21 Şubat 2022 05:00
Son Güncellenme Tarihi: 21 Şubat 2022 13:03

Gezi davası ile Çarşı davası ayrıldı, Osman Kavala'nın tutukluluğu devam edecek

Gezi davası duruşmasında, Çarşı dosyasının Gezi davasında ayrılmasına karar verildi. Mahkeme ayrıca Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Arşiv | Fotoğraf: MA

Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

Çarşı ve Gezi dosyalarının birleştirildiği ve tek tutuklunun Osman Kavala olduğu Gezi davası görüldü. Mahkeme heyeti, Çarşı dosyasının ayrılmasına karar verdi. Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, bir sonraki, duruşmanın 21 Mart 2022’de görülmesine hükmetti.

Yargıtay tarafından bozulan Çarşı davası ile İstinaf Mahkemesince bozulan Gezi Parkı davasının  birleştirildiği, tek tutuklusu Osman Kavala olan 52 sanıklı davanın beşinci duruşmasına bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. 

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından, Osman Kavala'nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tahliye kararına rağmen tutuklu yargılanması nedeniyle Türkiye'nin AİHM'e havale edilmesi sonrası görülen duruşmaya Osman Kavala katılmadı, Kavala'yı avukatları Köksal Bayraktar ve İlkan Koyuncu temsil etti.

Gezi davası sanıklarından Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Çiğdem Mater ile birleşen Çarşı davasından bazı sanıklar ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Züleyha Gülüm, Musa Piroğlu ve TİP Milletvekili Ahmet Şık, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel ile Taksim Dayanışması üyelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi takip etti.

MATER: ÇEKİLMEMİŞ BİR FİLM YOLU İLE DARBE YAPMAKLA SUÇLANIYORUM!

Kimlik tespitleri ile başlayan duruşmada ilk olarak Çiğdem Mater beyanda bulundu. Mater’ın beyanı kayıt cihazında yaşanan sorun nedeniyle yarıda kesildi. Sorunun çözülmesi sonrası beyanına başlayan Mater şunları söyledi: “İddianamede toplam 43 defa adım geçiyor. 10’dan fazla kısımda aynı şeyler yazılmış. Kes kopyala şekilde hazırlanmış bir iddianame. Bunca insanın yargılandığı bir davada en azında daha özen gösterilmeliydi iddianameye. İkinci kez yargılandığım davada mesleğim ile yani film yaparak hükümeti ve devletini yıkmaya teşebbüs ile suçlanıyorum. Üstelik suçlama konusu film çekilmemiş bile. Sadece bu bile suçlamanın ne kadar mantık dışı olduğunu anlamak için yeterli. Kaldı ki böyle bir film yapmış olabilirdim ve böyle bir filmin konuşulacağı yer duruşma salonu değil, sinema salonlarıdır. Zira film yapmak suç değildir. Sonuç olarak karanlık bir dönemin karanlık insanları tarafından dinlenen telefon konuşmaları ve çekilmemiş bir filmden ibaret olan, yasal dayanaktan yoksun iddialarla yargılanıyorum. Hiçbir delil göstermeksizin hükümeti devirmek gibi ağır bir suçtan yargılanmama neden olan bu iddianame bir film senaryosu olsaydı bile kabul edilemezdi."

Mater suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek beraatını talep etti.

"ZATEN HİÇ BİRLEŞMEMESİ GEREKEN DOSYALARDIR"

Mater’in beyanı ardından mahkeme başkanı duruşmada tefrik (ayrılma) taleplerini ve tutukluluk durumuna dair konuları karara bağlayacağını açıklayarak Çarşı davası avukatlarına söz verdi. 

Çarşı davası sanıklarından Cem Yakışkan’ın avukatı Ersan Şen, “Kanun yolları farklı olduğu için bu iki davanın birleştirilmesi hatalıdır ve Yargıtay’ın da bu yönde kararları var. Bu nedenle bu iki dosyanın tefrik edilmesini talep ediyoruz” diyerek dosyaların ayrılmasını talep etti. 

Çarşı davası sanıklarından Bülent Ergenç’in Avukat Yıldız İmrek, Yargıtay’ın bozma ilamında itirazlarını sıraladıklarını hatırlatarak, bozma ilamının varsayımlara dayandırıldığını söyledi. Aralarında fiili bağlantı olduğu iddiasına dair varsayım dışında hiçbir delilil olmadığı davaların birleştirildiğini söyleyen İmrek, “Hiçbir bağlantı olmayan dosyaların birleştirilmesi adil yargılanma hakkının da ihlalidir. Bu nedenle tefrik kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.

BAYRAKTAR: BİRLEŞTİRME KARARI TUTUKLULUĞU UZAKMAK İÇİNDİ

Daha sonra Osman Kavala’nın avukatlarından Köksal Bayraktar söz aldı. Beş duruşmadır dosyaların neden birleştirilmemesi gerektiğini anlattıklarını söyleyen Bayraktar, “Peki bu davalar niye birleştirilmiştir? Sebebi bellidir, Osman Kavala ve Gezi davasında yargılanan diğer kişilerin durumunu belirsizleştirmektir. Ve Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamını sağlamaktır. Türkiye yargısı bunu da yazacaktır. İstinaf mahkemesi, nasıl hem yerel mahkeme dosyalarının hem Yargıtay dosyalarının içeriğini biliyor da birleştirmeyi gündeme getirebiliyor? Bu nasıl bir tesadüftür? Tabii ki planlı bir tesadüftür. Bu birleştirme suni bir birleştirmedir. Yargılamada açıklık, aleniyet, berraklık gerekmekte. Bunların hiçbiri yok. Ne fail yönünden ne de fiil yönünden bağlantı var. Bu nedenle birleştirilen davaların ayrılmasını talep ediyoruz” dedi. 

SAVCIDAN AYRILMA YÖNÜNDE MÜTALAA

Duruşma savcısı ayrılma taleplerine ilişkin mütalaasında, dosyada tutuklu sanık bulunması ve gelinen aşama itibarıyla Çarşı davası sanıklarının dosyasının ayrılmasını istedi. Savcı mütalaasının ardından Osman Kavala’nın tutukluluk durumuna ilişki beyanlara geçildi. 

KAVALA’NIN AVUKATLARINDAN MAHKEMEYE: YARGILAMADAN ÇEKİLMENİZİ TALEP EDİYORUZ

“Burada amaç tutukluluğun sürdürülmesi. Bu iddianame mahkemeler okusun diye yazılmamış, siyasiler okusun diye yazılmış” diyerek sözlerine başlayan Avukat Deniz Tolga Aytöre, dört buçuk yıldır cezaevinde olan Osman Kavala’nın 9 Mart 2020'den itibaren askeri casusluk suçlaması ile tutuklu olduğunu hatırlattı. Aytöre, “Bu suçun oluşması için niteliği itibariyle gizli kalması gereken belgeler söz konusu olmalı. İddianamede böyle bir fiil yok. Biz neyle yargılandığımızı bilmiyoruz. Hangi eylemle hangi bilgi ve belgeyi temin ettiğimizi bilmiyoruz. İddianamede Osman Kavala’nın hangi devlet sırrını ele geçirdiği ya da buna teşebbüs ettiğine dair bilgi var mı? Hayır yok. İddianamede seyahat bilgilerine yer verilmiş. Bu seyahatlerin ne olduğuna dair bilgi var mı? Yok. Henry Barkey ile görülmesinin içeriğine dair bir bilgi var mı? O da yok. 4,5 yıldır bu şekilde tutukluyuz.

İddianamede 35. sayfada ‘Osman Kavala darbeyi önceden biliyordu’ deniyor. 61. sayfada 'Henry Barkey'in sağ kolu' deniyor. Gezi'de de 'Soros'un sol koluydu'. Savcı beye soruyorum: Bu iddialar neye dayanıyor? Bir deliliniz yoksa suç işliyorsunuz” dedi.

Beş duruşmadır Osman Kavala ile ilgili bir tane dahi ara karar verilmediğini söyleyen Aytöre, “Üç suçlamayla yargılanıyor. Heyet ve iddia makamı tek soru sormadı. Biz grup toplantılarında, basın açıklamalarında yargılanıyoruz. Mahkeme siyasi görüşe taraf olmuştur” diyerek mahkeme heyetinin yargılamadan çekilmesini talep etti.

İLKAN KOYUNCU SORDU: KAVALA 4,5 YILDIR TUTUKLU, AYRILMA TALEBİ NEDEN BUGÜN?

Osman Kavala’nın dört buçuk yıldır tutuklu olduğunu hatırlatan Avukat Köksal Bayraktar, “Mahkemenize karşı bir güvensizlik söz konusudur. Bu güvensizlik televizyon yayınları, gazete yayınları ve siyasi toplantılarda sürekli dile getirilmektedir. İnsan soruyor, nerede kaldı yargının bağımsızlığı?​” dedi. Kavala’nın avukatlarından İlkan Koyuncu ise savcının ayrılma mütalaasındaki gerekçesinin ‘tutuklu sanık bulunması’ olduğunu belirterek, “Osman Kavala yeni değil ki dört buçuk yıldır tutuklu. Neden şimdi tefrik talebi” diye sordu.

İLKİZ: BEŞ CELSEDİR BOŞUNA ‘OYNUYORUZ’

Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın avukatı Fikret İlkiz, dosyalar ayrılacaksa neden bugüne kadarki celselerin bu mahkemede görüldüğünü sorguladı: Ne oldu nasıl oldu da şimdi tek tek sanık isimleri sayarak tefrik talep ediyorsunuz. Aksi yöndeki tüm taleplerimize tüm dilekçelerimize rağmen daha önce böyle bir talep yokken, ne oldu da şimdi tefrik talep ettiniz?

Biz buraya kendi isteğimizle gelmedik. 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla da gelmedik. Buraya 30. Ağır Ceza Mahkemesinin başkanının kararıyla geldik.

Bırakın biz de 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki beraat kararımızı tartışalım. Beş celsedir boşuna oyalanıyoruz” ifadelerini kullandı.

SAVCI KAVALA’NIN TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINI İSTEDİ

Osman Kavala’nın tutukluluk durumunun devamını talep eden duruşma savcısı, tefrik talebinin kabulü halinde, Gezi davası sanıkları hakkında mütalaa sunmak üzere dosyanın savcılığa gönderilmesini talep etti.

Savcılık mütalaasına ilişkin söz alan Avukat Köksal Bayraktar, “Dört buçuk yıldan beri tutuklu olan birinin tutukluluk halinin devamı bu kadar önyargılı, bu kadar klişe olamaz. Hukuk bu şekilde olmaz. Karşılıklı gerekçeler olması lazım” diyerek eleştirilerini sıraladı.

Gezi davasında yargılanan avukat Can Atalay mütalaya karşı söz almak istedi. Mahkeme başkanı ise ‘sizinle ilgili bir durum yok’ diyerek duruşmaya 15 dakika ara verdi.

GEZİ İE ÇARŞI AYRILDI, KAVALA’NIN TUTUKLULĞUNA DEVAM KARARI VERİLDİ

Mahkeme, Kavala’nın avukatının heyetin davadan çekilmesi talebini ‘yargılamayı uzatmak amacı taşıdığı’ gerekçesiyle reddetti. Çarşı davasının ayrılarak ayrı bir esas üzerinden devamına karar veren mahkeme, Gezi davasıyla ilgili dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcıya gönderilmesine ve Kavala’nın tutukluluk halinin devamına oy çokluğu ile karar verdi. Mahkeme heyetinden sunulan karşı oyda ise Kavala’nın savunmasının alındığı, delillerin toplandığı hatırlatıldı. Karşı oyda, “Dosyanın geldiği bu aşamadan sonra sanığın delil karartma ihtimalinin olmaması, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, tutukluğun bir tedbir oluşu, tutuklulukta istenilen amaca 5271 sayılı CMK'nın 109. maddesinde belirlenen adli kontrol tedbirlerinden bir veya bir kaçının uygulanması ile ulaşılabileceği değerlendirilerek sanığa uygulanacak ölçüle bir veya bir kaç adli kontrol tedbiri ile tahliyesi görüsü ve kanaatindeyim” denildi.

Bir sonraki duruşma 21 Mart 2022’de saat 10.00’da görülecek.

DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA

Duruşma sonrası yapılan açıklamada konuşan Avukat Evren İşler Gezi dosyasının geziyle alakası olmayan çeşitli dosyalarla birleştirilerek yürütülmeye çalışılmasının başından beri hukuka aykırı olduğunu belirterek; “Bizim Gezi ile ilgili tavrımız ‘istediğiniz dosyayla birleştirin, istediğiniz dosyayla ayrıştırın Gezi bir direniştir, Gezi bir haktır, Gezi bir umuttur ve siz bu umudu yargılıyorsunuz, ne şekilde yargılarsanız yargılayan biz Gezi'yi savunmaya devam edeceğiz, Gezi'de bir suç unsuru olmadığını nerede isterseniz size anlatırız’ demiştik. Ayrıştırma kararının temel anlamı bu dosyanın nasıl bir araç olarak kullanıldığını gösteriyor. O zaman bu insanlar neden 5 aydır dosyalar birleştirilerek yargılandı? 5 aydır birleştirme adı altında yürütülen işlemlerle Osman kavala neden tutuklu tutuldu? Neden arkadaşlarımız aklanma haklarından mahrum edildiler. Asıl soru bu. Bu sorunun cevabı da maalesef ki duruşma salonunda ya da hukuk sınırları içinde değil. Bu sorunun cevabı bu dosyanın siyasi bir dosya olması, bir siyası yargılama olmasında yatıyor. Biz bundan sonra da Geziyi savunmaya devam edeceğiz. Gezinin renklerini savunmaya devam edeceğiz. 21 Mart’taki duruşmada da herkesin dayanışmasını bekliyoruz” dedi.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şunları söyledi; “Gerçekten aklımızla alay ediyorlar, hukukla alay ediyorlar. Osman Kavala’nın tutuklu yargılandığı dosya 30, Ağır Ceza Mahkemesindeydi. Mahkeme bu dosyayı 13. Ağır Ceza mahkemesindeki dosyayla hukuka aykırı biçimde irtibat var diye birleştirdi. Bugün itibariyle 13. Ağır Ceza Mahkemesi ‘Bu dosyayla çarşı dosya arasında irtibat yok ayırıyorum’ dedi. O zaman 30 Ağır Ceza Mahkemesinden gelen dosya geri gitmesi lazım. Ama mahkeme fotokopi makinesi yok 100 klasörü fotokopi çekip geri gönderemem o yüzden davaya ben bakacağım demiş. Hukuk tarihinde olmamış, görülmemiş bir şey. Böyle bir örnek yok. Böyle bir hukuksuzluk yok ve bunu herkesin gözünün içine soka soka yapıyorlar. Ben buradan HSK ve Adalet Bakanlığına sesleniyorum. Hukuk ve adaleti bu kadar yerlerde süründürmeye hakkınız var mı? Bu kadar açık usulsüzlük nasıl yaparsınız? Hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisine anlatsanız inanamaz, bütün bunlar bu dava dosyasında yaşandı. Bütün bunların hesabını hukuk kuralları içinde soracağız.”

ÖNCEKİ HABER

İran'ın Tebriz bölgesinde savaş uçağı düştü: 3 kişi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Hekim sendikaları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...