Silahlardan oyuncak yapmak
Cemre düşürmüş rahme insan,
Öldürmeyin örgülerindeki çiçekleri,
Herşey sen,
Herşey biz;
Kanatmayın insanı topraktan,
Nefesimiz bile aynı gökkubbeden...
Aslıhan Tan, Çiğli Şehit Ali Karaoğlan Kız Meslek Lisesi 11.sınıf öğrencisi. Çiğli’de düzenlenen barış temalı resim, şiir, kompozisyon yarışmasında yukarıdaki sonla biten şiiriyle birinciliğe layık görüldü.
Daha yeni Hatay Reyhanlı’da yaşananlar, 2. Dünya Savaşı’nda Varşova sokaklarında yaşananları anımsattı bize. 45 kişinin öldüğü ve bu sayının artacağı söyleniyor. “Ellerimiz ceset kokusuyla harman...” diyor Aslıhan şiirinde, sanki bugünlerin güncesini tutuyor gibi dünden...
Berfin Hartavi, Çiğli Adnan Saygun Lisesi 9.sınıf öğrencisi. Akçakale’li bir annenin torunu o. “Barış”a bir kompozisyon yazmış. Bu dalda birinci seçilen kompoziyonu. “Ağaçlar Filizlensin İstiyorum” diyerek başlamış Berfin, 7 yaşındayken babaannesinin ona anlattığı masallardan bahsetmiş yazısında, Akçakale’de geçen zamanları dinlemiş, ölümlerin, silahların tükenmediği cümleleri dinlemiş. “Savaşın bana armağan ettiği bir masal.” diye anlatıyor
Berfin, mutlu sonla bitmesi gereken masallarının sonunu paylaşıyor; “...önce silah, sonra ağlama sesleri ve ardından çığlıklar, arkamıza bakmaya korkuyoruz, ya bir sonraki silah bizim ensemizdeyse. Ya vurulanlar, atılan çığlıklar, dökülen gözyaşları bizim dostlarımızdan, yakınlarımızdansa endişesiyle hiçbir zaman arkamıza rahatça bakıp gidemedik. Sürekli içimizde bir korku...”
Resim dalında birinci seçilen Seçil Kaplan Adnan Saygun Lisesi 11.sınıf öğrencisi. Barış temalı bir yarışmada barışın ne olduğunu tasvirlemiş kara kalemiyle Seçil. Ve barıştan önemli olanı çizmiş, barış için mücadele etmenin resmini. Silahları oyuncaklara dönüştürmenin resmini. Barışın en çok çocukların hakkı olduğunun resmini. Barış olmadan geleceğin de olmayacağının resmini çizmiş...
İzmir’de, ülkenin en batısında lise öğrencilerinin eserleriydi bunlar. Elbette buraya sığmayacak onlarca barış dolu eser daha vardı. Çiğli’de düzenlenen yarışmanın sonuçları bize esas olanın barışı düşlemek ve istemek olduğunu gösterdi. Henüz gençliğinin ilk adımlarındayken tüm ülkeye, tüm dünyaya yol gösteriyor bu lise öğrencileri. Barışı düşlüyor ve anla
tıyorlar.
“...Savaş, sonradan yapaylaşan ve esirleşen bu düzenin yaratığıdır. Barış ise has parçamız, temel taşımız, başlangıç noktamız. Barışa dönmek için gecikmeden çiçekleri koklamaya gidelim kan kokusunu bırakıp. Çünkü bir daha asla olamayabiliriz burada. Çünkü insanlar kim olursa olsunlar, yaşama özgürlüğünü doğumuyla beraber getirirler...”*
*Barış temalı resim, şiir, kompozisyon yarışmasına katılan Aslıhan Tan’ın “Barışa Dönmek” isimli yazısı.
SAVAŞ ISRARI KANA BULUYOR
REYHANLI’daki patlamanın ardından olay yerine gidiyor hükümet yetkililleri ve başsağlığı dileyerek Esad ve rejimini günah keçisi ilan ediyorlar. Ancak artık gizlenemez hale geldi ki; hükümetin dış politikadaki savaş ısrarı her geçen gün Ortadoğu’yu daha fazla kana buluyor. Tampon bölge ve uçuş yasaklarıyla ülkemiz toprakları savaş bölgesi haline geliyor. Ve Türkiye gençliği sözünü buradan, ülkenin en batısından lise öğrencilerinin “Barış”a dair eserleriyle söylüyor.
Ne AKP’nin savaş politikaları, ne de Reyhanlı’daki patlamanın üzerine başsağlığı ve hükümete destek mesajlarında bulunan ABD ve NATO kuvvetleri Türkiye ve Ortadoğu’da yaşayan milyonlarca gencin geleceğini belirleyemez.
Evrensel'i Takip Et