EMEP Milletvekili Bayhan: Kamu işçileri sefalete mahkum ediliyor, mücadeleye devam etmeli

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan 600 bini aşkın kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, işçilerin beklentilerinin çok altında bir zam oranıyla sonuçlanmasını eleştirdi.

Bayhan, “Sekiz aydır devam eden bu süreçte işçilerin talepleri oyalama ve uzlaşma ile karşılandı. Ücret artışları, sosyal haklar ve vergi adaleti gibi temel konularda işçiler kaybetti” dedi.

“Kamu işçisi sefalete teslim edildi”

Bayhan, işçilerin ücret taleplerinin yoksulluk sınırını zar zor yakalayacak düzeyde olduğunu, yapılan zamların ise bu taleplerin üçte biri kadar bile olmadığını belirtti. Bayhan, “Türk-İş ve Hak-İş yönetimi yüzde 90’lara varan zam talebinde bulunmuştu, ancak bugün uzlaşılan kamu çerçeve protokolünde bunun yarısı bile gerçekleşmemiştir” diye konuştu.

“Taban ücret bin 800 lira olarak belirlenmişti ancak bin 400 liraya imza atıldı ve bu yüzde 24 zam anlamına geliyor. Ortalama net ücret bu durumda 58 bin 325 lira olsun deniyordu. 42 bin 275 lira şu anki uzlaşma rakamı. Dolayısıyla ikinci altı ay için daha da feci bir durum var. Çünkü ikinci altı ay için teklif yüzde 25 idi bunun yarısı bile yok şimdi. Yani yüzde 11 artı 50 lira sefalet zammı seyyanen” diyen Bayhan, ücret talepleri açısından yüz binlerce kamu işinin sefalete teslim edilmek istendiğini söyledi.

“İşçilerin hakları gasbedildi”

Sosyal hakların gibi yüz binlerce kamu işçisinin diğer haklarına hiç gelinmediğini ifade eden Bayhan, “Bunların başında eşit işe eşit ücret ve statü farklarının giderilmesi geliyor. 4D işçilerinin tayin haklarının kabul edilmesi, bir milyona yakın 4D kadrosuna geçirilen işçinin tayin hakkı gasbedilmiş durumda. Çok haklı iyileştirmeler ama gündemde bile değil. Mesela meslek kodları konusunda ciddi sorunlar var. Bunların düzenlenmesi başta kamu kurumlarındaki mühendislerin kadro güvencesine sağlanması ve hak kayıtlarının giderilmesi talebi var. Buraya hiç yaklaşılmadı bile” diye konuştu.

“Yoksulluk sınırının altındaki ücretlerden vergi almayın”

Vergi dilimi konusunun da dikkate alınmadığını dile getiren Bayhan, “Yoksulluk sınırının altındaki ücretlerden vergi almayın. Milyarlarca, trilyonlarca, milyarlarca dolar trilyonlarca lira teşvik ve vergi muafiyeti getiriyorsunuz uluslararası sermayeye, yabancı tekerlere, emperyalist tekerlere, onların işbirlikçilerine, yerli tekellere. Bütçenin iki buçuk üç trilyondan fazla muafiyeti var. Vergi muafiyeti var, sırf uluslararası sermayeye, tekellere bir avuç azınlığa. Bari yoksulluk sınırının altındaki ücretlerden vergi almayın diyoruz. Kamu işçileri vergide adalet için vergi dilimi sabitlensin diye talepte bulunuyorlar yüzde 15 ile birinci seviye vergi dilimi. Bunu duymadılar bile. Bunun kavgası sadece lafta dile getirildi sendikal üretimleri tarafından. Yüz binlerce işçinin talepleri ve bunları dile getirince sendika yönetimleri özellikle de konfederasyon yönetimleri rahatsız oluyor” dedi.

“Sendika yönetimlerinin yanı sıra saray iktidarından da hesap sormalıdır”

Toplu sözleşme sürecindeki taleplerin yarısına bile yaklaşmamasının sorumlularının sendika yönetimleri ve iktidar olduğunu belirten Bayhan, bu durumun kamu işçileri ve işçi sınıfı mücadelesi açısından kaybedilen bir süreç olduğunu kaydetti.

Bayhan, “Kamu işçileri, bu toplu sözleşme sürecinde mücadeleyi sürdürmeli, örgütlülüğünü güçlendirmeli ve sendika yönetimlerinin yanı sıra saray iktidarından da hesap sormalıdır” dedi. Bayhan ayrıca, sendika yöneticilerinin aldıkları ücretlerin işçilerin ortalama ücretini aşmaması gerektiğini savundu.

“İlk kez kamu işçileri bu düzeyde iktidarla karşı karşıya geliyor, zayıflıklarına rağmen çok şey öğrendiler” diyen Bayhan, “Geçmişte işçiler iktidarlar kurup yıktı, bugün de mücadeleyi sürdürmeli” çağrısı yaptı. Son olarak, Bayhan, “Eğer ülkenin çıkarları yüz binlerce kamu işçisinin insanca yaşam hakkını içermiyorsa, bu düzen batsın” diyerek mücadele çağrısını yineledi.

(İşçi Sendika Servisi)