17 Ekim 2022 15:40

Süleyman Soylu'nun eski yardımcısı, AYM'nin yeni üyesi Muhterem İnce yemin etti

AYM'nin yeni üyesi Muhterem İnce, görevini tarafsızlık duygusu içinde, her türlü etkiden uzak olarak, sadece vicdanının emrine uyarak yerine getireceğine namusu ve şerefi üzerine ant içti.

Zühtü Arslan (solda) ve Muhterem İnce (sağda) | Fotoğraf: Doğukan Keskinkılıç/AA

Paylaş

Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Muhterem İnce, düzenlenen törenle yemin etti.

İnce yemininde "Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nı ve temel hak ve özgürlükleri koruyacağıma, görevimi doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık ve hakka saygı duygusu içinde her türlü etki ve kaygıdan uzak olarak Anayasa'nın dayandığı temel ilkelere uygun hukuk anlayışı içinde sadece vicdanımın emrine uyarak yerine getireceğime büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefin üzerine ant içerim" ifadelerini kullandı.

SOYLU'NUN YARDIMCISIYDI, 3 AY ÖNCE SAYIŞTAYA SEÇİLMİŞTİ

Muhterem İnce, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yardımcısıyken 29 Haziran'da Meclisteki oylamayla Sayıştay’a atanmıştı. İnce 1 Haziran 2016’da İçişleri Bakanlığı müsteşarlığına, 8 Ağustos 2018’de ise bakan yardımcılığına getirilmişti.

AYM'den emekli olan Hicabi Dursun'un yerine Ali Osman Güçlü, Muhterem İnce ve Nükrettin Parlak için Mecliste seçim yapılmıştı. 5 Ekim'deki seçimde Muhterem İnce, AKP ve MHP’lilerin oylarıyla AYM üyeliğine atanmıştı.

DEĞİŞİKLİK, HDP KAPATMA DAVASINDA ETKİLİ OLABİLİR

İnce’nin AYM üyeliğine getirilmesiyle AYM'de dengelerin değiştiği ve bu durumun HDP’nin kapatma davasında etkili olabileceği yorumları yapılıyor. AYM’nin bir siyasi parti hakkında kapatma kararı verebilmesi için 15 üyeden 10’unun "Evet" oyu kullanması gerekiyor.

Hicabi Dursun, eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde atanmıştı. Önceki haliyle AYM üyelerinin 6'sı, Abdullah Gül döneminde seçilen veya atananlardan, 9'u ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan döneminde seçilen veya atanan isimlerden oluşuyordu. Dursun’un emekli olması ve İnce’nin görevine başlamasıyla Erdoğan döneminde seçilen üye sayısı 10’a yükselmiş oldu. Bu sayı, kapatma kararı verilmesi için yeterli oy anlamına geliyor.

TÖRENDE AYM BAŞKANI ZÜHTÜ ARSLAN DA KONUŞTU

Öte yandan törende konuşan AYM Başkanı Zühtü Arslan'ın Tevrat, Yeni Ahit ve Kuran-ı Kerim’den referanslar paylaşması dikkat çekti. Arslan, Spinoza’ya da atıf yaptı.

Amasra maden katliamında yaşamını yitirenlere başsağlığı dileyerek konuşmasına başlayan Arslan, “Görevine başlayacak olan üyemiz Muhterem İnce’yi tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Sayın İnce’nin üyeliğinin şahsı, ailesi, mahkememiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

TEVRAT, YENİ AHİT VE KURAN-I KERİM’DEN ATIF

Bireysel ve toplumsal hayatın en temel erdeminin adalet olduğunu belirten Arslan, “Toplumun örgütlü hali olan devletlerin devamı da ancak adaletle mümkündür. Tam da bu nedenle tarih boyunca adalet tüm dinlerin ve seküler ideolojilerin merkezi değeri olmuştur” dedi.

Konuşmasının devamında dini kitaplara atıfta bulunan Arslan şunları kaydetti:

“Nitekim Tevrat’a göre Hz. Musa halkına, ‘Adaleti, yalnızca adaleti izleyeceksiniz’ diye öğüt verir. Yeni Ahit’e göre Hz. İsa kavmine, ‘Görünüşe göre yargılamayın, yargınız âdil olsun’ diye seslenir. Kuran-ı Kerim’e göre de ‘Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder’. Hiç kuşkusuz adaletin bu önemi, onu tecelli ettirmekle görevli hâkimlerin omuzlarına ağır bir yük yüklemektedir. Bu yüzden hemen her medeniyette adaletsiz ve haksız şekilde hükmetmenin ağır bir vebal olduğuna dair kuvvetli bir inanış vardır.”

SPİNOZA’YA ATIF

Konuşmasının devamında, yargı bağımsızlığının anayasal kimliği oluşturan kuvvetler ayrılığının da bir gereği olduğunu belirten Arslan, “Yargının ve yargıcın bağımsız olmadığı yerde kuvvetler ayrılığından, kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde de temel hak ve özgürlükleri güvenceye alan bir anayasanın varlığından söz etmek zordur” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zira anayasaların temel işlevi, kamu gücünün tek elde toplanmasını önlemek ve hukukun üstünlüğünü sağlamak suretiyle temel hak ve özgürlükleri güvence altına almaktır. Nitekim ünlü düşünür Spinoza, yaklaşık 350 yıl önce kaleme aldığı Teolojik-Politik İnceleme’de devletin nihai amacının, güvenliği sağlamak suretiyle kişileri korkudan azade kılmak ve özgürlüğü korumak olduğunu belirtmiştir.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Gıda- İş'ten Yasin Çakır un fabrikası önünde eylem: Sendikalı olmak anayasal haktır

SONRAKİ HABER

Nazan Çatbaş'ı eşinin husumetlisi bıçaklayarak öldürdü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...