09 Ekim 2023 23:30
Son Güncellenme Tarihi: 09 Ekim 2023 23:50

10 Ekim Ankara Katliamının 8. yılında 8 soru: Neyi gizliyorsunuz?

10 Ekim Ankara Katliamı davası avukatları geçen 8 yıla rağmen aydınlatılmayı bekleyen pek çok karanlık noktaya dikkat çekti.

Görsel: @10EkimDavasi/Twitter

Paylaş

10 Ekim Ankara Katliamının üzerinden 8 yıl geçti. Davanın avukatları geçen 8 yıla rağmen katliamda aydınlatılmayı bekleyen hala pek çok karanlık nokta olduğunu belirterek "#8yıl8sır" etiketi ile dava sürecindeki karartmanın ve dosyadaki boşlukları sıraladı.

1- GİZLENEN SORUŞTURMALAR :

KATLİAMIN ARDINDAN SORUŞTURMA SAVCILARI NEDEN İLK İŞ OLARAK DOSYAYA KISITLILIK UYGULANMASINI İSTEDİ? 

Katliamın ardından soruşma savcılarının ilk yaptıkları iş soruşturma dosyasına kısıtlılık kararı ve yayın yasağı uygulanmasını sağlayarak, soruşturma sürecinde yapılan işlemleri kamuoyundan gizlemek oldu. Böylece mağdur taraf ve kamuoyu yapılan hiçbir işlemden bilgi sahibi olamadı ve soruşturma sürecine dahil edilmedi. Ancak dava sürecinde görüldü ki soruşturma esnasında deliller doğru düzgün toplanmamış, failler ciddi olarak araştırılmamış, en önemli deliller mahkemeden ve kamuoyundan gizlenmiş, katliam faillerine yol veren ve görevini yapmayan kamu görevlilerine hiç dokunulmamış. Soruşturmanın gizliliği aslında gerçekleri gizlemek için kullanılmış.

2- SUSTURULAN FAİLLER

KATLİAMI ORGANİZE EDEN EN ÖNEMLİ FAİLLER NEDEN CANLI ELE GEÇİRİLMEDİ?

8 yıldır kimliği tespit edilmeyen canlı bombanın beyaz ayakkabısından katliamı çözdüğünü iddia eden emniyet, her nedense katliamın en önemli faillerini canlı ele geçirmedi. Canlı bombaları taşıyan H.İbrahim Durgun ve katliamı organize eden Yunus Durmaz’ın yakalanmak üzereyken şüpheli bir şekilde çatışmada kendilerini patlattıkları ileri sürüldü. Diğer önemli bir fail olan M. Kadir Cebael’in de aynı şekilde çatışmada öldüğü iddia edilse de yapılan otopside bitişik atışla (yakın mesafeden ateş edilerek) öldürüldüğü anlaşıldı. Katliam faillerinden en önemlilerinin canlı ele geçirilmemeleri, katliamla ilgili açığa çıkması istenmeyen sırlar olduğunu gösteren en önemli noktalardan biridir…   

3- GİZLENEN İSTİHBARATLAR :

KATLİAMA DAİR MÜLKİYE MÜFETTİŞLERİ RAPORUNUN BAZI BÖLÜMLERİ NEDEN ISRARLA SAKLANIYOR? RAPORDA GİZLENEN HANGİ GERÇEKLER VAR?

Katliamla ilgili içişleri bakanlığı mülkiye müfettişleri tarafından düzenlenen ön raporda bir kısım Ankara emniyet müdürlüğü amirleri hakkında katliamdan önce gelen istihbaratları gizlemeleri ve dikkate almamaları sebebiyle soruşturma açılması gerektiği belirtilmiştir.  Ancak bu rapora rağmen hiçbir polis amiri hakkında soruşturma yapılmamıştır.

Ayrıca müfettiş raporunun tamamı bugüne kadar türlü engellemelerle mağdur tarafa verilmemiştir. Müfettiş raporu, bazı bölümlerinin hala ısrarla gizlenmeye çalışılması sebebiyle halen 10 Ekim Ankara katliamının ortaya çıkarılmayı bekleyen sırlarından biri olmaya devam etmektedir.

4- GİZLENEN İHBARLAR :

KATLİAMDAN 10 GÜN ÖNCE BOMBA MALZEMESİ ALIRKEN İHBAR EDİLEN KATLİAM FAİLLERİ NEDEN KATLİAMDAN ÖNCE YAKALANMADILAR?

Canlı bombalar Ankara’ya gelirken onlara eskortluk yapan Yakub Şahin ile örgütün nakliyecisi Hüseyin Tunç, katliamdan 10 gün önce Nizip’te bomba malzemesi satın alırken satıcının şüphelenmesi ve emniyete ihbar etmesi üzerine aslında katliamdan 10 gün önce emniyet tarafından tespit edilmişlerdi. Nizip emniyetinin kimliklerini Gaziantep emniyetine bildirmesine rağmen katliamdan önce haklarında hiçbir işlem yapılmadı ve yakalanmadıkları için katliam hazırlıklarına 10 gün boyunca devam ettiler. Ayrıca katliamı soruşturan Ankara emniyeti ve Ankara savcılığının katliamdan sonra kendilerine gelen bu ihbarla ilgili evrakı gizlediği ve soruşturma dosyasına koymadığı da sonradan ortaya çıktı. Katliamdan önce haklarında ihbar olmasına ve teknik takipte olmalarına rağmen Gaziantep emniyetinin bu katliam faillerini neden yakalamadığı ve katliamı soruşturan Ankara emniyeti ve Ankara savcılığının bu ihbarla ilgili evrakı neden gizledikleri soruları 8 yıldır halen cevaplanmış değil…

5- GİZLENEN SANIKLAR :

KATLİAMDAN ÖNCE ADIM ADIM İZLENDİKLERİ ANLAŞILAN KATLİAM FAİLLERİNİN VE CANLI BOMBALARIN SINIRDAN GEÇMELERİNE KİMLER NEDEN GÖZ YUMDU?

Katliamı gerçekleştiren failler, canlı bombalar, silahlar ve mühimmatlar, Suriye sınırından Türkiye’ye getirilmişti. Bu sınır geçişlerini organize eden katliamın firari sanığı olan İlhami Balı ve ekibi, aynı zamanda sınırlardan çok sayıda yabancı militanın Suriye’ye ve Türkiye’ye girip çıkmasını da sağlamıştı. İlhami balı, yıllar boyunca tüm faaliyetleri emniyet ve jandarma tarafından sıkı takipte olmasına ve hakkında çok sayıda soruşturma bulunmasına rağmen nedense yakalanmadı ve hiçbir engelleme ile karşılaşmadan faaliyetlerini rahatlıkla sürdürdü. IŞİD militanlarının sınır geçişlerine göz yuman kamu görevlileri hakkında ise hiçbir işlem yapılmadı.  Sınırlardaki IŞİD faaliyetlerinin bilinmesine rağmen yıllarca neden engellenmediği ve binlerce militanın geçişine kimin neden izin verdiği sorularının cevapları ise henüz verilmedi.

 

6- GİZLENEN DELİLLER :

SANIKLARA AİT DİJİTAL DELİLLER VE SANIKLAR HAKKINDAKİ İSTİHBARAT RAPORLARI NEDEN DOSYAYA GÖNDERİLMEDİ?

Yargılama süresi boyunca sanıkların üzerlerinde ve hücre evlerinde ele geçirilen dijital materyallerin sadece bir kısmı ilgili yerlerden mahkemeye gönderildi. Bu delillerin de sadece bir kısmı üzerinde inceleme yapıldı. Böylece dosyadaki önemli delillerden bir kısmı tam olarak incelenmemiş ve gizlenmiş oldu.

Ayrıca sanıklarla ve katliamla ilgili pek çok önemli bilgi bulunduğu anlaşılan istihbarat raporları da dosyaya getirtilmedi.  Hatta sanıklardan biri katliamdan önce katliam faillerini emniyete ihbar ettiğini bildirmesine rağmen bu konu da araştırılmadı. Böylece faillerin faaliyetlerini ve irtibatlarını açığa çıkaracak dijital deliller ile katliamdan önce sanıkları adım adım izlediği anlaşılan emniyetin sanıklar hakkındaki elinde bulunan istihbarat bilgileri dosyanın aydınlatılmamış sırlarından biri olarak kaldı. 

7- GİZLENEN FAİLLER

KATLİAM FAİLLERİNDEN BAZILARININ GERÇEK KİMLİKLERİ NEDEN HALA NEDEN TESPİT EDİLMEDİ ? FAİLLERİNİN BİR KISMINA NEDEN DAVA BİLE AÇILMADI?

Emniyetin, katliam failleriyle birlikte IŞİD’in Gaziantep’teki gizli hücre evleri ve depolarına girip çıktıklarını tespit ettiği, ancak gerçek kimliklerinin tespit edilmesi için ciddi bir araştırma yapmadığı ve sadece x-y olarak kodlamakla yetindiği 32 IŞİD’li hakkında bugüne kadar dava açılmadı. Katliamın talimatını verdiği anlaşılan Ebu Zeyneb kod adlı IŞİD emirinin de gerçek kimliği tespit edilmedi ve hakkında dava açılmadı. Ayrıca isimleri ve faaliyetleri bilinen bazı katliam failleri hakkında da tüm deliller görmezden gelinerek dava açılmadı. Bu şekilde aslında sanık olması gerektiği halde haklarında dava açılmayan katliam failleri hakkında ısrarlı taleplerimiz üzerine açılan soruşturmada ise “kısıtlılık” kararı verilerek,  8 yılın sonunda bile hala bazı faillerin faaliyetleri ve bağlantıları gizlenmeye çalışılıyor.  Bu katliam faillerinin bugüne kadar neden yargılanmadıkları sorusu ise katliamın sırlarından biri olarak hala ortada duruyor…

8- GİZLENEN SORUMLULAR

KATLİAMLA İLGİLİ TÜM GERÇEKLERİN KAMUOYUNA AÇIKLANMADIĞINI VE BAZI GİZLİ BİLGİLERE SAHİP OLDUKLARINI İDDİA EDEN SİYASİLER NEDEN TÜM BİLDİKLERİNİ AÇIKLAMIYORLAR?

2015 yılı haziran ve kasım aylarında gerçekleşen iki seçim arasında yaşananlar ve katliamlar, o zamandan beri çok tartışıldı ve tüm gerçekler açığa çıkarılmadığı için bundan sonra da tartışılmaya devam edilecek. Bu konuda başta o dönemin başbakanı olarak siyasi sorumluluğu olan Ahmet Davutoğlu olmak üzere farklı siyasetçiler tarafından çeşitli zamanlarda katliamlarla ilgili “tüm gerçeklerin açıklanmadığına” dair çeşitli zamanlarda açıklamalar yapıldı. Bu açıklamaların ortak noktası ise katliamları aydınlatmak amacıyla değil, kendi siyasi çıkarlarına göre bu “gizli” bilgilerin siyasi şantaj malzemesi olarak kullanılması amacıyla yapılmış olmasıydı. Tanık olarak mahkemelere gelip, bildikleri tüm gerçekleri anlatmaları yönündeki ısrarlı çağrılarımızı yanıtsız bırakan siyasilerin bu tavrı, katliamla ilgili gerçekleri ortaya çıkarmakta samimi olmadıklarını da açıkça göstermektedir. Ancak yapılan bu açıklamalar, 10 Ekim Ankara katliamıyla ilgili kamuoyuna açıklanmayan gerçekler ve karanlıkta bırakılan sırlar bulunduğunun açık itirafları olarak tarihe geçmiştir.

(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Demirören'in Ziraat Bankası'na ipotek ettirdiği araziye yapılan proje iptal edildi

SONRAKİ HABER

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas BM'ye, İsrail'i durdurma çağrısı yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa