KESK: Koşulsuz şartsız kadro bekleyenler hayal kırıklığına uğradı
KESK Yönetim Kurulu sözleşmelilere kadro duyurusuna dair açıklama yayımladı.

Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER

AKP'den sözleşmeli memur için 'muamma kadro': En az üç yıllık sözleşmeli memur, 'memur adayı' olacak
KESK Yönetim Kurulu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısından sonra yaptığı sözleşmeliler için kadro duyurusuna dair basın açıklaması yayımladı. Erdoğan’ın açıklamasının koşulsuz kadro talep eden sözleşmelileri hayal kırıklığına uğrattığı vurgu yapan KESK Yönetim Kurulunun açıklamasında, “Bu açıklama AKP iktidarının kendi eliyle büyüttüğü sözleşmeli istihdam sorununu seçimlere dönük bir yatırıma dönüştürme hamlesidir” denildi.
KESK Yönetim Kurulu’nun yayımladığı açıklama şöyle:
“Son dönemlerde pek çok konuda defalarca şahit olduğumuz üzere sözleşmeli istihdama ilişkin çözüm önerileri de Cumhurbaşkanı tarafından sanki bir muhalefet partisi lideri edası ile sunulmuş, seçim yatırımına dönüştürülmek istenmiştir. Hafızlarımızı tazeleyecek olursak; istisnai olarak uygulanan sözleşmeli istihdam AKP’li yıllarda asli ve sürekli tüm işleri de kapsayan süreklilik arz eden, dolayısıyla gittikçe şişirilen bir istihdam şekline dönüştürülmüştür. İlk yıllarda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun (DMK) 4/B maddesinin 1 inci fıkrasında sözleşmeli personelin zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde istihdam edileceği hüküm altına alınmıştır. Ancak söz konusu düzenlemede yıllar içinde değişiklikler yapılmıştır. 2006 ve 2007 yıllarında, yani AKP hükümetleri döneminde yapılan değişikliklerle sözleşmeli istihdamın kapısı sonuna kadar açılmıştır. Sözleşmeli öğretmenlik AKP ile başlamıştır.2006 yılında 657 sayılı DMK’nin 4.maddesinin b fıkrasına eklenen düzenleme ile sözleşmeli öğretmenliğe geçişmiştir. En önemli değişiklik ise 2007 yılında yapılmıştır. 2017 yılında 657 sayılı DMK’nin 4.maddesinin b fıkrasına bu kez ‘Bu kanuna tabi kamu idareleri’ ibaresi eklenmiştir. Başka bir deyişle ‘657 sayılı kanuna tabi kamu idareleri’ denilerek sözleşmeli personel istihdamının madde çerçevesindeki sınırlıları kaldırılmıştır. Böylece sözleşmeli istihdam eğitim ve sağlık başta olmak üzere kadrolu personel eliyle verilmesi gereken tüm asli ve sürekli hizmetleri de kapsar hale gelmiştir. Öğretmenden büro personeline, hemşireden destek personeline, Aile Sosyal Destek Personelinden Orman Muhafaza Memuruna kadar pek çok meslekte, işte sözleşmeli istihdama geçilmiştir”
"GÜVENCELİ VE KADROLU İŞ MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
AKP’li yıllarda kamu personel alım ilanlarının tamamının sözleşmeli personel alım ilanlarına dönüştüğüne vurgu yapılan açıklamada, “Şişirilen sözleşmeli istihdam AKP iktidarı tarafından 2011 ve 2014 seçimleri öncesinde de seçim yatırımı haline getirilmiştir. Diğer bir ifade ile 9 yıl önce kamuda istihdam edilen her 100 kamu emekçisinden 4’ü sözleşmeli personel iken bugün kamuda istihdam edilen her 100 kamu emekçisinden 16’sı sözleşmeli personeldir. Bu muazzam bir artıştır. Cumhurbaşkanı tarafından dün yapılan açıklama AKP iktidarının kendi eliyle büyüttüğü işte bu muazzam artışı önümüzdeki seçimlere dönük bir yatırıma dönüştürme hamlesidir.
Ancak bu hamle başta sözleşmeliler olmak üzere kamuoyunda hayal kırıklığı yaratmıştır, çünkü:
- Cumhurbaşkanı tarafından yapılan “kadro” açıklaması mevcutta sadece süresiz sözleşmeli olarak çalışan personelin tamamını değil, bir kısmını kapsamaktadır.
- Mahalli idareler dahil olmak üzere sözleşmelilerin kadroya geçişinde ise üç yıl bu statüde çalışmış olma şartı aranacaktır. Ayrıca bir yıl da aday memurluk süresi olacaktır. Dolayısıyla sözleşmeliden kadroya geçiş 3 +1 yıllık bir süre sonunda gerçekleşecektir.
- Hali hazırda 3+1 adı verilen sistemle kadro karşılığı çalışan başta öğretmenler ve sağlık çalışanları olmak üzere on binlerce sözleşmelinin durumunda herhangi bir değişiklik yapılmayacaktır.
- Başta Eylül ayı rakamlarına göre sayıları 41.681’e ulaşan 233 sayılı KHK kapsamında yer alan KİT'ler sözleşmeli personeli olmak üzere, sözleşmeli akademik personel, sözleşmeli askeri personel, sözleşmeli sanatçı, sözleşmeli Meclis danışmanı, sözleşmeli sağlık yöneticisi ve tamamı sözleşmeli kurum çalışanı olanlar kapsam dışında tutulacaktır.
KESK olarak sürecin yakından takipçisi olacağımızı ifade ederken kalıcı çözümün sadece sözleşmelilerin değil geçici, taşeron, vekil, ücretli, İHS’li gibi onlarca parçaya bölünmüş güvencesiz istihdama son verilmesinden geçtiğinin altını tekrar tekrar çiziyoruz.
Kamuda asli ve sürekli işler başta olmak üzere tüm alanlarda her türlü güvencesiz istihdama son verilmesi, tüm kamu çalışanlarının güvenceli-kadrolu olarak istihdam edilmesi mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
KÜLTÜR SANAT SEN'DEN TEPKİ
KESK’e bağlı Kültür Sanat Sen, sanat kurumlarında çalışan sözleşmelilerin kadroya alınmamasına ilişkin basın açıklamasında bulundu. Kabine Toplantısı sonrası sözleşmeli sanatçıların kapsam dışı bırakıldığının açıklanması sanat kurumlarında büyük bir hayal kırıklığı yarattığı vurgulanan açıklamada, “Nitelikli kamusal hizmet üretebilmek için daha iyi çalışma koşulları sağlanmasını ve güvenceli istihdam istiyoruz. Uzun yıllardır devlet eliyle gasp edilen ve şüphesiz ki diğer sözleşmeli personeller gibi bizim de hakkımız olan güvenceli istihdam biçiminin sanatçılar için de uygulanır hale getirilinceye kadar sürecin hukuki takipçisi olacağımızı ve eylemsel tavır sergilemekten geri durmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz” denildi.
Yapılan açıklamada, sanat kurumlarına yıllardır yeni kadro verilmemesi ve mevcut boş kadrolar için sınav yapılmaması dolayısıyla sanat emekçilerinin mezun, misafir, süreli sözleşmeli, figüran gibi pozisyonlarda çalışmakta olduğu vurgulandı. 11 ay 28 gün gibi yıldan eksik sözleşmeler ile güvencesiz ve esnek mesailerle çalıştırılan sanat emekçilerinin 703 sayılı KHK sonrası güvenceli istihdam beklerken 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B, Ek-8 maddesi kapsamında eski sözleşmelerine yakın bir çalışma biçimine mecbur bırakıldığını ifade edilen açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde gerek Kültür ve Turizm Bakanı gerek Çalışma Bakanı ve gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan sözleşmeliye kadro müjdesi açıklamalarıyla diğer tüm güvencesiz çalışanlar gibi sanat emekçileri de büyük beklentiler içine girmişlerdi. Ancak 28 Kasım 2022 günü yapılan Kabine Toplantısı sonrası sözleşmeli sanatçıların kapsam dışı bırakıldığının açıklanması sanat kurumlarında büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır” denildi.
"EMEK SÖMÜRÜSÜ DEVAM EDECEK"
Hazırlanan yasa taslağında sanat emekçilerinin kapsam dışı bırakılmasının sanat kurumlarında emek sömürüsünün, güvencesizliğin devam edeceği anlamına geleceği vurgulanan açıklamada, “Bu durum, gelecek kaygısı yaşayan sanat emekçilerinin sanatlarının icrasını gerektiği şekilde ortaya koymakta engel teşkil eden bir çalışma ortamı yaratabilecektir. Sahnelerde gösterişli kostümler, ışıklar ile seyirciye sunulan eserler ve tüm bu şaşanın altında aslında gerçek bir dram yaşanmaktadır ve bu kararla yaşanan dramın derinliği artarak devam edecektir. 1800’lü yılların çalışma koşullarına benzeyen zor koşulların ağırlığı altında ezilen sanat emekçileri üst yönetimlerin “performans” beklentileri ile zor koşullarda çalıştırılmaya devam edeceklerdir. Kültür ve Turizm Bakanının sanat emekçilerine kadro verileceğini ilan etmesiyle yaşanan sevinç yerini güvencesizliğe mahkûm edilen sanat emekçilerinin dramına bırakmıştır” ifadelerine yer verildi.
"GÜVENLİ İSTİHDAM SANAT EMEKÇİLERİNE DE UYGULANSIN"
Açıklamada sanat emekçilerinin talepleri şöyle sıralandı: “657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B, Ek-8. maddesi kapsamında bir yıl içinde 11 ay 28 gün süresince sözleşmeli pozisyonlarda çalıştırılan sanat emekçilerinin hazırlanan yasa kapsamına alınmasını, sanat kurumlarına ve sanat emekçilerine yapılan bu haksızlıklara bir an önce son verilmesini, nitelikli kamusal hizmet üretebilmek için daha iyi çalışma koşulları sağlanmasını ve güvenceli istihdam istiyoruz. Uzun yıllardır devlet eliyle gasp edilen ve şüphesiz ki diğer sözleşmeli personeller gibi bizim de hakkımız olan güvenceli istihdam biçiminin sanatçılar için de uygulanır hale getirilinceye kadar sürecin hukuki takipçisi olacağımızı ve eylemsel tavır sergilemekten geri durmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.” (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et