12 Mart 2023 13:26

Ukrayna hükümeti Nazileri onurlandırmak için milyonlar harcıyor

"Sosyalizm ve komünizm yasaklandı, sol aktivistler zulme uğradı ve hapsedildi; neonazizm devlet politikasının bir unsuru ve giderek egemen ideoloji haline geliyor."

Başkent Kiev'de saldırıya uğramış bir Sovyet heykeli. | Fotoğraf: Elif Görgü/Evrensel

Paylaş

Maxim GOLDARB*
wsws.org

Bundan 80 yıl önce, 1943 yılında Ukrayna’nın başkenti Kiev, General Nikolai Vatutin komutasındaki Kızıl Ordu birlikleri tarafından Nazi işgalinden kurtarıldı.

Kiev’in kurtuluşundan kısa bir süre sonra General Vatutin, Ukrayna Milliyetçileri Örgütünden Ukraynalı Nazi iş birlikçileri tarafından kurulan bir pusuda aldığı yara sonucu hayatını kaybetti. 1944 yılında, özgürleştirdiği Kiev’in merkezi parklarından birine gömüldü ve mezarının üzerine üzerinde şu yazının bulunduğu bir anıt dikildi: “Ukrayna halkından General Vatutin’e.”

General haklı olarak bir kahraman olarak kabul edildi, Kiev halkından gelen çiçekler her zaman onun anıtında durdu.

Ve şimdi, günümüzde, Kiev’in kurtuluşunun 80. yıl dönümünde, Vatutin’in anıtı yıkıldı. Bu yıkımla birlikte Kiev makamları onun mezarına da saygısızlık etmiş oldu.

Ukrayna’yı ve Avrupa’yı faşizmden kurtaran Kızıl Ordu askerlerinin anıtlarının yıkımı Ukrayna genelinde devam ediyor. Çernivtsi, Rivne gibi bazı şehirlerde bu anıtlar yıkılıyor, bazı yerlerde ise Nikolaev’de olduğu gibi tamamen havaya uçuruluyorlar.

Ayrıca, Rus Şair Alexander Puşkin, Yazarlar Nikolay Ostrovski ve Maxim Gorki, test pilotu Valery Chkalov ve diğerlerinin anıtları gibi pek çok anıt da yıkılıyor.

KÖYLERDEN SOKAKLARA İSİMLER DEĞİŞTİRİLİYOR

Dahası, son yıllarda Ukrayna’da şehirlerin, köylerin, caddelerin ve meydanların isimleri büyük ölçüde değiştirildi.

Euromaidan darbesinin gerçekleştiği şubat 2014’ten bu yana Ukrayna’da binden fazla yerleşim yerinin ve 50 binden fazla sokağın adı değiştirildi.

Belediye Başkanı Vitaliy Klitçko başkanlığındaki yetkililerin gururla ifade ettiği üzere, sadece geçen yıl Kiev’de 237 sokak, meydan, cadde ve bulvarın ismi değiştirildi. Aynı hükümet, Klitçko’nun ilk kez belediye başkanı olduğu 2014 yılından bu yana geçen dokuz yıl boyunca, yollarında sürekli trafik sıkışıklığı yaşanan 3 milyon nüfuslu Kiev’de tek bir yeni metro istasyonu, tek bir yeni çok katlı ulaşım kavşağı, tek bir yeni tıp merkezi, tek bir yeni kampüs, tek bir atık işleme kompleksi vb. inşa edemedi.

Her şeyi ve herkesi yeniden adlandırmak için bu kadar ısrarcı bir istek nereden geldi? Çok sayıda yerel sakin bunu istediği için mi? Kendilerinin, ebeveynlerinin ve bazen de büyükanne ve büyükbabalarının doğup büyüdükleri şehirlerin ve sokakların isimlerinden artık memnun olmadıkları için mi? Böyle bir şey söz konusu değil. Bu konularda referandum yapılmadı, yerel sakinlerin oyları alınmadı, kimse onların fikrini sormadı.

ANKETLER TERSİNİ SÖYLEDİ AMA…

Aksine, anketlerin yapıldığı birkaç durumda, neredeyse her zaman yeniden adlandırmaya ezici bir çoğunlukla karşı olduklarını göstermişlerdir. Örneğin, birkaç yıl önce, neredeyse 90 yıl önce ünlü Sovyet Devlet Adamı Sergey Kirov’un onuruna bu şekilde adlandırılan bölgesel merkez Kirovograd’ın yeniden adlandırılması durumunda, şehir nüfusunun mutlak çoğunluğu -yüzde 82- şehrin adının “Kropyvnytsky” olarak değiştirilmesi kararını desteklemedi. Sadece yüzde 14’ü destekledi.

Ancak ne bu olayda ne de anıtların yıkıldığı ve sokak isimlerinin değiştirildiği diğer birçok olayda yetkililer vatandaşların görüşlerini önemsedi.

O halde tüm bunlar neden oluyor? Bu sorunun cevabı, şu anda dikilmekte olan yeni isimlere ve anıtlara yakından bakarsanız daha net anlaşılacaktır.

FAŞİSTLERİN ADLARI VERİLİYOR

Yazının en başında bahsettiğimiz, Kiev’in Nazizmden kurtarılmasına yardım eden General Vatutin Caddesi’nin adı, Ukraynalı bir faşist olan Roman Şuheviç Caddesi olarak değiştirildi. Nazi Almanyası’nın haziran 1941’de Sovyetler Birliği’ne saldırdığı sırada Şuheviç, Ukraynalı Nazi iş birlikçilerinden oluşan Abwehr’in (Wehrmacht’ın askeri istihbaratı) bir alt bölümü olan Nachtigall taburunun bir üyesi olarak görev yapıyordu.

Kiev’de eskiden “Moskova Caddesi” olan caddenin adı, bir başka Ukraynalı Nazi iş birlikçisi ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman Nazileriyle iş birliği ve Polonyalı ve Yahudi nüfusa yönelik soykırım katliamlarıyla ünlenen Ukrayna Milliyetçileri Örgütü OUN’un Lideri Stepan Bandera Caddesi olarak değiştirildi.

Bugün artık Ukrayna’nın dört bir yanındaki şehirlerde Bandera adına dikilmiş pek çok anıt ve onun adını taşıyan sokaklar bulunuyor.

Kiev’deki Druzhby Narodov Bulvarı’nın adı Mykola Mikhnovsky Bulvarı olarak değiştirilmiştir. Mikhnovsky, Ukrayna milliyetçiliğinin ana ideologlarından biriydi ve şovenist “Ukrayna Ukraynalılar içindir!” sloganının yazarıydı.

Nazizme karşı savaş sırasında Kızıl Ordu’nun liderlerinden biri olan Sovyet Askeri Lideri Ukraynalı Mareşal Malinovski’nin adını taşıyan caddeye ise Azov Taburu Kahramanları Caddesi adı verildi. Azov Taburu şu anda Ukrayna ordusunun resmi bir parçası olan neofaşist paramiliter bir oluşum. Amblemi, özellikle Nazi SS birimleri tarafından kullanılmış olan kötü şöhretli bir Nazi amblemi olan “wolfsangel”dir. Bilmeyenler ya da unutanlar için Azov’un ABD Kongresi tarafından bile Neoazi ve terörist bir grup olarak kabul edildiğini hatırlatmak isterim.

NAZİ TABURLARININ İSİMLERİNİ ALIYORLAR

Kiev’de General Vatutin’in anıtının yıkıldığı sıralarda Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Onuncu Ayrı Dağ Taarruz Tugayı’nın adı resmen Edelweiss olarak değiştirildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında “Edelweiss”, Nazilerin Wehrmacht’ının Birinci Dağ Piyade Tümeninin adıydı. Bu tümen Yahudilerin sınır dışı edilmesinde, savaş esirlerinin infaz edilmesinde ve Yugoslavya, İtalya, Çekoslovakya ve Yunanistan’daki partizanlara yönelik cezalandırma operasyonlarında önemli bir rol oynamıştır. Bugün, SS tümeni “Ölümün Başı” ve diğer Nazi birimlerinin amblemlerinden pratik olarak farklı olmayan kafatası yamaları, sadece Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin birçok askeri personeli tarafından değil, aynı zamanda başkomutan tarafından da açıkça takılmaktadır.

Ukrayna’daki mevcut hükümet, Ukrayna’nın büyük bir kısmının yüzlerce yıldır parçası olduğu Rusya ile bir şekilde bağlantılı olan her şeyi, hatta Leo Tolstoy gibi dünyaca ünlü yazarların adını taşıyan anıtları ve caddeleri bile tamamen yok ediyor. Ayrıca Ukrayna tarihindeki 70 yıllık Sovyet dönemiyle ve genel olarak sosyalizm ve sol ideolojiyle ilgili her şeyi yok ediyor. Örneğin Karl Marx ve Friedrich Engels’in isimlerinin verildiği sokakların isimleri değiştirildi, onlara ait anıtlar yıkıldı, kızıl bayraktan “Enternasyonal”in çalınmasına kadar sosyalist ve komünist semboller yasaklandı. Aynı şekilde, başında bulunduğum Yeni Sosyalizm İçin Sol Güçler Birliği de dahil olmak üzere Ukrayna’daki tüm sol partiler yasaklandı.

Sosyalizm ve komünizm yasaklandı, sol aktivistler zulme uğradı ve hapsedildi ve Neonazizm devlet politikasının bir unsuru ve giderek egemen ideoloji haline geliyor.

BU DÖNÜŞÜMÜN PARASI NEREDEN GELİYOR?

Ukraynalı yetkililerin Rusya, Ekim Devrimi ve Sovyet tarihi ya da sol ideoloji ile ilişkili tüm kamusal sembollere, anıtlara ve isimlere karşı yürüttüğü bu topyekün savaş çok para gerektiriyor.

Kiev makamlarına göre, bir ev için yeni bir sokak ismi içeren sadece bir plakanın maliyeti en az 1000 grivna (yaklaşık 25 avro). Bu rakamın aynı sokakta bulunan düzinelerce (ve bazen yüzlerce) evle çarpılması gerekiyor. Ve sonra bu rakam, isimleri değiştirilen on binlerce sokakla çarpılmalıdır. Ayrıca ismi değiştirilen 1000’den fazla şehir ve köyü de hatırlatmak isterim.

Ancak yeni adres plakalarının maliyeti, bu sağcı kampanyanın muazzam maliyetinin sadece küçük bir kısmı. Daha pek çok bileşeni var. Tüm kurum ve kuruluşların belgelerini değiştirmesi, yeni mühür ve damgalar sipariş etmesi, girişteki tabelaları güncellemesi vb. gerekiyor. Yollarda, yerleşime girişlerde ve Ukrayna genelindeki cadde ve yollarda yeni tabelalara ihtiyacımız var. Sadece ismi değiştirilen şehirlerde değil, ülke genelinde pek çok kuruma yeni harita ve atlasların sağlanması gerekiyor.

Örneğin sadece “Zhdanov” şehrinin adının “Mariupol” olarak değiştirilmesi yaklaşık 24 milyon avroya mal oldu. En düşük  tahminlere göre, ülke genelinde sokak isimlerinin değiştirilmesi ve anıtların yıkılmasına yönelik büyük dalga şimdiden 1 milyar avrodan fazlaya mal oldu!

Üstelik bu, Avrupa’nın en yoksul ülkesinde, üstelik de bir savaş sırasında gerçekleşiyor! Bu, şu anda ciddi bir mali yardıma ihtiyaç duyan ve bu yılki devlet bütçesi gelirlerinin yüzde 60’ı yurt dışından, özellikle de AB ve ABD’den gelen fonlarla sağlanan bir ülkede gerçekleşiyor.

Bu da Avrupalı ve Amerikalı vergi mükelleflerinin paralarının, diğer şeylerin yanı sıra, Ukrayna’da Nazi iş birlikçileri ve Neonazilerin onuruna sokakların isimlerinin toplu olarak değiştirilmesi için harcandığı anlamına geliyor.

“Donör” ülkelerin vatandaşlarının çoğunun bunu kabul edeceğini sanmıyorum. Ancak görünen o ki Ukrayna vatandaşlarının çoğu gibi onlara da fikirleri sorulmayacak.

* Ukrayna Sol Güçler Birliği-Yeni Sosyalizm İçin (SLS) Partisi Başkanı. Parti, 17 Haziran 2022’de mahkeme tarafından yasaklandı ve kapatıldı. Partinin ve tüm şubelerinin mülkiyeti devlete devredildi. 29 Eylül 2022’de yapılan son itiraz da Ukrayna Yüksek Mahkemesi tarafından reddedildi.

Çeviri: Evrensel Dış Haberler

ÖNCEKİ HABER

Depremde yıkılan binalarla ilgili tutuklananların sayısı 279'a çıktı

SONRAKİ HABER

Bu 8 Mart’ta dayanışmamızla alanlarda olacağız!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...