İstihbaratın karakutusu Engin Dinç, Ankara Emniyet Müdürü oldu
Hrant Dink cinayeti ve 10 Ekim Katliamı'na ilişkin istihbaratları paylaşmamasıyla gündeme gelen Engin Dinç Ankara İl Emniyet Müdürü oldu.

Engin Dinç | Fotoğraf: MA
İLGİLİ HABERLER

24 ilin emniyet müdürü görevden alındı

Konya Emniyet Müdürü Dinç’in sicil kaydı: Dink cinayeti, 10 Ekim, Konya Katliamı...
Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanı olmasının ardından Emniyette kapsamlı değişikliğe gidildi. 52 il emniyet müdürünün görevi değişirken, Soylu’ya yakın isimlerin kızağa çekilmesi dikkat çekti. Hrant Dink cinayeti ve 10 Ekim Katliamı'na ilişkin istihbaratları paylaşmamasıyla gündeme gelen Engin Dinç ise Ankara İl Emniyet Müdürü oldu.
Gece yarısından sonra yayımlanan Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Süleyman Soylu döneminde göreve getirilen 24 ilin emniyet müdürü görevden alındı. Kararnameyle, görevden almalar ve yer değişiklikleriyle birlikte toplam 52 ilin emniyet müdürü değiştirildi. Kararnamede, toplam 83 emniyet personelinin ismi yer aldı.
SOYLU’YA YAKIN İSİMLER MERKEZE ÇEKİLDİ
Ankara, İzmir, Bursa, Denizli, Erzurum, Edirne, Urfa ve Muğla'nın da aralarında bulunduğu 24 ilin emniyet müdürleri "kızak görev" olarak bilinen "Emniyet Genel Müdürlüğü emrine" alınarak merkeze çekildi.
Emniyetteki kapsamlı değişiklikte, Soylu’ya yakın olduğu belirtilen isimlerin olması dikkat çekti. Bu isimler arasında Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ile organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla gündeme gelen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu dikkat çekiyor.
Peker, kara para aklama iddiasıyla hakkında dava açılan SBK Holding patronu Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışına çıkmasında Resul Holoğlu’nun rol aldığını iddia etmişti.
HRANT DİNK İHBARI İSTANBUL’A BİLDİRİLMEDİ
Sinan Ateş cinayeti soruşturması nedeniyle gözlerin çevrildiği Servet Yılmaz’ın yerine atanan Engin Dinç’in ismi ise ilk olarak Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde duyuldu. O dönem Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan Dinç, Hrant Dink suikastine ilişkin önceden aldığı istihbaratı ilgili yerlere vermemek ve İstanbul Emniyeti’ni bilgilendirmemekle suçlanmıştı.
Dinç, şüpheli sıfatıyla verdiği ifadede, “Yasin Hayal'in Hrant Dink'e yönelik bir eylem yapmayı planladığı hususu Trabzon Emniyet Müdürlüğünün 17 Şubat 2006 tarih ve 027248 sayılı yazısı ile gereği için İstanbul Emniyet Müdürlüğüne bilgi için İstihbarat Daire Başkanlığına bildirildi. Ayrıca İstanbul İstihbarat Şube Müdürünü telefon ile arayarak konuyu kendisine şifahen bildirdim” diye kendisini savunmuştu.
Ancak Dinç’in Hrant Dink’in öldürüleceğine yönelik istihbaratı 2006 yılında İstanbul Emniyetine, suikast girişimi değil, “ses getirici eylem” olarak rapor ettiği ortaya çıkmıştı.
EMNİYETTEKİ YAPILARIN KAVGASI SORUŞTURMAYA VARDI
17-25 Aralık’tan önce Fethullahçılara yönelik tasfiye sürecinde Emniyet İstihbaratının başına geçen Engin Dinç, darbe girişiminden sonra emniyet içindeki farklı gruplarla anlaşamamış ve darbeye destek suçlamasıyla karşı karşı kalmıştı.
Emniyetteki gelişmeleri yakından takip eden Tolga Şardan, o dönem sessiz sedasız yürüyen soruşturmayı duyurmuştu. Söz konusu soruşturmada müfettişlere ifade veren dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç’in yardımcısı R.K., Dinç’in 15 Temmuz darbe girişimini organize eden grupta yer aldığı iddiasıyla tutuklanan eski Genelkurmay Başkanlığı Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu hakkında "Güvenilir adam" dediğini iddia etmişti.
10 EKİM İSTİHBARATI İKİ GÜN GECİKTİRİLDİ
10 Ekim Ankara Katliamı'nın canlı bombacılarından Yunus Emre Alagöz’ün eylem yapacağı bilgisi Ağustos 2015’ten beri çok kez rapor edilmişti. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığından Terörle Mücadele Daire Başkanlığına giden bir istihbaratta, Yunus Emre Alagöz, Hacı Yusuf Kızılbay ve Mehmet Işık’ın sansasyonel eylem arayışı içerisinde olduğuna dikkat çekiliyordu. Yunus Emre Alagöz’ün Suruç’ta kendisini patlatan kardeşi Abdurrahman Alagöz ile helalleştiği, Adıyaman’daki “Dokumacılar” grubu üyesi Kızılbay’ın Suriye’den Türkiye’ye giriş yaptığı iletilen bilgiler arasındaydı. Ancak 8 Ekim günü elde edilen bu hayati bilgi, mitingin yapılacağı 10 Ekim günü katliamdan sadece birkaç saat önce Terörle Mücadele Daire Başkanlığına gönderildi. İki gün geciktirilen belgenin altındaki imza Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’e aitti.
BELGENİN GÖNDERİLDİĞİ SAAT ELLE YAZILDI
Ardından bu istihbarat Ankara’nın aralarında bulunduğu illerin TEM Şube Müdürlerine iletildi. Belgede el yazısı ile yazılmış ve patlamadan yaklaşık 4 saat sonrasını gösteren “13.48” ibaresi şüpheleri artırıyordu. Yani istihbarat, Ankara Emniyetine ya gerçekten 13.48’te ulaşmıştı ya da bu saatte ulaşmış gibi gösterilmişti.
Eğer bu istihbarat iki gün bekletilmeseydi 10 Ekim Mitingi’ne saldıran canlı bomba Yunus Emre Alagöz yakalanabilir veya miting iptal edilebilirdi.
10 EKİM’DEN BİR BAŞKA İSİM
Bir başka dikkat çeken isim ise polis başmüfettişi Hakan Duman oldu. Tunceli Emniyet Müdürlüğüne atanan Duman, 10 Ekim Katliamı döneminde TEM Şube Müdürü idi. Saldırıya ilişkin müfettiş raporunda, Duman’ın katliam öncesinde gelen istihbaratı ilgili birimlerle paylaşmadığı ortaya çıkmıştı.
14 Eylül günü gelen istihbarata ilişkin Duman, “Genel ve teyide muhtaç istihbarat bilgilerinden yola çıkarak yaşamın her alanının sınırlandırılması, hak ve özgürlüklerin kullanımının yasaklanması veya ortadan kaldırılması hayatın olağan akışına aykırıdır. Aksi halde paranoya derecesinde, bu tarz bir güvenlik anlayışıyla hayat yaşanmaz hale getir ki, zaten pratikte bunun uygulaması mümkün değildir” diye kendisini savunmuştu. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et