11 Mayıs 2023 16:17

Ekonomik kriz ve hayat pahalılığına nefret perdesi | ”Rejim sıkıştıkça LGBTİ’leri düşmanlaştırıyor”

KaosGL Yönetim Kurulu Üyesi ve Yeşil Sol Parti Parti Meclisi Üyesi Remzi Altunpolat, rejimin krizleri perdelemek için toplumdaki LGBTİ karşıtlığını körüklemeye çalıştığını belirtti.

Fotoğraf: Remzi Altunpolat'ın kişisel arşivi

Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı bileşenlerinin gündemden düşürmediği propaganda başlıklarından LGBTİ karşıtlığı. Evrensel’e konuşan KaosGL Yönetim Kurulu Üyesi ve Yeşil Sol Parti Parti Meclisi Üyesi Remzi Altunpolat, rejimin sıkıştıkça toplumdaki LGBTİ karşıtlığını körüklemeye çalıştığını vurgulayarak ilerleyen süreçte kadın bedeni üzerinden benzer bir propaganda süreci işletilebileceği uyarısında bulundu.

Macaristan, Polonya, Rusya, Hindistan, Brezilya ve ABD gibi ülkelerde de Türkiye’ye benzer şekilde LGBTİ karşıtlığı üzerinden yürütülen propagandayı hatırlatan Altunpolat, “Kimilerinin ‘sağ otoriter popülizm’ olarak, kimilerinin de ‘yeni faşizm’ olarak adlandırdığı olguların yükselişe geçişiyle birlikte yeni bir toplumsal cinsiyet rejimi oluşturmak istiyorlar. Bu rejim içerisinde toplumsal cinsiyet karşıtlığı var. Bunun tam merkezinde ise LGBTİ+ düşmanlığı var” diyerek İstanbul Sözleşmesi’nin gündeme gelmesinin ardından ‘toplumsal cinsiyet karşıtı hareketler’in atağa geçtiğini ifade etti.

Özellikle Brezilya, Polonya ve Macaristan’da LGBTİ karşıtlığının seçimlerde muhalefeti sindirmenin, şeytanlaştırmanın, köşeye kıstırmanın bir aracı olarak kullanıldığını hatırlatan Altunpolat, Türkiye’de siyasal zeminde LGBTİ’lerin düşmanlaştırılmasının da bu iklimden bağımsız olmadığını söyledi. Altunpolat, “Özellikle 2018-2019 sürecinden başlayarak, rejimin çeşitli krizlerle yavaş yavaş sarsılmaya başladığı dönemde LGBTİ karşıtlığı iyice yükseltildi” dedi.

"KRİZLERİ PERDELEMEYE ÇALIŞIYORLAR"

LGBTİ karşıtlığının “homofobi, transfobi”den öte ekonomik krizi perdelemenin bir aracı olduğunu vurgulayan Altunpolat bu durumu göçmenlere yöneltilen öfkeyle benzeştirerek “AKP 2018’den itibaren Brezilya, Polonya, Macaristan örneklerinden ilham alarak Hüdapar, Yeniden Refah Partisi gibi müttefikleri ile muhalefeti LGBTİ üzerinden sıkıştırabileceğini fark etti. Halkın korkularına, ‘hassasiyetlerine’ oynayarak, örneğin ‘Hayvanlarla bile evlenecekler’ gibi pespaye söylemlerle muhalefeti paralize etmek için kullanmaya başladı” ifadelerini kullandı.

‘NEFRETİ İKTİDAR ÖRGÜTLÜYOR’

Altunpolat’ın vurguladığı bir başka nokta ise Türkiye’de LGBTİ karşıtı toplumsal örgütlenmenin organik değil, bizzat iktidar eliyle oluşturulması. Türkiye’de homofobi olmasına rağmen böyle bir toplumsal örgütlenmenin Büyük Aile Yürüyüşleri öncesinde olmadığını ifade eden Altunpolat, “Bu nefret yürüyüşleri bizzat iktidar eliyle halkı örgütlemeye dönüştü” diyor.

 "TALEPLERİMİZİ KARARLI BİR ŞEKİLDE OLUŞTURMALIYIZ"

Ana akım muhalefet ve Millet İttifakı’nın söylemlerinin “Kimsenin yaşam tercihleri bizi ilgilendirmez” noktasında kaldığına dikkat çeken Altunpolat “Eğer seçimleri Cumhur İttifakı kazanacak olursa toplumdaki önyargı nedeniyle LGBTİ+’lar ilk harcanacak kesim. Sonrasında kadınların hayatları ve bedenleriyle devam edecek bu. Bugün 6284 tartışmaları var mesela. Cumhur İttifakı’nın daha muhafazakâr bir toplum yapısı için katı adımlar atacağından şüphemiz olmasın” uyarısında bulundu.

Bu tablo karşısında demokratik muhalefete, Emek ve Özgürlük İttifakı’na, sol-sosyalist kesimlere görev düştüğünü söyleyen Altunpolat, “Küresel ve yerel özelliklerdeki ‘toplumsal cinsiyet saldırısı’na karşı talepleri daha net oluşturmak mecburiyetindeyiz” diyerek çağrı yaptı.

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan'dan Muharrem İnce'nin çekilmesine dair yorum: Doğrusu üzüldüm

SONRAKİ HABER

AKP’li yıllar halkı sağlığından, sağlıkçıyı canından etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa