‘Alacaklarımızı mezarda mı ödeyeceksin Çalık?’

Andaç Aydın Arıduru
[email protected]
Murat Uysal
[email protected]

---

Murat Uysal
Andaç Aydın Arıduru

---

İstanbul – Erol Eğrek 9 Mayıs’ta Türkmenistan’da çalıştığı döneme ait fazla mesai, kıdem tazminatı ve ödenmemiş sigorta primi ödemelerini talep etmek için Çalık Holding önüne gitti. Yanında getirdiği silahla holding önündeki saksıya ateş etti. Ardından silahı kendi kafasına dayadı. Şirketin güvenlik görevlileri ve Ahmet Çalık’ın koruma polisinin de aralarında olduğu yaklaşık 10 kişilik grup tarafından darp edildi. Şirketin içine götürüldü ve belli olmayan bir süre içeride tutuldu. Kafasından yaralandığı kameralara yansıyan Eğrek, Ambulansa değil ekip arabasına bindirilerek Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi'ne götürdü. Hastaneye kaydı yapılırken ayakta bekletilirken fenalaşan Eğrek yaşamını yitirdi.

Eğrek gibi çalıştığı döneme ait alacaklarını Çalık Holding’den alamayan 180 işçi bulunuyor. Dün onlarca işçi Eğrek’in darp edildiği Çalık Holding önünde, haklarını talep etmek için toplandı. İşçiler hazırladıkları “Alacaklarımızı mezarda mı ödeyeceksin Çalık”, “Hakkımızı vermeniz için daa kaç işçinin ölmesi gerekiyor?​”, “Gecikmiş adalet zulümdür” “İlk dava 2005 yıl oldu 2025” dövizleriyle basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında, tıpkı Eğrek gibi fazla mesai, kıdem tazminatı ve ödenmeyen sigorta primlerinin yatırılmasını talep etti.

“Hakkımızı istiyoruz”

Çalık Holdin bünyesinde Türkmenistan’da çalışan Ahmet Karaarslan, “Dokuz buçuk yıllık SSK hizmetimi ve tazminatımı fazla mesai çalışmalarımı alamadım. Ben de hakkımı istiyorum. Erol bizim arkadaşımızdı. O da bizimle beraber çalıştı. Arkadaşımız buraya alacağını istemeye geldi. Ne yazık ki Çalık’ın korumaları ve güvenlik görevleri tarafından darp edilerek öldürüldü. Bu bizim için büyük bir üzücü bir olay. Geride dört tane yetim çocuğu var” dedi.

Karaarslan, “Bizler de burada hakkımızı istemeye geldik. Bizlere de kendisi (Çalık) ne yapmak istiyorsa yapsın biz yüce adaletin karşısında burada hakimlere ve savcılara sesleniyoruz. Dokuz yıldır açılan bir davamız var. Yedi yıldır Yargıtay'da bekletilen dosyamız var. Sebep? Kimler koruyor, kimler şey yapıyor? Yeter ki mahkemeye gelsin. Mahkemeye de gelmiyor çağrılmasına rağmen. Gelmiyor. Neden gelmiyor? Bilmiyoruz” ifadeleriyle geriye dönük hakları için mücadelede kararlı olduklarını söyledi.

İşçi Atanur Güneş ise, “Oradaki firmada 17 yıl çalıştım. 17 yıl çalıştıktan sonra gönderilmek zorunda kaldım. Gönderilirken ne tazminat ne ihbar ne kıdem hiçbir haklarımızı vermediler. Gelip burada mahkemeye veren otuz üç arkadaşımız Sulh Anlaşması sayesinde haklarını aldılar. Fakat biz de mahkemeye verdik, biz Sulh yapmadılar bize. Mahkemeye verdik, dokuz yıldır devam ediyor. Yargıtay'dan bir türlü karar çıkmıyor. Oyalanıyor. Bu arada belki beş on tane arkadaşımız canını kaybetti. Biz de mezarda mı alacağız hakkımızı? Hakkımızı talep ediyoruz. Kimseden sadaka bir şey istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkmenistan ‘da sigortasız çalıştığı dönemde parmağı kopan ve merdiven altı şekilde tedavi görmek zorunda kaldığını anlatan makine bakım işçisi Metin Aydoğdu, “ Ellerimle çalışıyorum ve bu şirkete zarar gelmesin diye orada bir hastanede Ameliyatım yapıldı. Sadece ücretlerimiz ödendi. Sadece yasal haklarımızı istiyoruz. Başka bir talebimiz yok. Ölen arkadaşımız da zaten onu talep ediyordu.

3 yıllık haklarını 9 yıldır alamadığını ifade eden işçi Hasan Cılız ise, “Ben 3 yıl çalıştım. İki bin on dörtte üç yıl sigortasız çalıştırıldım. Bu sigortasız çalışma mağduriyeti bayağı büyük. Yani orada ailemiz burada kalıyor, biz oradayız. Burada ailemiz sorun yaşıyor sigortasız olduğumuz için. Biz orada sorun yaşıyoruz, orada da sigortamız yok. Bu süreçte çok hastalandığımız oldu. Hep kendi paramızla, kendi cebimizden 3 yıl dayanabildik” ifadelerini kullandı.

“Dokuz yıl boyunca biz sürekli vergimizi ödemeye devam ettik. Sürekli vergimiz ödeniyor, tarafımızdan ödeniyor ama yapılan araştırmalarda Çalık Holding'in hiçbir vergi ödediği görülmemiş ve vergi ödemediği halde bütün devletin polisi, TOMA'lar, çevik kuvveti şu anda hepsi burada bize karşı toplanmış” Diyen Cılız yasalarla belirlenmiş haklarını talep ettiklerini ve devletin işçilerden yana olmak yerine patronları koruduğunu gördüklerini söyledi.