23 Haziran 2022 04:58

Patronlar İSO 500’de, işçiler en dipte

Şirikçioğlu Tekstil, Has Çelik ve Erbosan Boru... “Kayseri’nin yüz akı” olarak bilinen bu üç şirket İSO 500 listesinde her geçen gün üst sıralara çıkarken, işçiler ise yoksullukla pençeleşiyor.

Ekran görüntüsü Hasçelik Group tanıtım videosundan alınmıştır.

Paylaş

Olcay SAL
Kayseri

Kayseri’de gündüz ve gece vardiyasına gidecek olan binlerce işçi, duraklarda her gün servislerini beklemek üzere sıralanıyor. Tekstil, metal, mobilya, gıda, plastik… Onlarca iş kolundan on binlerce işçinin bir sirkülasyon haliyle aşındırdığı bu duraklarda, servislerin yanaşıp dolup boşalması arasında fırsat yakalayıp işçilerle sohbet etmeye çalışıyoruz. Kısacık zaman diliminde, kafasını çevirip gelen araçları kontrol eden işçiler bir yandan veryansın ediyor. Çünkü sorularımız yaşamları, geçimleri, ücretleriyle ilgili. Şirikçioğlu Tekstil’den, Has Çelik’ten ve Erbosan Boru’dan işçileri yakalıyoruz. Yakın zamanda İstanbul Sanayi Odasının (İSO), Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 160. sırada Şirikçioğlu, 228. sırada Has Çelik, 388. sırada Erbosan Boru var. Kayseri’nin artan ihracat hacmi dikkat çekici, 2022 ihracat hedefi 4 milyar dolar. Sanayicilerin, yöneticilerin “Kayseri’nin yüz akı” olarak adlandırdığı bu firmalar İSO listesinde hızlı adımlarla her yıl daha da üst sıralara yükselirken işçilerinin cebine giren ücretler ise daha çok eriyor.

Şirikçioğlu Tekstil’de yaklaşık 1000 işçi çalışıyor. 3 vardiya şeklinde çalışılan fabrikada geçtiğimiz aylarda Öz İplik-İş örgütlendi. Henüz toplu iş sözleşmesi imzalanmadığı ve içerisinde taşeronun bulunduğu fabrikada çalışan işçilerden biri, çıplak ücretlerinin 4 bin 740 lira olduğunu, ilave olarak 250 TL prim aldıklarını söylüyor. “Ayda dört gün pazar mesaisine kalırsak cebimize 6 bin lira giriyor” diyor. Aldığı ücretin yeterli olmadığının farkında: “Hayatımızda birçok şeyden fedakarlık yapıyoruz. İstediğimiz gibi alışveriş yapamıyoruz. Çarşıda, pazarda ya da markette almak zorunda olduğumuz ihtiyacımızı geri bıraktığımız oluyor. Bazen sigara bile alamıyoruz. Ailemizle birlikte dışarı bile çıkamıyoruz. Tatil yapmak zaten bizler için hayal olmuş durumda. Çünkü çok pahalı. Bayramda veya resmi tatillerde köyümüze bile gidemiyoruz. Böyle bir dönemde aldığımız ücretin yeterli olmadığını bütün işçiler biliyor. Bu sebeple de asgari ücrete zam yapılmalıdır. Yapılırsa biz de bu durumdan faydalanırız.”

Asgari ücrete zam gelirse kendilerinin de sendikaya baskı yapabileceğini ve ücret zammından faydalanabileceklerini söylüyor.

FAZLA MESAİ OLAĞANLAŞMIŞ

Şirikçioğlu Tekstil’den işçilerle yaptığımız görüşme sonrasında işe gitmek üzere durakta bekleyen Has Çelik Kablo, Has Çelik Halat işçileri ile sohbet etmeye başlıyoruz. Üç ayrı işletmeden oluşan fabrika üç vardiya çalışıyor. Her yıl 500 sanayi kuruluşu içerisinde yerini alan Has Çelik işçisinin cebine giren ücret de düşük, daha eline geçmeden kuşa dönen cinsten! İşçiler çıplak ücretlerinin 6 bin lira olduğunu söylüyor. Has Çelik işçisi de ayda dört pazar fazla mesaiye kalıyor, bunun karşılığında 1500 lira daha ekleniyor ücrete. 3 ayda bir 3 bin lira ikramiyeleri var.

Grupta sözü alan 15 yıllık Has Çelik işçisi öfkeli: “Zamlardan bizim bile belimiz büküldü. Biz bu maaşlarla geçinemiyoruz. Asgari ücretliler hiç geçinemezler. Markete gittiğimizde fiyatları görünce şoka uğruyoruz. Sabah akşam her şeye zam geliyor. Her istediğimizi alamıyoruz. Sadece temel ihtiyaçları alıyoruz. Çocuklarımız abur cubur istiyor, onu bile hesap yaparak alıyoruz” diyor.

Söze devam eden bir diğer genç işçi de “Kaçak alkol ve tütün içmek zorundayız. Çünkü tekel ürünlerine gücümüz yetmiyor. Gezmek, eğlenmek istiyoruz ama bu şartlarda mümkün değil. Çünkü elimiz kolumuz bağlı. Bir an önce ülkenin ekonomisinin düzelmesi gerekiyor. Bunun için de seçim yapılmalıdır. Bu hükümetin gitme vakti çoktan geçti bile. Bu koşulların değişmesi gerekli. Asgari ücrete zam yapılmalıdır. Zam yapılırsa bizler de bu sebeple ek ücret isteyebiliriz” diyor.

"SÖZLEŞME ZAMMI ERİDİ BİTTİ, EK ZAM İSTİYORUZ"

Durakta bekleyen bir diğer grup işçi Erbosan Boru fabrikasında çalışıyor. Yaklaşık 300 işçinin çalıştığı bu fabrikada Özçelik-İş örgütlü. Yine 3 vardiya çalışan fabrika boru sektöründe Türkiye’de ve dünyada ismi bilinen fabrikalardan biri. Bu fabrikada sendika olmasına rağmen ücretlerin düşüklüğü ve çalışma koşullarının kötü olması dikkat çekiyor. Yaklaşık 3 ay önce imzalanan toplu iş sözleşmesinin ardından işçilerin aldığı çıplak ücretleri 5 bin 100 ila 6 bin 100 lira arasında değişiyor. Bu değişkenliğin sebebi ise fabrikada üretim yapan A ve I grupları arasında ücret farklılığının olması. Sosyal yardım adı altında gruplara göre ücretlere ek ortalama 1000 lira ödeniyor. Sosyal yardımla birlikte en düşük ücret 6 bin 100 lira, en yüksek ücret ise 7 bin 100 lira oluyor. 

Erbosan Boru’da çalışan bir işçi her sabah yeni bir zam haberi duymaktan usandığını söylüyor: “Ekonomik olarak bu kadar zorlandığımız bir dönem olmamıştı. Markete gittiğimizde bazen bir şey almadan geri çıkıyoruz. Çünkü fiyatlar çok pahalı. Temel ihtiyacımızı bile almakta zorlanıyoruz. Fabrikadaki herkes bu durumdan şikayetçi. Sözleşmeden yeni çıktık ama çoktan aldığımız zamlar eridi bitti bile. Önümüzdeki aylarda asgari ücrete zam yapılırsa bizim de sendikamızı yeniden ek zam alması için zorlamamız gerekli. Eğer sendikayı ve patronu zorlamazsak bize zam falan yapmazlar. Diğer sözleşmeye kadar beklememeliyiz. Şimdiden zam talep etmeliyiz.”

ÖNCEKİ HABER

Öfke mültecilere değil kapitalistlere yöneltilmeli

SONRAKİ HABER

Modkar kazandıkça işçi kaybediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...