapıyorsun”, “Projeyi düşünüyorum”, “Gel o zaman” diyor.
Rüyasında düşünebiliyor mu?
Hemen bir şeyler ayarlayıp gitmesi lazım. Devrim yapmaya karar verdiyse tatili unutmalı. O kadar çok iş ve düşman var ki; sana zaman vermeyecektir.
Tabii, devrimi henüz gerçekleştirememiş bir ülkede yaşayan sosyalistlere bu açıklamalar gayet güzel gelecektir. Ama bu kadar yeterli…
Zaten bu soruların asıl muhatabı Chavez’di.
Son seçimlerde oy oranı epeyce düştü. Bunun sebepleri nelerdir?
Tek bir sebepten bahsedilemez. Birçok sebep var. Bunu ben değil Kuantum Fiziği söylüyor.
Yine de birkaç örnek verebilir misiniz?
Bir örnek: Chavez’in ölümünden sonra seçimler çok kısa bir sürede yapıldı. Birçok Chavezci şok yaşıyor, kendilerini öksüz hissediyorlardı. Oy kullanmak için mobilize olamadı. Gitmediler oy kullanmaya, bu önemli bir etken. Başka bir sebep… Hatırlatayım; bunlar kesin nedenler demiyorum ama örnekler veriyorum. Açık yüreklilikle söyleyebilirim: Muhalefetin başarılı bir iletişim çalışması oldu. Chavez’in yöntemlerini aldılar ve başarılı oldular. Sağın adayı, Chavez öldükten sonra onun hareketlerini ve jestlerini bile aldı. Kendisi Chavez’in baş düşmanıydı, sürekli saldırıyordu. Öldüğü gün ise dedi ki “Chavez çok önemli ve değerli bir adamdı”. “Madura sen Chavez değilsin, sen onun yerini dolduramazsın” dedi.
Biz bunları bilmiyorduk mesela…
14 senedir devrim sürecindeyiz. Ama insanların kafasına yerleşmesi kolay değil. Başka bir sebep daha var. Onu kesinlikle değerlendirmeniz lazım: Chavez bizi kazanmaya fena halde alıştırdı, sadece bizi değil bütün dünyayı.
Rehavet mi?
Her seçimi yüzde 13-15 farkla kazanıyordu. Hangi başkan böyle bir farkla kazanıyor. Yine böyle bekliyorduk. Ama Nikolas Maduro (şimdiki başkan) kazandı mı, kazandı. Yüzde 1-1.5 farkla. Sonuca bakalım. Futbolda 1-0 galibiyettir. (Gülüşmeler) Obama kaç puan farkla kazandı? Yüzde 1. Bush ya da Holland da böyle küçük farklarla kazandı.
Şimdi, gazeteci olarak şeytanın avukatlığını yapmak zorundayız.
Şeytandan korkumuz yok.
Şeytan taşlanmasın?
Biz tanrıya da şeytana da inanmıyoruz.
Oturumunda “Chavez’i tanrı yanına aldı” demiştiniz.
Sadece bir deyim.
Şeytana gelelim. Halkın talepleri ve beklentileri 14 sene içinde yeterince karşılanamadı mı? Yani birçok sosyal proje var. Bunlar kabul. Ama beklentileri karşılayamadı mı? Bu nedenle oylar düşmüş olamaz mı?
14 yıl içinde Venezuela halkı büyük bir yol kat etti. Bizim için hayal bile edilemeyecek bir şeydi. Fazlası vardır. Ufuk çizgisi gibi düşünelim. Ne zaman yaklaşsan daha ilerisi vardır. Bu ütopya gibidir. Yürürsün ama hep daha ileri gidersin? Neye hizmet ediyor bu ütopya? Yürümene…
Bu kadar şeytanlık yeter. Karaburun güzel mi? Beğendiniz mi?
LATİN AMERİKA’DA DEVRİM SÜRÜYOR!
VENEZULA’yı şimdilik kapatalım. Suriye’ye müdahale tartışmalarını nasıl değerlendiriyor Venezuela?
VENEZUELA’DA SOSYALİZME DOĞRU (MU
Oturumda da dinledik. Geniş bir sosyal program uyguluyorsunuz. Hedef yoksulluğu azaltmak, reformlar, ilerlemeler. Bunları ilgiyle izliyoruz. Ama hâlâ yoksulluk çok büyük bir dert olmaya devam ediyor. İşsizlik yüzde 7 gibi yüksek bir oranda.
Bu kadar uygun koşullarda, yoksulluğu ve işsizliği çözmek üzere üretim araçlarının, kaba bir devletleştirme değil, doğrudan halk hareketiyle toplumsallaştırılması gibi doğrudan sosyalist adımlar atılamaz mı?
Çok güzel. Akdeniz’i çok severim. Bir tek Karadeniz’i görmedim. Bir de doğuda bir-iki ili görmedim.
Bitirirken soralım. Venezuela’yı tek kelimeyle nasıl tanımlarsınız?
(Bir süre düşünüyor)… Kısa bir cümleyle açıklarım.
O kadar pazarlık payı olur.
Turizm Bakanı’nın bir cümlesiyle: “Rüyaların yeniden doğduğu yerdir.” Neden olduğunu da söyleyeyim. Fukuyama, tarihin sonunu ilan etti. Avrupa’daki tüm sol umutsuz kalmıştı. Venezula’da ise Chavez ortaya çıktı ve dedi ki: “Hayır rüya sona ermedi, başka bir dünya mümkün.”
Chavez için tek kelimelik tanımlama ne olur?
Tek kelimeyle tanımlanamaz.
Venezuela’da büyük bir Chavez sevgisi var, görülüyor. Neden?
Chavez öldüğünce şunu dediler: “Ben Chavez’im”. Eğer ilericiysen Chavez’sindir. Bolivya’da İspanyol koloniciler Tutakamo diye bir ayaklanma liderini öldürdüklerinde, ölüsünü bütün halkın arasında gezdirdiler, sonra parçaladılar. Ölmeden önce şunu demiş: “Sakin olun, milyonlar olarak geri döneceğim.” Venezuela halkının verdiği mesaj da buydu.
Chavez’in bir televizyon programı vardı. Chavez her şeyi anlatıyordu bu programda. Mesela iyi iş yapmayan Chavezci belediye başkanları vardı. İnsanlar ya programa gidiyor ya da telefonla arıyorlardı. “Başkan bu adam işe yaramıyor” falan. Chavez soruyordu; “sizin halk konseyiniz var mı”, “O zaman ayaklanın”. Devrim sizsiniz, belediye başkanı değil.
Güzel bir çağrı…
Devlet başkanı sakin olun çağrısı yapsa dikkate alınır, ama Chavez ayaklanma çağrısı yapıyor.
Peki, bu kadar lider merkezi bir yaklaşımın zararları olmuyor mu? Halkı harekete geçirmesine rağmen…
Herhangi bir sorun yok. Chavez şunu öğretti: her zaman bir lider olması gerekir ve bunun eksikliği hissedilir. Ama motor lider değildir, örgütlü halktır. Lider önemlidir ama itici güç örgütlü halktır. Liderler ölümlü insanlar sonuçta. Chavez de erken öldü. Çok fazla erken öldü. Belki de doğal bir süreç sonunda ölmedi. Onu da düşünüyoruz. Arafat’ın ölümündeki gibi bir el vardı belki de. Artık silahla kurşun sıkmalarına gerek yok, bir televizyon programına çağırırlar. Işık yerine radyasyon verirler. Hayatını sona erdirirler.
Venezuela’nın pozisyonu çok açık. Hiçbir emperyalist saldırıyı meşru görmez. Halkların kendi kaderlerini tayin hakkını savunuyoruz. Suriye’ye saldırı ABD’nin Machiavellici büyük bir planı. Henry Kissinger tarafından uzun sürece önce yazılmıştı.
Türkiye’ye, elçilik olarak Suriye’deki olası bir müdahaleye katılmama konusunda bir uyarı yaptınız mı?
Başkan Maduro, Obama’ya bir mektup yazdı. Çünkü müdahale planlarının arkasında o var.
Latin Amerika’ya geçelim… Antiemperyalist halkçı, devrimci dalga sona erdi mi? Çünkü Lula, Morales, Correa, bir bakıma hayal kırıklığı oldu…
Latin Amerika’da devrim devam ediyor.
Örneğin Correa’nın Ekvator’unda yerliler yaşam alanlarını sermayeye açan hükümete öfkeli. Muhalif öğrenci liderleri de cezaevinde..
Açıkçası ben ne Ekvador’da, ne Bolivya’da siyasi tutuklunun var olduğunu bilmiyorum. Şu anda yok.
Ekvador’da muhalif sosyalist parti üyesi öğrenci gençler uzun süredir tutuklu? Gazetemizde mektupları çıkmıştı…
Şu an bilemiyorum.
Lula peki? Emek düşmanı ilan edilmişti Brezilya’da?
Latin Amerika’da iki eğilim var. Birisi solcu-ilerici. Diğer kanat ise emperyalizm tarafından finanse edilen bir kanat. Kolombiya, Şili, Peru, Meksika… Bu iki kanat arasında mücadele var ve ilerici hükümetler birlikte hareket ediyor.
Yani Latin Amerika’da hükümetlerin ilerici niteliği sizce devam ediyor?
Evet, devam ediyor. Devrim durmadı, sürüyor.
Ama Türkiye’den oldukça düşük bir oran. Türkiye’de yüzde 10 gibi. İspanya’dan çok daha düşük.
Ona itirazım yok, ama ortalama bir kapitalist ülkedeki işsizlik oranı da yüzde 7 civarındadır zaten. Mesela kriz öncesi… Ve kapitalizmin işsizlik sorununu çözmediğini gösterir.
Hiçbir zaman bunu söylemedik. Mesela; Başkan Nicolas Madura, Roma’da Dünya Tarım Örgütünden ödül aldı. Açlığı azaltmış ülkelerin başında geldiği için.
Soracağım şu… İlerici bir hükümet iktidara geldi. Çok güçlü bir halk desteği var. Halk talepleri için hareket halinde. Demokratik yöntemle iktidara gelmiş…
Evet
14 yıl geçti iktidarda…
Şu ana kadar Venezeülla’da birçok şirket sosyalize edildi. Çimento fabrikaları işçilere verildi.
Batmış olanlar ve yabancı yatırımlar ama…
Yavaş yavaş (Gülüyor). Küçük küçük geçiliyor. Hepsinin bir zamanı var.
Sermayenin ve sömürünün ortadan kaldırılması için hâlâ zaman var mı? 14 yıla rağmen. Ne eksik, ne bekleniyor?
Biz şunu söylüyoruz sürekli: Biz sosyalizmi inşa ediyoruz. Venezuela’da iki model çarpışıyor.
Sosyalizm ve kapitalizm…
Evet… Ve bugün “tamam her şey bitti” diyemiyoruz. Bu inşa sürecinde bir devrimdir.
Peki, toplumsallaştırma için, sermayenin ortadan kaldırılması için ne bekleniyor?
Bir şey beklediğimiz yok. Aceleci de değiliz ama durmadan da ilerliyoruz.
Bu, bir dahaki seçimlerde kötü bir sonuca yol açar mı? Yukarıda tartıştığımız yoksulluk ve diğer sorunların köklü bir çözümünün gerçekleşmemesi açısından.
Yerel seçimler mi? (Venezuela’da da önümüzdeki dönemde yerel seçimler var).
Hükümete güven açısından soruyorum.
Bilmiyorum, çoğunluğu bizde belediyelerin. Bakacağız.
(İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et