EMEP İstanbul Milletvekili Bayhan: 1 Mayıs günü Erdoğan’ın politikalarının amacını Türkiye işçi sınıfına göstermeliyiz
EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, 1 Mayıs yasaklarının iktidarın 31 Mart'ta aldığı yaranın daha da derinleşmesini istememesinden kaynaklandığını söyledi.

İskender Bayhan | Fotoğraf: TBMM
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan konuk olduğu TELE 1’de yayınlanan Sabah Pusulası programında İstanbul 1 Mayısı’na ilişkin açıklamalarda bulundu. 1 Mayıs yasaklarının Erdoğan iktidarının 31 Mart seçimlerinde aldığı yaranın daha da derinleşmesini istememesinden kaynaklandığını söyleyen Bayhan iktidarın bu saldırılarına karşı 1 Mayıs alanlarına gelirken ve 1 Mayıs alanlarında işçilerin taleplerini en gür ve coşkulu bir biçimde haykırması gerektiğine dikkat çekti.
1 Mayıs’taki bu yasakçı tutumun 1 Mayıs’ın tarihiyle birlikte düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Bayhan, “Neden 2010, 2011 ve 2012’de Taksim Meydanı’nda kutlanan ve Taksim’de bir güvenlik sorun olmayan durumdan bu noktaya gelinmiştir? Neden 2012’den bu yana güvenlik sorunu vardır? Bunun cevabı Erdoğan iktidarlarının izlediği politikalara ve 1 Mayıs’ın tarihsel özüyle alakalı bir duruma dayanıyor. 1 Mayıs yaklaşık 140 yıldır 8 saatlik iş günü bütün dünyada işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olarak güçlü bir itiraz günü olarak kutlanıyor. Emek ve sermayenin en güçlü biçimde karşı karşıya geldiği mücadelenin sembolüdür. On milyonlarca işçi ve emekçi hakları için tüm dünyada sokaklarda meydanlarda olacak” dedi.
‘İŞÇİLERİN SESİNİN EZEREK BASTIRARAK GERİLETMEYİ HEDEFLİYOR’
Türkiye’de ve dünyada işçi ve emekçilerin 140 yıldır talep ettiği 8 saatlik iş günü talebinin hala güncelliğini koruduğunu söyleyen Bayhan, “Böyle bir ortamda hayata geçirilmeye çalışılan Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı’nı da düşünürsek aslında Erdoğan kendi seçim yenilgisinin de altında yatan işçi ve emekçilerin güçlenmesini büyük bir itirazla karşı koyup kendi iktidarını sarsmasını, 31 Mart’taki sonuçların daha da derinleşmesini engellemek üzere böyle bir yöntem seçiyor. Geri çekilse taviz verse daha rasyonel olabilir diye düşünebiliriz ancak biz Erdoğan’ın pratiklerini biliyoruz ki karşıtlıkları daha belirginleştirip kendi saflarındaki güç kaybını durdurmak üzere bir tek adam devleti kurduğunu da dikkate alırsak ezmek bastırmak ve öyle geriletmeyi temel alıyor” diye konuştu.
‘TALEPLERİMİZİ EN GÜR BİÇİMDE HAYKIRIRSAK SALDIRILARI BOŞA ÇIKARIRIZ’
Binlerce işçi ve emekçinin olabildiğince kitlesel, olabildiğince örgütlü ve olabildiğince coşkulu bir biçimde 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak üzere evlerinden çıkacağını ifade eden Bayhan, “Yarın bayram olmasına rağmen birçok iş yerinde birçok fabrikada işçiler çalıştırılacak ama işçi ve emekçiler buna teslim olmamalı, örgütlü bir biçimde bu haklarını kullanmalılar. Yarın üretime gitmemek onların yasal hakkı 1 Mayıs’a katılmayı istemelilerdir. 1 Mayıs alanlarına gelirken herkes bulunduğu yerde toplanıp yola çıktığında önlerine çıkacak ilk saray barikatının önünde güçlü bir biçimde tepkilerini göstermeliler. Orada 1 Mayıs’ın taleplerini coşkusunu haykırmalılar. Saraçhane’ye buluşma noktalarına gelebilen işçiler orada güçlü bir biçimde Taksim yasağının kalkması için İstanbul Valiliği’nin ve İçişleri Bakanlığı’nın bu tutumunu püskürtmek için güçlü bir tavır koymalılar. Ya hep beraber Taksim’e çıkmalıyız ya da orada güçlü bir tutumla Erdoğan’ın bu politikasının amacını bütün dünya işçi ve emekçilerine göstermeliyiz. Savaş, baskı ve sömürü politikalarına karşı sembolleşmiş bir günü yarın yine aynı taleplerle günde yedi saat haftada 35 saat iş günü ve insanca yaşayacak ücret için ekmek için adalet için özgürlük için orada olacağımız duygusu ortaya çıkarır bu duyguyu gösterirsek saldırıları boşa çıkarırız” dedi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et