Eski Diyarbakır Belediye Başkanı Feridun Çelik: Halkın olmadığı yerel yönetimle karşı karşıyayız

Elif Ekin SALTIK
Diyarbakır

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezinin (DİTAM), “Diyarbakır yerel hizmetlerde neleri kaybediyor” başlığı ile düzenlediği toplantı, akademisyenlerin, araştırmacıların, kitle örgütleri temsilcilerinin, edebiyatçıların ve gazetecilerin katılımıyla geçtiğimiz gün gerçekleştirildi.

1999 yılında HADEP’ten Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanlığı yapan Feridun Çelik büyükşehir belediye başkanlığı dönemindeki deneyimlerini aktarırken, kayyum politikalarıyla birlikte kentin tarihsel, kültürel ve pek çok anlamda bir geriye gidiş yaşadığını dile getirdi. Gazetemize konuşan Çelik, halkın olmadığı halka dokunulmayan yerlerde, özellikle halkın iradesinin yok sayıldığı bir sistemde başarı beklemenin mümkün olmadığına işaret etti.

"KAYYUM KENTİN DEĞERLERİNİ TAHRİBATA UĞRATTI"

"Bugün halkın olmadığı bir yerel yönetim ile karşı karşıyayız" diyen Çelik, "Tamamen keyfiyetle yönetilen, hukuk dışı bir uygulama var. Bu kentte yaratılmış olan değerlerin de geriye gitmesine, tahribata uğramasına neden oldu. Kadınlardan tutalım da çevre, tarihi mekanların yeniden inşası gibi önceliklerde maalesef toplumsal değerlere, toplumsal hassasiyetlere yer vermeyen bir yönetim anlayışı var. Böyle bir geriye gidiş yaşandı. Birçok kadın kurumunun kapatılması, çocuklara ilişkin kurumların kapatılması pek çok şeyi oldukça geriye götürdü" dedi.

"YEREL YÖNETİMLER DAYANIŞMAYA ETKİ EDİYOR"

Bugün ülkenin inanılmaz bir ekonomik krizle karşı karşıyayız olduğunu, insanların evlerine ekmek götüremediğini vurgulayan Çelik sözlerine şöyle devam etti: “Ekmek kuyruklarına şahitlik ediyoruz artık, bir ekmeğin hesabını yapar duruma gelindi maalesef. Diyarbakır bu anlamda daha da dezavantajlı çünkü yoksulluk burada diğer kentlere göre daha ağır. Diyarbakır iç göç alan bir kent, Diyarbakır’da iç göçün getirdiği sıkıntılar daha yoğun biçimde yaşanıyor. Yerel yönetimler kısmen de olsa toplumsal dokuya, yardımlaşmaya, dayanışmaya etki edebiliyor. Önümüzdeki dönem görev alacak arkadaşların da bu konuda gerekli duyarlılık ve hassasiyetleri göstereceklerine inanıyorum.”