24 Nisan 2023 15:52

Eski İzmir Barosu yönetimi beraat etti

İzmir Barosu eski yönetimi, Diyanet Başkanı Ali Erbaş’ın özel hayata, farklı yaşam tercihlerine ve LGBTİ'lere yönelik ayrımcı hutbesine dair açıklamaları nedeniyle yargılandığı davada beraat etti.

Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel

Reklam

İzmir Barosu 2018-2021 dönemi başkanı ve 10 yönetim kurulu üyesi, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın cuma hutbesinde okuduğu özel hayata, farklı yaşam tercihlerine ve LGBTİ'lere yönelik ayrımcı vaaza karşı yaptıkları açıklama yüzünden dini değerleri aşağılama suçu nedeniyle haklarında dava açıldı.

Açılan davanın ilk duruşması bugün İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmayı İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, Ankara Barosu Başkanı, Bursa Barosu Başkanı ve çok sayıda avukat davayı müdafi olarak takip etti.

Mahkeme heyeti, şikayet makamı, şikayetini kamu adına yapmış olduğu ve suçtan doğrudan zarar görmediği için müdafi olarak kabul etmezken, şikayet makamı duruşmayı SEGBİS ile takip etti.

"NEFRETE İNAT YAŞASIN HAYAT"

Kimlik tespitinin ardından ifadelere geçildi. Davada yargılanan avukatlar sırayla söz alarak, yapılan açıklamanın suç unsuru içermediğini söyledi. Asıl Ali Erbaş’ın yaptığı açıklama ile LGBTİ’leri hedef gösterdiğini ifade eden yargılanan avukatlar, “LGBTİ bireylerin yanında olan açıklamamız, geçmişte siyahilerin ve kölelerin yanında olmaktan, ezilenlerin yanında olmaktan farklı değildir. Biz insan haklarını korumakla mükellefiz. Nefrete inat yaşasın hayat demeye devam ediyoruz. Beraatimizi istiyoruz” dedi.

“PİŞMANLIĞIMIZ YOK, MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Eski İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel ise, “Sabah uyandığımda kendimi hiç sanık gibi hissetmedim. Bu bir yargılama da değil. Soruyorum, sizler bize mi kızıyorsunuz yoksa sizi ve bizi buraya getirenlere mi? Tarihin bir not defteri vardır. Bu tarihin neresinde duracaksınız merak ediyorum. Peki, gelelim niye buradayız? Savaşa karşı duran, yargı açılışı külliyede olmaz diyen ve LGBTİ’leri savunan bizdik. Bize ise sizin aracılığınızla parmak sallamak istiyorlar. Hedef, başka barolar ve meslek örgütleridir. Faşizm böyle bir şeydir. Sessiz kalmaya zorlar. Baskı altına almaya çalışan, kendi iktidarını sürdürmek için her yolu deneyen bir yönetim anlayışı var. Bizi asıl üzen ise her seferinde yargıyı ve yargıçları kullanmaya çalışmalarıdır. Dikensiz gül bahçesinin özlemi içerisindeler ancak biz tüm ezilenler için diken olmaya devam edeceğiz. Pişmanlığımız yok, mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

“HUKUK SİYASALLAŞTIRILIYOR”

İfadelerin ardından müdafi avukatlar söz aldı. “İddianamede suç nerededir?” diye soran müdafi avukatlar, “Suçta maddi neden bulunmadığını hepimiz biliyoruz. Hukuk siyasallaştırılıyor. Soruşturmanın açılması ile amaç hasıl olmuştur. Ötekileştirilenleri yalnızlaştırmak için yargı kullanılmaya çalışılıyor. İddiaları reddederek yargının sopa haline getirilmesinin önüne geçmelisiniz. Derhal beraat kararı verilerek, yargı kendini bu bataklıktan çıkarmalıdır” şeklinde savunma yaptı.

İddia makamı yeterli delil olmadığı gerekçesiyle beraat talep etti. İddia makamının beraat kararına iliştin yargılanan ve müdafi avukatlar beraat kararının “suç unsuru olmaması” gerekçesiyle verilmesini istedi. Mahkeme heyeti de suç unsuru olmadığı gerekçesiyle yargılanan tüm avukatlar için beraat kararı verdi. 

“DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ YARGILANAMAZ”

Duruşma sonrası avukatlar İzmir Adliyesi C kapısı önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, “İzmir Barosunun geçmişten bugüne yaptığı bütün bu açıklamalar, özellikle nefret diline, ötekileştiren ve toplumda dışlanan bireyler adına yapılan açıklamalara karşı gösterdiği direnç bugün de karşılığını buldu ve meslektaşlarımız beraat etti. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki düşünce ve ifade özgürlüğü ve İzmir Barosu yargılanamaz” dedi.

(İzmir/EVRENSEL)

Reklam