Eryaman-Esat davasında yeniden bilirkişi raporu düzenlenecek
2006’da Ankara’da trans kadınlara saldıran çeteden 4 kişinin yargılandığı Eryaman-Esat davasının 9. duruşmasında da savcı mütalaayı hazırlamadığı için karar çıkmadı.
Fotoğraf: Büşra Erinkurt/csgorselarsiv.org
Eryaman-Esat davasının dokuzuncu duruşmasında savcı mütalaayı yine hazırlamadığı için karar çıkmadı. Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin katılma talebi reddedilirken, dava 25 Mayıs saat 14.00'e ertelendi.
Kaos GL’den Yıldız Tar’ın haberine göre, 2006’da Ankara’da trans kadınlara saldıran çeteden dört kişinin yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması bugün görüldü. On yıldan uzun süredir Yargıtay ve mahkemeler arasında mekik dokuyan dava; saldırganların aldığı cezayı Yargıtay’ın bozması üzerine yeniden görüldü.
Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, trans kadınların avukatlarının isteği üzerine büyük salonda yapıldı. Duruşmayı, Pembe Hayat Derneği’nin çağrısıyla LGBTİ+ hak savunucularının yanı sıra; 17 Mayıs Derneği, Kaos GL, Kırmızı Şemsiye, ÜniKuir, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Danimarka Büyükelçiliği, SPoD, Toplumsal Hukuk, ve Ankara Barosu LGBTİ+ Hakları Merkezi takip etti.
Duruşmanın başında Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi, davaya katılma talebi sundu. Merkez adına Av. İrem Esra Kömürcü Altun, “Anayasa, Türk Ceza Kanunu, İstanbul Sözleşmesi, CEDAW’dan aldığımız yetkiyle buradayız” derken hakim sözünü keserek, “İstanbul Sözleşmesi yok” dedi. Bunun üzerine Av. Altun, “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına dair hukuki süreç sonuçlanmış değildir. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç var ortada. Suçtan zarar gören ile suçun mağduru kavramları saydığım yasa ve sözleşmelerde birlikte düzenlenmiştir. Bu sebeple katılım talebimizi sunuyoruz” dedi.
Trans kadınların Avukatı Senem Doğanoğlu, bilirkişi raporunda eksiklik görmediklerini belirtti, “Rapor, hem yağma suçu yönünden gerçeği yansıtmakta hem de çete olduklarını ortaya koymaktadır. Çete üyesi oldukları yönünden de yeterlilik vardır” dedi. Sanık avukatları ise, çete olmadığını, hiyerarşik bir yapı bulunmadığını öne sürdü.
Savcının yeniden bilirkişi raporu düzenlenmesi talebini kabul eden mahkeme Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin katılma talebini reddetti. Dava 25 Mayıs saat 14.00'e ertelendi.
NE OLMUŞTU?
Ankara’nın Etimesgut ilçesine bağlı Eryaman semtinde 2006 yılının Nisan ayında bir çete, trans kadınlara yönelik saldırı gerçekleştirdi. Saldırının ardından birçok trans kadın yaşadıkları Eryaman’ı terk etmek zorunda kaldı. Bir kısmı Esat Mahallesi’ne taşındı ancak saldırılar Esat’ta da devam etti. Saldırılarda trans kadın Dilek İnci ise katledildi. Saldırıya uğrayanların 2008’deki suç duyurusu ile dava açıldı. Sanıklardan Şammas Taşdemir, trans kadınların gittikleri kuaföre yönelik baskında “silahla yaralamadan” 45 ay, diğer sanıklar Harun Çardak ve Ahmet Günay 40’ar ay, Kurtuluş bölgesindeki trans kadınlara yönelik “silahla yaralama” eylemlerinden dolayı Ahmet Günay'ın 34 ay cezalandırılmalarına karar verildi.
Yargıtay, 21 Eylül 2020’de aldığı kararla yerel mahkemenin saldırganlara verdiği cezayı bozdu. Yargıtay bozma kararında saldırganların “çete olduğuna ilişkin” araştırma yapılması gerektiğini söyleyerek, o dönem telefon kayıtlarının incelenmesini talep etti. Dava böylece yeniden görülmeye başlandı. (HABER MERKEZİ)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
