Kül olduk
Ormanlar yanarken, hayvanlar, insanlar, toprak kül olurken; teşvikler patronlara, tasarruf yangın işçisine… Bu yangında yalnızca ağaçlar değil, vicdanımız da kül oluyor.

Fotoğraf: AA
Gebze’den bir metal işçisi
Günlerdir memleketin birçok yerinde çıkan, söndürülemeyen yangınlar hepimizin içini yaktı, yakıyor. Yangınlar köylülerin evlerini, hayvanlarını, tarlalarını yaktı, geçti, ormanlarımız küle döndü, ciğerlerimiz yandı, ormanlarda yaşayan yüz binlerce hayvan yanarak can verdi, toprak kavruldu, küle döndü.
Bir tarafta para uğruna ormanları, dağları, zeytinlikleri, dereleri yok etmeye doymayanlar, diğer tarafta canlarını ortaya koyarak orman yangınlarını söndürmeye çalışırken, güvenli ekipmanları bile olmadığı için canlarını yitiren orman işçileri.
Bir tarafta isteyenin keyfi için istediği kadar özel uçak alabildiği bir ülkede, orman yangınlarını anında söndürmek için gerekli olan yangın söndürme uçaklarını almayanlar.
Bir tarafta patronlara teşvik üstüne teşvik, silinen vergi borçları, diğer tarafta kamu emekçilerinin sürekli ertelenen ve düşük zam dayatmaları, Eskişehir’deki orman yangınında yaşamını yitiren Orman İşçisi Eyüp Dereli’nin “Acaba bu ay zamlı maaş alabilecek miyiz” mesajı.
İş patronlara teşvik olunca, vergi borçlarını bir çırpıda silenler, kasanın ağzını patronlara sonuna kadar açanlar, yangınlar için tedbir almaya, yangın için uçak almaya, orman işçisine ücret, kadro ve ekipman sağlamaya gelince kasanın ağzını sımsıkı kapatanlar...
Havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletmekten, ormanlarımızı yakıp yok etmekten, tarım alanlarımızı, meraları, zeytinliklerimizi yok etmekten, tarihi ve kültürel zenginliklerimizi sular altında bırakmaktan hiç çekinmiyorlar. Termik santraller, nükleer santraller, HES’ler, siyanürlü altın aramaları, için bütün memleketi talan etmekten hiç çekinmiyorlar.
Ülkeyi parsel, parsel yerli ve yabancı şirketlere peşkeş çekip “yerli ve milli” olmakla da övünüyorlar. Kalkınma diyorlar, zenginlik diyorlar, memleketin bütün kaynaklarını feda ediyorlar. Refah, zenginlik, kalkınma dedikleri sadece küçük bir zümrenin kasaları dolsun diye değil mi?
Neymiş efendim memleket gelişiyormuş? Bu bir gelişme değil, talan ve doğa katliamıdır.
Bir büyük yangının içindeyiz. Ormanlarımız yanıyor, her gün bir kadın cinayetiyle uyanıyoruz, artık işçi cinayetlerinde 13-14 yaşlarındaki çocuklar yaşamını yitiriyor. Yitip giden, ormanlarımız, kadınlarımız çocuklarımız değil, vicdanımız ve insanlığımız kül oluyor. Bu büyük yangında hepimizin payı var. Ağlamak, üzülmek yetmiyor. Öyleyse…
Evrensel'i Takip Et