18 Şubat 2022 12:19

ODTÜ öğrencileri: Yemekhane hem zamlı, hem kalitesiz

ODTÜ’de ara tatilin ardından yemekhanedeki öğün fiyatı yüzde 44 zam ile 2.95 TL’den 4.25 TL’ye çıkarıldı. Zamma tepkili olan öğrenciler ucuz ve kaliteli yemek talep ediyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

ODTÜ’de ara tatilin ardından yemekhanedeki öğün fiyatı yüzde 44 zam ile 2.95 TL’den 4.25 TL’ye çıkarıldı. Öğrenciler, zamma tepkili. Ailelerinin ücretlerine bu oranda zam almadığını belirten öğrenciler, ucuz ve kaliteli yemek talep ediyor.

Porsiyonların dönem başında çok yetersiz olduğunu söyleyen 3. Sınıf Öğrencisi Deniz Kemeç, yemekhanenin eylemler ve toplanılan imzalardan sonra biraz iyileştiğini ama yeterli olmadığını söyledi. Diğer devlet üniversitelerinde sunulan yemekhane hizmetine kıyasla kalite olarak geride olduğunu düşündüklerini belirten Kemeç, “2 öğünün porsiyonların azlığından dolayı yetersiz olduğunu düşünüyorum ve kahvaltının olması gerekiyor” dedi. Kemeç, “Bir üniversite yemekhanesi öğrencilere ucuz ve kaliteli yemek hizmeti sunmalı. Hatta üniversite en azından bir öğünü ücretsiz yapsa güzel olur” dedi.

BESLENEBİLMEK BİR HAYAL HALİNE GELDİ

İkinci sınıfta okuyan bir öğrencisi de zammın oranına ilişkin şöyle konuştu: “Gıda ürünleri her yerde çok pahalandı, özellikle geliri olmayan bizim gibi öğrenciler için sağlıklı beslenebilmek hatta neredeyse beslenebilmek bir hayal haline geldi. Sadece yemekhane değil ki; ulaşımdan kitabına kalemine her şeyine zam geldi, elektriktir, doğalgazdır 4-5 kat zamlandı. Fakat çoğumuzun ailelerinin maaşına yemekhaneye gelen zam oranı kadar bile zam gelmedi. Hangimiz babasına, annesine yemekhaneye zam yaptılar, harçlığımı arttırın diyebilir bu ekonomide? Evlerimizi mi ısıtalım, online derse girerken giden elektriği mi hesaplayalım, yoksa karnımızı nasıl mı doyuracağımızı mı düşünelim?​”

TEPKİ OLMASIN DİYE ARA TATİLDE ZAM YAPILDI

Öğrenciler okulda değilken, arkalarından iş çevirir gibi tatilde bu zammın yapıldığına dikkat çeken öğrenci, “Bu aslında ODTÜ'deki dayanışmanın başarısını ve prestijini gösterir. ODTÜ rektörlüğünü de öğrencinin arkasından iş çevirir hale getiren kim varsa onları da kınıyorum. Çünkü bu artık rektörlüğün saygınlığı yitirme pahasına yaptığı bir harekettir. Kayyumlukken ne kadar saygın olabilirsiniz, o tartışılır. Yani düşünsene size iyi bir eğitim sağlamakla görevli bir kurum sizin taleplerinize kulak tıkayıp bir de üstüne nasıl bunlar seslerini çıkaramazken zam yaparım peşinde... Yani artık bu bir teknik üniversite değil, doğu kurnazı zihniyetidir‘’ dedi.

"ÖĞRENCİLERİN İNSANİ KOŞULLARDA OLMASI DEVLETİN GÖREVİ"

Biyoloji Bölümünden 2.sınıf öğrencisi Berfin Deniz Kalali, “Çalışarak gelir elde etmediğini varsaydığımız bir kesimden söz ediyoruz, bu kesimin yaşam şartlarının insani koşullarda olması devletin görevi olmalıdır. Öğrenci kesimleri şu anda asgari yaşamın da altında hayatta kalmaya çalışıyor. ODTÜ yemekhanesinin kalitesinin düştüğünü geçen seneden beri söylüyoruz. Öğlen ve akşam öğünlerinin aynı olması, porsiyonların yetersiz olması, çıkan yemeklerin nitelikli beslenme için oldukça yetersiz olmasından hatta bir ara çorba çıkarmamalarından bahsediyorduk. Önceki fiyata yediğimiz yemekten de çok güzel bir şey beklemiyordum ama yine de geniş çerçevede ele alırsak ülkenin geleceği olan bu öğrencilere eğitimleri sürecinde asgari koşulları sağlamak devletin görevi sonuçta’’ dedi. Birçok arkadaşının beslenebilmek için çalışmak zorunda kaldığını söyleyen Berfin, KYK kredisinin arttırılması gibi çözümlerin nihai bir sonuca varmayacağını, yapılması gerekenin tüm öğrencilere yaşam koşullarını iyileştirecek miktarda destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

"HERKESİN ULAŞABİLECEĞİ FİYATTA YEMEK VERİLMELİ"

Uluslararası ilişkiler 3. Sınıf öğrencilerinden Nisa Küpeli ise göre yemekhane birçok açıdan yetersiz ve kalitesiz olduğunu belirterek, “Her gün dışarıdan yiyecek ekonomik güce sahip olmamama rağmen yemekhaneyi kullanmıyorum. Bunun en önemli sebebi yemeklerin kalitesizliği. Porsiyonları da yeterli bulmuyorum. 2 öğünü de yeterli bulmuyorum ve özellikle de günde sadece iki ana öğün çıkarttıkları için en azından çıkan öğünlerin porsiyonlarının daha doyurucu olması lazım. Bence yetersiz kalıyor. Buna ek olarak saat aralığı da yetersiz ve uzatılmalı. Özellikle akşam yemeğinin saat aralığı çok kısa. Bence kahvaltıyı konuşuyor dahi olmamalıyız, kahvaltı mutlaka olmalı.Yemekhanenin birçok açıdan yetersiz ve kalitesiz yemekleri, buna rağmen karşılanabilen tek yemek seçeneği olması bakımından okuldaki birçok öğrenci tarafından tercih ediliyor/ tercih edilmeye mecbur kalınıyordu. Ancak şimdi maddi olarak da zarar vermeye başlayacaktır. Bence kaliteli ve yeterli porsiyonlara ve öğün sayısına ulaşmak lüks olmamalı. Bütün bunlar sağlanırken öğrencinin maddi durumunu da sarsmadan herkesin karşılayabileceği fiyatlar konmalı” diye konuştu.

"HER ŞEY ZAM GELDİ, YEMEKHANEYE TALEP ARTTI"

Mimarlık 2. Sınıf öğrencisi ise, “Yemekhanenin önünden geçerken her zaman uzayıp giden bir sıra görüyorum. Bence bu sıranın sebeplerinden bir tanesi yemekhanenin açık olduğu saatlerin kısıtlı olması. Bu saatlerin kısıtlı olması aynı zamanda derste olan öğrencilerin bazen bu yemekhanede yeme imkanından faydalanamamasına sebep olabiliyor. Sıkıntıların bir tanesi de her şeye gelen zamlardan sonra yemek yerleri fazla pahalandığı için okul içerisinde öğrencilerin yemekhaneye olan talebinin artması.Bence yemekhane öğrencilerin maddi açıdan işini kolaylaştıran, öğrencilerin sadece yemekhaneyi tercih ederek gün içinde acıkmadığı ve başka yerden tekrar yemek yemek zorunda kalmadığı, kapı önünde uzun kuyrukların oluşmadığı bir yer olmalı” dedi.

MEYVE LÜKS, 3 ÖĞÜN LÜKS...

Psikoloji öğrencisi İrem de, “Okuldaki birçok öğrenci sadece burslarıyla geçinmeye çalışıyor daha doğrusu artık geçinemiyor. Meyve tüketmek lüks, 3. öğün lüks, sağlıklı beslenmek bir kenara nerede daha ucuz yiyecek varsa orayı tercih ediyoruz ve daha nicesi. Yemekhanede kahvaltı çıkmıyor o yüzden birçok öğrenci kahvaltısını çıkan öğle yemeğiyle yapıyor. Peki öğle yemeğiyle güne başlamak ne kadar sağlıklı? Çıkan yemeklerin besin bakımından ne kadar yetersiz olduğu, kullanılan malzemelerin ne kadar kalitesiz ve doyurucu olmadığı gözler önünde. Buna ek olarak bu dönemle beraber öğle ve akşam yemekleri aynı çıkmaya başladı. Tabi birçok öğrenci buna bakmadan her iki öğünü de yemekhanede yemeye devam ediyordu. Evde ya da yurtta yemek yapmak, kampüs içi ya da dışı bir restoranda yemek çok pahalı. En basitinden, enflasyon oranları makarnayı, yağı, yoğurdu da etkilemiş, öğrencilerin ucuz olarak adlandırdığımız makarnayı bile lüks hale getirmişti. Peki ODTÜ ne yaptı öğrencileri bu kadar zorlanırken? 2,95 TL olan, doyurmayan ve kalitesiz yemeğine yüzde 44 zam yaparak 4,25 olarak fiyat güncellemesi yaptı. En temel ihtiyacımızı bile bu şekilde zor karşılarken eğitim hayatımızın sağlıklı bir şekilde devam etmesini beklemek akıl işi değil. Umarım ODTÜ yönetimi en kısa sürede durumun farkına varıp öğrenci dostu davranıp bizleri mutlu eder. Bu şekilde devam ederse öğrencilerin mental ve fiziksel sağlıkları hep tehlikede olacaktır” diye konuştu.

Psikoloji öğrencisi Bilal ise kredi aldığını, bazen de ailesinin para göderdiğini söyledi. Eğer yemekhane açıksa çok büyük ihtimal yemekhanede yemeğini yediğini belirten Bilal, “Bir hafta öncesine kadar hem sabah hem akşam gidiyordum, akşam verilmemeye başladığı için, artık yalnızca sabahları gidiyorum. Yemekhanenin fiyatı 5-6 TL de olsa yine oradan yemek zorundayım çünkü hala en uygun seçenek orası. Başka yerden yemek gerçekten çok pahalıya geliyor. Kendim yapması da uğraştırıcı ama akşamları da öyle yapıyorum, başka seçenek yok. Bu zam rektörlüğe, hükümete olan nefretimi artırdı çünkü bence yemek gibi bir ihtiyaç bedava olması gerekirken, sabah akşam verilmesi gerekirken hatta belki kahvaltı bile verilebilir, Yüzde 50’ye yakın zam geliyor ve daha 1 hafta önce akşam yemeği de verilmemeye başladı. Biraz konu dışı ama yurtlarda 3 bin öğrenci kalıyor ve hafta sonu yemekhane açık olmuyor” dedi.

"VERİLEN YEMEĞİN YETMESİ İÇİN TOK GİTMEK GEREKİYOR"

Okul yemekhanesinin yeterli olmadığını söyleyen Bilal şöyle konuştu: “ Tanıdığım her arkadaşım da böyle düşünüyor. Herhâlde çok zayıf olmak gerekiyor, verilen yemeğin yetmesi için ya da tok gitmek gerekiyor ya da 4 ekmek yemek gerekiyor. ‘Ağam bizimle eğleniyor’. Bence bunun başka bir açıklaması yok. Öğrenciler olarak bence rektörü ve öğretim görevlilerini yemekhanede yemeye zorlamalıyız, yoksa halimizi anlayacaklarını zannetmiyorum. O sırada duracaklar, o ‘yeterli’ yemeği alacaklar ve ‘güzel’ yemeklerini yiyecekler. Buna ek olarak, imza toplamak, eylem yapmak çözüm olabilir. Ama zannetmiyorum, eğer gerçekten çözüm istiyorsak, daha çok dikkat çeken daha çok güçlü bir şey yapmalıyız. Ama bunun etikliği nasıl olur bilmiyorum. Ama imza ve eylem ile yapılan zammın gideceğini düşünmek bence en basit tabirle saflık olur.”

ÖĞRENCİLERİN TALEPLERİ DİKKATE ALINMIYOR

Tarih öğrencisi Arda ise yurt kantinlerinin ve özel işletmelerin iyice pahalanmasıyla öğrenciler için ODTÜ yemekhanesi kurtarıcı haline geldiğini söyleyerek, “Birçok arkadaşımız yemek ihtiyacını yemekhaneden karşılamak zorunda. Son gelen zamlarla -zaten geçim sıkıntısı çekerken- daha fazla maddi sorunla boğuşmak zorunda kalacağımızı düşünüyorum. Ayrıca, yemekhanenin yemek kalitesi, miktarı ve çalışan sayısı gibi birçok eksiği varken, bu sorunların çözülmesi yerine daha da zam yapılması, taleplerimizin dikkate alınmadığının en büyük göstergesi olduğunu düşünüyorum” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Tuncay Özilhan’ı protesto ettikleri için gözaltına alınan Migros işçileri serbest bırakıldı

SONRAKİ HABER

Özkaplan Halı'da düşük zamma karşı iş bırakan işçiler ek zam üzerine işbaşı yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa