Malatya — Emek Partisi (EMEP) Malatya İl Örgütü, Emek Partisi'nin "Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” yasa teklifinin Meclis’e sunulmasının ardından Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Emek Partisi Malatya İl Başkanı Şerif Demirel okudu. 

Açıklamadan önce Demirel, “ABD emperyalizmi haydutluğuna devam ediyor. İsrail'e verdiği destek sonucunda İsrail, önce Filistin'i işgal ederek, bombalayarak binlerce insanı katletti. Daha sonra Suriye'ye yönelik saldırılar düzenledi. Şimdi de Orta Doğu’daki hesaplarını yerine getirmek için İran'a saldırıyor. Bu durumu antiemperyalist tutumdan dolayı kınıyoruz” dedi. 

“15-16 Haziran, en büyük ve en etkili direnişlerden biri”

15-16 Haziran Direnişi'nin 55. yıldönümü olmasına vurgu yapan Demirel, “Bu direniş hem işçi sınıfı açısından hem de Türkiye siyasal durumu açısında en büyük ve en etkili eylemlerinden biri olmuştur. İşçi sınıfının önündeki örgütlenme engelleri yasal olarak kısmen de olsa kaldırılmış, geniş işçi yığınları sendikalarda hak alma mücadeleleri için örgütlenmeye başlamıştır” diye konuştu.

“Bu iktidar döneminde sendikal haklar, TİS ve grev hakları ihlal edildi” 

Bugün artık sendikal örgütlenme, toplu pazarlık ve grev hakkından söz edilemediğinden bahseden Demirel, “Bu iktidar döneminde sendikal haklar, TİS ve grev hakları ihlal edildi. Ayrıca taşeronlaştırma ve esnek-güvencesiz istihdam biçimleri yaygınlaştırıldı. Örgütlenme ve sendikal haklar, toplu sözleşme ve grev hakkı, gösteri ve yürüyüş hakkı hep ihlal edildi. İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri piyasaya açıldı. Son Orta Vadeli Programlar ve On İkinci Kalkınma Planı uyarınca şu an uygulanan IMF’ci ekonomik program ile sosyal güvenlik sistemi piyasalaşma yoluyla daha da aşındırıldı” dedi. 

“Gasbedilen haklar, birlikte mücadele ederek kazanılabilir” 

Çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve ülkeyi yaşanabilir bir hale getirmek için gasp edilen hakların geri alınması gerektiğini söyleyen Demirel, “Bu da işçi ve emekçilerin geçmiş mücadele deneyimlerinde olduğu gibi birleşerek ve birlikte mücadele ederek kazanılabilir” ifadelerini kullandı.

Demirel, sendikaları kontrol ve terbiye etmek amacıyla getirilen ikili baraj sisteminin işçilerin örgütlenmesinin önünde engel olduğunu; patronlar yetki tespit sistemini sendikal örgütlenmeyi engellemenin ve mücadeleyi etkisizleştirmenin aracı olarak kullandığını; işçilerin en temel mücadele araçlarından olan grev hakkının anayasal bir hak olmasına rağmen hükümet tarafından gasbedildiğini ifade etti. 

“Grev yasakları anayasadan tamamen çıkarılmalı” 

Demirel, taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

• “İş yeri, işletme ve işkolu barajları kaldırılmalı.
• Sendika temsilcilerinin seçimle belirlenmesi yasal zorunluluk haline getirilmeli.
• İşçi temsilciliği yeniden yasal zorunluluğa kavuşturulmalıdır.
• Grev yasakları anayasadan tamamen çıkarılmalı.
• Lokavt uygulaması kaldırılmalı.
• Grevde geçen günlerin ücreti patronlar tarafında ödenmelidir.
• Haksız ve keyfi işten çıkarmalar yasaklanmalı.
• Kıdem tazminatı, ücret vb. işçi alacaklarının tamamı öncelikli ve devlet güvencesinde olmalı.
• İşçilerin dava açma süreçlerini zorlaştıran ve hak kaybına neden olan arabuluculuk uygulaması kaldırılmalıdır.
• Patronların yetki itirazı sözleşme sürecini durdurmamalı.
• Yetki itirazı sırasında işçi alımı ve işten çıkarmalar yasaklanmalıdır.” 

Son olarak Demirel, “ Bu haklı talepler için birlikte mücadele edelim, sendikal hakların özgürce kullanılması için işçi ve emekçilerin sesine ses katalım” dedi.

(Evrensel)