23 Ocak 2022 23:33

Mata Otomotiv işçileri: Baskı artık rutin hale geldi

Mata Otomotiv fabrikasında aylardır süren bölüm değişikliği ve işten atma tehditlerine ilişkin işçiler, “Üretimde artık baskı rutin hale geldi” diyor.

Mata Otomotiv işçileri

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Tesla, Aston Martin, Bentley ve Audi gibi lüks otomobil markalarına iç dekor parçaları üreten Mata Otomotiv’de, çalışma koşullarının ağırlaşması ve üretimde oluşan yoğun baskılara karşı işçiler oldukça tepkili. İstanbul Tuzla’da bulunan İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde kurulu, Birleşik Metal-İş İstanbul 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mata Otomotiv fabrikasında aylardır süren bölüm değişikliği ve işten atma tehditlerine ilişkin işçiler, “Üretimde artık baskı rutin hale geldi” dedi.

Mata Otomotiv’in son bir yılda çok hızlı büyüdüğünü ifade eden bir işçi, “2020’de işe başladım. O zamanlar ‪400-450 civarında çalışan vardı. Ama yeni projelerle birlikte sayı 1000’i geçti. Hâlâ da büyüyor. Serbest Bölgede beş fabrikası vardı, şimdi altıncıyı açıyorlar. Açsınlar ama her açılan fabrika bize baskı olarak yansıyor. Dün bizimle aynı tezgahta çalışan arkadaşlarımız vardı. Şimdi ustabaşı oldular. Tezgahta çalışırken vardiya amirlerine kafa tutarlardı, şimdi o kafa bize döndü. Hiç unutmam bizim ustabaşı ‘Patrona yalakalık yapandan hayır gelmez’ derdi. Kendisi hayırsızın teki olup, patronun sözcülüğüne soyundu. O da işçi aslında ama rütbe alınca sağı solu ayrı oynamaya başladı. Unuttu tezgahta nasıl çalıştığını, nasıl tehdit edildiğini” diye konuştu.

"BİR TARAFTAN İŞÇİ ALIYORLAR, BİR TARAFTAN ÇIKARTIYORLAR"

Son haftalarda işçi alımlarının devam ettiğini belirten Mata işçisi, “Aylardır yüzlerce işçi alındı fabrikaya. İşe yeni girenlere yeşil renkte iş elbisesi veriyorlar. Neredeyse fabrikanın yarısı yeşil renkte. İnsanların iş bulması sevindirici elbette. Ama öyle bir duruma geldik ki, bir gün 15 kişi alıyorlar, sonra parça parça işçi çıkartıyorlar. Çünkü 8-9 aydır hep sözleşmeli işçi aldılar. Sözleşmeli olunca fabrika yönetimi istediği gibi işten çıkartabiliyor. Bizim iş sözleşmemizde yer alan geçici işçi oranı mevcut işçi sayısının yüzde 10’u kadarı olmak zorunda. Ama sözleşmeyi ciddiye alan yok. Ne sendika ne de fabrika yönetimi. İşçi sirkülasyonunun yoğun yaşandığı fabrika haline geldik. Bu da bizim birliğimize zarar vermeye başladı. Patron da bunu istiyor zaten. Sendikamız buna karşı sessiz kalmamalı. Dur demesi gerekiyor. Yoksa sendikalı bir fabrikada güvencesiz çalışmayı dibine kadar yaşamaya devam edeceğiz” dedi.

"PATRONLAR İŞÇİYİ NASIL SÖMÜRECEĞİNİ İYİ BİLİYOR"

İşten çıkarmaların rutin hale geldiğini belirten bir işçi de “Bizim fabrikada sözleşmeli işçi diye bir şey yoktu, yeni çıktı. İşe yeni başlayanlara performansınıza göre kadroya alınabilirsiniz demişler. Hepimizden daha fazla sayı yapmaya çalışıyorlar. Göze girelim de kadroya kalalım derdindeler. Ama öyle olmuyor işte. Birkaç hafta öncesine kadar işler çok yoğundu. Yanımda çalışan arkadaş tuvalete gitmez, parçanın zımparasını yapardı. Şimdi işler düştü. Duyduk ki arkadaşı işten çıkartmışlar. Çünkü güvencesi yok. Anlatamadık. O da haklıydı kendince. Patronlar bunu huy edinmiş. İşçiyi nasıl sömüreceğini iyi biliyor. Aman işimizden olmayalım diye bizler de sesimizi çıkartamıyoruz. Yalnız hissediyoruz. En yakınımızdakini rakip olarak görmeye başlıyoruz. Bunun değişmesi gerekiyor” dedi.

"BÖLÜM VE VARDİYA DEĞİŞİKLİĞİNE RAZI OLDUM"

Bazı bölümlerde üretimin azalması bahanesiyle bölüm değişikliği yapıldığını söyleyen Mata işçisi “Vardiya başında bölümüme geldim. Vardiya amiri ve ustabaşı yanıma gelerek ‘Bir süre şu bölümde çalışacaksın’ dedi. Çay molasında ustabaşına ‘Böyle iş mi olur?​’ deyince ‘Ekmeğinden olmak istiyorsan itiraz et’ diye tehdit etti. Bunlarda vicdan kalmamış. İki çocuğum var. Onları düşünüp sesimi çıkaramadım. İki gün sonra yeni bölümümde vardiyamı da değiştirdiler. Biz üç vardiya çalışıyoruz. Gece vardiyasından ara vardiyaya geçerken 56 saatlik iznim olması gerekirken 46 saat izin yaptım. Mobbing bizim için artık çalışma tarzı oldu. Buna alıştırmaya çalıştırıyorlar. Biz de susarak onaylıyoruz” ifadelerini kullandı.

"TEZGAH ARKADAŞINI NİYE İSPİYONLUYORSUN?"

İşçiler arasında konuşulan birçok konuyu insan kaynaklarına bildiren bir işçi ekibinin olduğunu söyleyen Mata Otomotiv işçisi, “Bazen molalarda bölümlerdeki sorunlarımızı konuşuyoruz. İtirazımız, eleştirimiz oluyor. İşi durduralım da demiyoruz. Şöyle olsa daha iyi olur diye fikir alışverişi yapıyoruz. Ya da sendikanın eksik kaldığı konuları konuşuyoruz. Bir saat içinde, çalışırken, vardiya amiri ya da üretim müdürü başımızda bekliyor. Göz göze gelince ‘Şikayetin varsa bizimle paylaş’ deyip gidiyor. Kimsenin bu konuda teşvik aldığını tahmin etmiyorum ama bazı arkadaşlarımız birileri için muhbirlik yapıyor. Geç tezgahına çalış. Arkadaşını ispiyonlamak da nedir? Üretim amirleri ve insan kaynakları bu işi teşvik ediyor. İşçi de korkudan, fabrika yönetimine yaranayım diye bu işe kalkışıyor. Yarın sen çalışırken sorun yaşasan ben yanında olmam. Ajanlık yaptığın kişiler sahip çıksın sana. Mata’da böyle bir bölüm kurmuşlar resmen” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)


İYİ BİR TİS İÇİN BİRLİĞİMİZİ SAĞLAMALIYIZ

Bir grup Mata Otomotiv işçisi
İstanbul

Merhabalar, bizler Mata Otomotiv’de çalışan işçileriz. Fabrikamızda son süreçte daha fazla baskı ve tehditler ile karşı karşıyayız. Açıktan tutanak tehditleri, bölüm değiştirme ve tek tek işten atmalardan dolayı tedirgin bir şekilde işe gidip geliyoruz. “Tek bir hata istemiyoruz” ya da “Tek bir hatanızı gördüğümüzde tutanak tutarız” cümlelerini her gün duyar hale geldik. Artan müşteri şikayetlerini bahane eden amirler ve sorumlular her an tepemizde. Sürekli bizleri toplayıp sarf ettikleri bu cümleler ile insan üstü bir çalışma ve performansı bizlerden bekler haldeler.

Hepimiz bin türlü zorlukla yaşamlarımızı devam ettirmeye çalışırken, ekmek paramızı çıkarmak için gecemizi gündüzümüze katarak bu koşullar altında çalışmaya çalışıyoruz. İçimizde borcu olmayan yok. Kiminin hastası, kimi arkadaşlarımızın hastalığı var. Çocukların okul masrafları, kira, faturalar, mutfak masrafları derken geçinmenin formülleri her geçen gün bizleri daha çözülmez bir hale getiriyor. Tüm bu ekonomik sıkıntılar karşısında ise işsiz kalmaktan korkuyoruz.

Diğer bir yandan son bir yılda çok fazla işçi alındı. Fabrikamızın büyümesiyle birlikte sorunlarımız da git gide büyümeye devam ediyor. Ve gene son bir yılda tek tek işten atmalar ile de karşı karşıyayız. Kimi arkadaşlarımızı performans eksikliği, kimilerini işyerine uyum sağlayamama, kimilerini ise gerekçe göstermeden işten çıkarttılar. Ve bu işten çıkartmaları hiçbir ayrım yapmadan, gözdağı verircesine yapıyorlar. Fabrikamızda sözleşme yılındayız. Tüm bu sorunlar karşısında iyi bir sözleşme imzalanmasını istiyoruz. Yaşam ve çalışma koşullarımızın daha iyi olması için bu sözleşme çok kritik. Mata işçileri olarak, “Yıllardır bu fabrikada yoğun mesai ve vardiyalı bir şekilde çalışırken, neyin performansı neyin uyumsuzluğundan bahsediyorsunuz?​” diye sormak istiyoruz. Önümüzde tüm bu sorunlara karşı Mata işçileri olarak birlik olup, mücadele ederek kazanmamız gereken toplu iş sözleşmemiz var. Bütün aşamalarının biz işçilerin örgütleyicisi olduğu bir sözleşmenin imzalanması için yeni eski ayrımı yapmadan bu birliği kurmalı ve mücadelemizi daha da büyütmemiz gerekiyor.

Ve Gebze’de bulunan Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenme kararı alan Farplas işçilerinin yaşam ve çalışma koşulları için sürdürmüş oldukları haklı eylemleri ve mücadelelerinde yanındayız. Sınıf kardeşlerimizin tüm taleplerinin gerçekleşeceğine olan inancımızla selamlıyoruz. Yaşasın sınıf dayanışması!

ÖNCEKİ HABER

Kuzey Kıbrıs'ta erken genel seçimde oy verme işlemi sona erdi

SONRAKİ HABER

Taslağın yenilenmesi için mücadele edeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...