Bahçelievler’de İstanbul depremi için halk toplantısı: Güvenli barınma hakkı için mücadele etmeliyiz!
Bahçelievler Emek Barış Demokrasi Güçleri’nin yaptığı halk toplantısına katılanlar, mahalle mahalle örgütlenerek güvenli barınma hakkı için mücadele etme vurgusu yaptı.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Bahçelievler Emek Barış Demokrasi Güçleri, Mardin Yalım Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde bir araya gelerek olası İstanbul depremine ilişkin halk toplantısı gerçekleştirdi. Yöre derneklerinin, siyasi parti temsilcilerin katıldığı halk toplantısında, güvenli barınma hakkı için mücadele vurgusu öne çıktı.
“İNSANLAR KAYGIYLA YAŞIYOR”
Bahçelievler Emek Barış Demokrasi Güçleri adına söz alan Resul Çatar, 6 Şubat sabahı onbinlerce yurttaşın enkaz altında hayatını kaybettiği, depremden üç gün sonra bölgeye arama kurtarma ekiplerinin ulaşmadığına dikkat çekti. “6 Şubat depremi bize İstanbul depremini hatırlattı” diyen Çatar, bu tedirginliğin insanlarda ‘neler yapabiliriz, olası İstanbul depremine nasıl hazırlarız’ konusunu konuşmaya zorladığını söyledi. İstanbul’da yurttaşların ‘depreme dayanıklı, sağlam binalarda mı oturuyoruz’ kaygısı yaşadığını söyleyen Çatar, “Oturduğumuz bina depreme karşı dirençli ve dayanıklı mı? Buna ilişkin neler yapabiliriz?” dedi ve mahalle mahalle sokak sokak depreme karşı önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti.
“DEPREM TOPLANMA ALANI YOK”
Bahçelievler'de toplanma alanı olmadığını da hatırlatan Çatar, “Bir deprem olduğunda evet binanız yıkılmadı ama nereye gideceğiz, bir toplanma alanı yok. Toplanma alanı sadece kendini binaların dışına attığın bir yer değildir. Sağ kaldın, temel ihtiyaçların var. Bu ihtiyaçları karşılayacak lojistik bir alanın da olması gerekir. Yani toplanma alanı sadece boş bir mekan değil, aynı zamanda orada gerekli lojistik desteklerin de kurulduğu bir mekan gibi kurgulanması gerekiyor. Bizim buradaki en büyük problemlerden biri” diye konuştu.
“BELEDİYELER TÜM YURTTAŞLARA DEPREM ÇANTASI ULAŞTIRMALI”
Çatar, “Deprem çantasını belediyeler tüm yurttaşlara ücretsiz ulaştırabilmeli. Çünkü insanlar hakikaten ciddi bir ekonomik krizin içinde. Deprem çantasında olması gereken şeyleri insanların önemli bir kısmı alabilme durumu yok. Doğal olarak bunu bir kamusal hizmet olarak devletin, belediyelerin karşılaması gerekir” dedi.
“ŞU AN BİLE BİR MAHALLEDEN DİĞERİNE ULAŞMAK İMKANSIZ”
İstanbul'un resmi rakamlara göre nufüsü 16 milyon olduğunu aktaran Çatar, “Deprem sonrası bir mahalleden bir mahalleye gitmek neredeyse teknik olarak imkansız olacak. Arama- kurtarma çalışmalarına katılacak yurttaşlara ulaşmalıyız. Aslında insanlık tarihinde her zaman afetler olmuştur. Afetlere felaketlere dönüştüren şey aslında alınmayan önlemler, alınmayan tedbirler. Aslında hem biz üzerimize düşen tedbirleri almak hem de devletin kurumları yapması gereken adımları yapması için basınç oluşturmak” diye konuştu.
“TOPLUMSAL BASKIYI YEREL YÖNETİMLER VE İKTİDAR ÜZERİNDE KURMALIYIZ”
Seçimlerde halkın depreme yönelik bir talebi de olduğunu aktaran Çatar, “İstanbul depremine gelecek iktidar ne vaat ediyor, ne söylüyor? Artık deprem meselesi de hepimizin bir talebi olarak açığa çıkmalı. 24 yıl önce Gölcük depremi oldu, 17 bin insan hayatını kaybetti. 2-3 yıl bir şey yapıldı, sonra unutuldu. Bu depremin de böyle olma riski var. Yani böyle bir riskle karşı karşıya kalırsak eğer bizler yurttaşlar olarak üzerimize düşen görevi ve sorumluluğu yapmazsak hakikaten bizi yönetenlerin ya da iktidarda olanlar, belediyede olanların bir adım atması çok zor. Bizim toplumsal basınç yaratmamız gerekiyor. Aynı zamanda arama-kurtarma, ilk yardım eğitim alacak insanları açığa çıkarmamız lazım” dedi.
“BU MEZAR EVLERİNDEN NASIL KURTULACAĞIZ”
Çatar’ın konuşmasının ardından yöre derneklerinden temsilciler tek tek söz aldı. Öne çıkan satır başları ise şu şekilde:
- Mezar evlerinde yaşıyoruz. Binalarımız güvenli değil. Nereye taşınacağız, nereye gideceğiz? Bu mezar evlerinden nasıl kurtulacağız?”
- Deprem eğitimi çok önemli. Deprem sırasında-sonrasında nasıl davranılması gerektiğine dair bir eğitim başlatmalıyız. Örgütlenmemiz, mahalle mahalle çalışmamız gerekiyor. İlkyardım, arama-kurtarma eğitimlerini planlayacağımız bir süreci işletmeliyiz.
- İmar affı çıkardılar, kendilerine rant ortamı yarattılar. Ama bu neye neden oldu onlarca insanın enkaz altında kalmasına neden oldu. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et