TÜİK’in bile altında enflasyon açıklayanlar mı bizi temsil edecek?
Asgari ücret tartışmaları sürerken görüştüğümüz Kayseri’den Türk-İş üyesi işçiler, sendikacıları topa tutarken istedikleri zammı alabilmeleri için hep bir ağızdan tepki koymaları gerektiğini söylüyor.

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel
Ahmet AKARSU
Olcay SAL
Kayseri
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılı asgari ücretini belirlemek üzere 10 Aralık’ta ilk toplantısını gerçekleştirecek. Toplantı öncesi birçok patron örgütü asgari ücret zammının düşük tutulmasına ilişkin açıklamalar yaptı. Buna karşın toplantıya işçileri temsilen katılan 2 milyonu aşkın üyeye sahip Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretli üyelerinin olmadığını asgari ücretin belirlenmesi sürecine dair ellerinden bir şey gelmediğini söyledi. Kayseri’de işçi duraklarında ve iş yerlerinin önünde görüştüğümüz Demiryaka Holding bünyesinde Türk Metal üyesi Hasçelik Kablo, Halat, Metal Matris, Coreal Alüminyum işçileriyle ve Türk-İş Konfederasyonuna bağlı sendikaların üyeleri olan kamu işçileri Atalay’ın bu sözlerini ve Türk-İş’in tutumunu eleştirdi. Türk-İş’in Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı gıda enflasyonun dahi altında gıda enflasyonu açıkladığını söyleyen işçiler, “TÜİK’in bile altında enflasyon açıklayanlar mı bizi temsil edecek?” dedi.
"KAZANCA GELİNCE BÜYÜK, İŞÇİ ÜCRETİNE GELİNCE KÜÇÜK HOLDİNG"
Demiryaka Holding bünyesinde çalışan, Türk Metal üyesi Hasçelik Kablo işçisi, “Evimin kirası 8 bin lira. Yanımdaki işçi arkadaşım 6 bin liraya oturuyormuş. Yeni yılda artacak. Bu kiralar ucuz gibi düşünülebilir. Çünkü Kayseri’nin en yoksul semtinde oturuyoruz. Yine de yetmiyor ücret. Tek maaşla ancak bu kadar oluyor. 22-23 bin lira ücret alıyoruz. O da yan haklarla. Kirayı verince elde yok avuçta bir şey kalmıyor. Kışın masraflar artıyor. Asgari ücretle yaşamayanlar ücretleri belirledikçe halimiz böyle devam edecek” diye konuştu. Bir başka işçi, “Çalıştığımız iş yeri Kayseri’nin en büyük iş yerleri arasında. Kazancının da çok iyi olduğunu biz işçiler biliyoruz. Kazanca gelince büyükler, işçi ücretine gelince küçükler” diye konuştu.
"TEPKİMİZİ KOYARSAK İSTEDİĞİMİZ ZAM ORANINI ALIRIZ"
Türk Metal üyesi Metal Matris işçisi, “Türk İş artık iyice zıvanadan çıktı. Sendika işçiyi savunması gerekirken patronu savunuyor. Bu şekilde işçiyi temsil edemez. Zaten asgari ücretlinin hali vahim. Bu şartlarda konuşulan 23 bin rakamları kurtarmaz. Asgari ücret en az 35 bin olmalı. En azından biraz nefes aldırır” dedi. Türk Metal üyesi Coreal Alüminyum işçisi, “Birilerinin artık bu gidişata dur demesi lazım. Halkın sokağa dökülmesi gerekiyor. Bu ekonomi yaşama hakkımızı gasbediyor. Zengin daha zengin oldu. Biz işçilerde daha yoksul olduk. Birinin sırtına ne kadar vurursan o kadar kamburlaşır. Biz de bunların bizi ezmesine müsaade etmemeliyiz. Eğer tepki gösterirsek asgari ücrette istediğimiz zam oranını alırız” diye konuştu.
"HEP BİR AĞIZDAN İSTERSEK MÜMKÜN"
Türk Metal üyesi Hasçelik Halat işçisi, “İşçiler ne yazık ki tam anlamıyla birlik olmuyor, olamıyor. İşçi önündeki engellere takılıyor. Borç, harç, çocukların geleceği diye düşünüp dişini sıkıyor. Aslında tam tersini düşünmemiz gerekiyor. Borçsuz, harçsız, çocuklara iyi bir gelecek bırakmak için birlik olmalıyız. Birlik olmadığı için de işçi sendikası işçiyi satıyor, iktidar da istediği gibi ücret belirliyor. İşçilere çağrım, birbirimizin kuyusunu kazmadan hareket etmek. 2000 öncesi işçilerde birlik daha fazlaydı diye düşünen bir işçi kardeşiniz olarak, 2002’den yani AKP iktidarı sonrası işçilerin birliğinin zayıfladığını görebiliyorum. Bu nedenle de asgari ücret işçilerin çoğunluğunu kapsayan bir ücret haline geldi. En az 40 bin olmalı en az diyorum ama işçiler hep bir ağızdan isterse bu mümkün” şeklinde konuştu.
KAMU İŞÇİSİ: BİLDİĞİMİZ OYUNU YİNE OYNAYACAKLAR
“Asgari ücret masasında ne olur, ne çıkar?” diye sorduğumuz bir kamu işçisi, “Ne olacak, ne verirlerse onu alıp kalkacaklar. Klasik sözleri söyleyecekler. Biz kabul etmedik. Enflasyona ezdirmedik diyecekler. Asgari ücret görüşmelerinde ‘Söz hakkımız, eylem hakkımız yok bu ücretlerle olmaz’ deyip mikrofon kapatacaklar. Kamu işçisine de ilk yıla yüzde 45, ikinci yılın ilk ve ikinci altı ayına yüzde 10 artı enflasyon farkı isterler diye öngörüyorum. Şunu hep söylüyorum, ceylan derisi koltukta oturanlar alın teri ile çalışanın halinden anlamaz” ifadelerini kullandı.
"NE YAPACAKSAK BU İŞÇİ KUŞAĞIYLA YAPACAĞIZ"
Başka bir kamu işçisi ise, “Şimdi Türk-İş’in yapacağı kamu çerçeve protokolüne güven güvenebilirsen. Yalancı TÜİK’ten bile düşük çıkaran Türk-İş hiç işçiyi temsil edebilir mi? Aklım almıyor. Bir de utanmadan çıkıp kameralar karşısında aslan kesiliyorlar. Biz biliyoruz aslında Türk-İş’in boş icraatlarını. AKP iktidarında hem asgari ücretliyi hem de kamu işçisini yıllardır satış sözleşmelerine imza attılar. Şimdi bunlara nasıl güvenelim? Ne yapacaksak bu işçi kuşağıyla yapacağız. Onları o koltuklardan indirmek şart” diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et