22 Temmuz 2013 16:30

Türkiye'nin 3 tarafı deniz ve 3 tarafı Kürdistan

Kaplan, Danimarka’da PKK doğrultusunda yayın yaptıkları iddiasıyla, yayın lisansları iptal edilen Nuçe TV’nin dün gece stüdyo konuğu oldu. Kaplan, BDP’nin TBMM’de, Türkiye gündemini belirleyen parti olduklarını, arkadaşları hakkında 700 kadar fezleke çıkarılması, 6 milletvekili, 30 belediye başkanı, 10 bine yakın siyasetçilerinin tutuklu olmasına rağmen barış ve çözümün umudu olduklarını söyledi. Kaplan, Meclisteki diğer muhalefet partilerinden MHP’nin her şeye karşı olduğunu, sosyal demokrat olduğunu söyleyen CHP’nin ise bu görüşe aykırı politikalar izlediğini belirtti. Kaplan, Ramazan bayramından sonra Meclisin çalışmalarına başlamasını, üzerinde uzlaşılan Anayasadaki 48 maddenin değiştirilmesini böylece çözüm süreci ile bağlantılı güveni artıracak adımların atılmasını istedi. Kaplan, “ ‘Silahlar sussun, düşünceler konuşsun’ diyorsak çözüm umudumuzu güçlendiren adımları da atmamız gerek” dedi. Kaplan, hükümetin ana dili yasaklarını kaldırıp, anayasal güvence altına alamadığını, bu konular gündeme geldiğinde ise durup, seçim hesabı yaptığını söyledi

‘BİR BAYRAK GÖRÜNCE UYKULARI KAÇMASIN’

Suriye sınırındaki çatışmaları da değerlendiren Kaplan, Suriye’nin bütünlüğü içinde Kürtler’in hakları tanınarak sorunun çözülmesini istediklerini söyledi.

Geçen 100 yıldan dersler çıkarılması gerektiğini belirten Kaplan şöyle devam etti: “Çözüm süreci, çözüm projemizin bir parçasıdır. Türkiye ile Suriye arasında 3 sınır kapısını şu anda el Kaide kontrol ediyor. Suriye’de 600 bin Kürt kimliksiz. Bu süreci sabırla örmeye, sonuna kadar götürmeye çalışacağız. Hep birlikte kazanılacağına inanıyoruz.

Son sözüm hükümete: Refleks ve korkulardan arınsınlar. Türkiye’nin 3 tarafı deniz; Karadeniz, Ege, Akdeniz. 3 tarafı da Kürdistan’dır. Bu Ortadoğu’nun bir gerçeğidir. Afrin’den Serêkaniyê’ye, Kamişlo’dan Derik’e Daho’dan Duhok’a, Duhok’tan Zagros’a böyle. 1000 yıl birlikte yaşadık, binlerce yıl daha ama eşit ve özgür bir şekilde yaşama imkanı vardır. Kimse düşman, korku güzeyle bakmasın. Bir bayrak görünce de uykuları kaçmasın.”


‘GEZİ, HÜKÜMETİN FELEĞİNİ ŞAŞIRTTI’

AKP’nin hesabında olmayan Taksim Gezi Parkı olayları ile karşılaştığını belirten Kaplan, “Taksim Gezi olayları bir noktada hükümetin ‘feleğini şaşırttı.’ Bir anda ‘Ne oluyor?​’ deyip arkasından ciddi komplo teorileri üretmeye başladı” dedi. Kaplan, Taksim Gezi Parkı olaylarının arkasında 30 yıldan bu yana süren çatışma ortamında cenazelerin gelmesi, ülkenin bölüneceğine dair görüşlerle halkın baskı altında tutularak sosyal, çevre, yaşam gibi en doğal istemlerinin taleplerini suskunluk içerisinde hapsedilmesi olduğunu söyledi.


‘HER ŞEY DÜMDÜZ GİTMİYOR’

BDP’li Kaplan, bugünkü iktidarın çözüm süreci için görüşmelere bir günde başlamadığını belirterek, “2006’da Oslo Süreci ile başladı. 2013 yılı temmuz ayındayız. 7.5 yıllık bir zaman geçmiş. Hataların bu sürede nelere mal olduğu görüldü. Sanırım hatalardan ders çıkarılıyor” diye konuştu. Yapılması gerekenler olduğunu söyleyen Kaplan şöyle devam etti: “Yeni anayasa konusunda belli ki hükümet seçim hesabı yapıyor. Bu hesap ülke önüne konulmaması gereken bir durum. Çözüm öyle bir şey ki; AKP de BDP de tek yönlü bir tünele girdi. Işığı görmek zorunda, dönüşü yok. Şu anda kamuoyunun yüzde 70’inin üzerinde desteği var. Akil insanlar gitti bölgede çalışmalar yaptı. AKP de biz de gittiğimiz yerde anlatıyoruz. Elbette her şey dümdüz gitmiyor. Bunlar bazen engebeli, bazen sıkıntılı. Sonuçta AKP, muhafazakar, milliyetçi partidir. Demokrasi anlayışı, öngörüsü belli bir noktaya kadardır. Halkların hak talep ve özgürlükleri mantalitesi konusuna bakış açısı da sınırlıdır. Kendisine göre attığı adım çok büyüktür. Ancak, halka sorduğunuz zaman çok küçük bir adımdır.” (ANKARA)

Evrensel'i Takip Et