Emek Gençliği'nden Taksim açıklaması: Güvenli gelecek, özgür bir yaşam istiyoruz!

Emek Gençliği, Taksim’de 13 Kasım Pazar günü gerçekleştirilen bombalı saldırıya dair açıklama yaptı,"Terör eylemi sonucu yakınlarını yitiren ailelere baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz" dedi.

Seçimlere yaklaşırken bu tarz eylemler sonucunda oluşturulan korku ikliminden kimlerin nemalandığını bildiklerini ifade eden Emek Gençliği, "Tüm Türkiye gençliğini saldırıların ve yaratılmak istenen korku ikliminin politikalarına karşı, geleceğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleye çağırıyoruz" dedi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Saldırının kim veya kimler tarafından yapıldığına bakılmaksızın sivilleri hedef alan, her ne koşulda olursa olsun hükümetin baskı, korku ve saldırı politikalarından bağımsız olmayan bu saldırıları kınıyoruz. Maalesef ki her kesimden Türkiye gençliği henüz bu yaşta onlarca patlama ve saldırıya şahit olmuştur. Bizlere sunulan geleceğin bu karanlık tablodan ileri gitmeyeceğini bir kez daha görmüş olduk. Tek adam yönetiminin saldırı, baskı ve korku politikalarının hedef tahtasında geleceğimiz tam ortada durmaktadır. Ve yapılan her saldırı, patlayan her bomba bu hedefi daha açık ve savunmasız hale getirmenin yollarını aramaktadır. 

Seçimlere yaklaşırken bu tarz eylemlerin tesadüf olmadığını ve daha önceden de aşina olduğumuz bu korku ikliminden kimlerin nemalandığını gayet iyi biliyoruz. Getirilen yayın yasakları ise sansür yasasının hedeflerini de yeniden açık etmiştir. Saldırı ile ilgili doğru habere ulaşmayı bırakalım sosyal medya hesaplarını bile kullanamadığımız bu süreçte gerçeklerin üstünün örtülmesi ve gerçeğe ulaşmanın bu denli zorlaşması yapılan hazırlıkların ön provasıdır. Haziran 2015 seçimlerinin ardından gerçekleşen saldırılar ve kaybettiğimiz onlarca can hala hafızamızdadır. Suruç’tan Ankara’ya, Diyarbakır’dan İstanbul’a bombaların patladığı, her gün can korkusuyla sokaklarda dolaştığımız günler hafızamızdadır. Ama Ankara’da katledilen 103 arkadaşımızın ardından meydanları daha güçlü doldurduğumuz da, üniversitelerde ilan edilen boykotlar da, saldırıları püskürten her türlü birlikteliğimiz de hafızamızdadır. 

Bugün de yalnızca İstanbul’u, Taksim’i değil Türkiye’nin her bir köşesini endişe ve korkuya hapseden bu politikalara, provokasyon silsilelerine ve bizleri bunlardan haberdar olmaktan bile alıkoyan baskı ve sansüre karşı mücadeleyi yükseltmeliyiz. Tek adam yönetiminin korku ülkesine dönüştürme çabalarına geçit vermeyeceğiz. Tüm Türkiye gençliğini saldırıların ve yaratılmak istenen korku ikliminin politikalarına karşı, geleceğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleye çağırıyoruz!" (HABER MERKEZİ)