CHP’li Gürer’den tarımda ithalata tepki: Ne üreticiye ne de çiftçiye de faydası var

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde'de Bor ve Altınhisar'da köylerde ,kasabalarda çiftçi ve üreticilerle görüştü.

Gürer çiftçilerle konuşmasında tarımda uygulanan ithalat politikalarını eleştirerek çiftçilerin artan borçlarını, hayvancılıktaki yaşanan sorunları konuştu

"İthalat yerli üretime darbe vuruyor"

Tarımda 21 üründe arz açığı olduğunu ve bu ürünlerin stratejik ürün olmasından dolayı üretim planlamasının ciddi biçimde uygulanması ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Gürer, “Buğday,arpa,mısır,ayçiçeği,çeltik,pirinç,mercimek,soya,pamuk gibi ithalat yapılan önemli ürünlerin üretim açığının giderilmesi mümkün olduğunu ifade etti. Gürer "yıllardır  bölgede kavun ve karpuz yetiştirildiğini hatırlatarak, üreticilerin ithalat nedeniyle zarara uğradığına dikkat çekti. "Bu bölgede yıllardır kavun, karpuz var. Özellikle Cücü,karakapı,Çukurkuyu tarafında yetişiyor. Turfanda karpuz  Türkiye'de , Adana 'da çıkarken İran'dan karpuz ithal ediyor. Piyasa doymuş oluyor. Yerli üretici malını değerine satamıyor. Türkiye bu ithalat politikasından vazgeçmedikçe bu sorunlar bitmez," dedi. Patateste de benzer bir durumun yaşandığını ifade eden Ömer Fethi Gürer, tarımda plansızlığın sonuçlarını üreticinin ağır bedel olarak  çektiğini söyledi”

"TMO amacından uzaklaştı"

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) amacından uzaklaştığını dile getiren Gürer, " “Tarımda sistemli bir yapının kurulması gerekiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi Türkiye'de niye var? Kuruluş amacı ne? Çiftçi karagün dostu TMO ithalatçi bir noktaya sürüklendi.Yerli üreticiyi tüccarın eline bırakıp ithalatçı konuma erdirildi. TMO yerli üretici tanında durmalıdır. TMO  12,5 milyon ton iç pazarda seçim dönemi buğday alırken bu yıl hedefini 2,5 milyon ton olarak belirlemesi dahi TMO 'nun durumu özetlemektedir” ifadelerini kullandı.

" Hayvancılık artık giderek yapılabilir olmaktan çıkıyor "

Çiğ sütün tavsiye edilen alım fiyatının üreticiye yansımadığını belirten Gürer "Sütün tavsiye edilen fiyatı 18 lira 35 kuruş ama bölgemizde 14 liraya bile alıcı bulamıyor üretici. Bazıları sanıyor ki herkes o fiyattan satıyor. Hayvancılık artık yapılabilir olmaktan  giderek çıkıyor.Sürekli artan yem fiyatları ve ahır giderleri hayvancılık yapanı da zorluyor" diye konuştu.

"Mazotta fiyat artışı çiftçiyi vuruyor"

Mazot desteği konusunda da eleştirilerde bulunan  Gürer, "Türkiye'de tarım kesimi  yılda 3,5  milyar litre mazot kullanıyor. Tarım kesimine mazot için ayrılan destek  2025 yılı için 20 milyar lira. Oysa ÖTV ve KDV dahil  yaklaşık 70 milyar lira   Tarım kesiminden vergi  alınıyor.Çiftçi zaten perişan, bir de sırtına vergi yüklüyorsun.Desteği verme,ÖTV. Ve KFV tarım kesiminde mazottan alma ki gerçek bir destek olsun ," dedi.

"Tarımda özelleştirme ülkeyi krize sürükledi"

Gürer, tarımsal kamu kurumlarının özelleştirilmesinin olumsuz sonuçlarına da değinerek: "Gübre, yem fabrikaları kapanmamalıydı. Toprak-Su, Köy Hizmetleri, Zirai Donatım Kurumu kapanmamalıydı. Toprak Mahsulleri Ofisi çiftçinin karagün dostu çiftçi kuruluşu olarak kalmalıydı. Özelleştirme sürecinde dediler ki, verim artacak, Kamu fabrikaları özelleşince  boş gezen olmayacak. Ama ne oldu? Özelleşen çok kamu fabrikası  kapandı.  ne gübre kaldı, ne yem, ne de aşı...İthala mecbur süreç yaratıldı" dedi.

NordVPN

Güvenli gezinme, parolalar ve dosyalar için tek hizmet

Reklam