20 Aralık 2021 17:46

Erdoğan'ın döviz tedbirleri | Mustafa Sönmez: Ya faiz ödemeleri arşa ulaşacak ya da vergiler artacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dövizdeki yükselişe karşı açıkladığı yeni tedbirleri İktisatçı Mustafa Sönmez ile konuştuk: "Ya borçlanmayla faiz ödemeleri arşa ulaşacak ya da yeni vergiler salınacak."

Fotoğraf: MA

Paylaş

Okan BAŞAL
İstanbul

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından "Kurdaki dalgalanmayı durdurarak nispi bir istikrarı sağlamak için yeni araçları devreye alıyoruz" diyerek bir dizi yeni tedbir açıkladı.

Açıklanan tedbirler arasında, TL'ye yatırım yapanların kur artışından kaynaklanan zararının Hazine'den, yani diğer vatandaşların vergileriyle karşılanması; ihracat yapan şirkete Merkez Bankası tarafından verilecek kur vaadinin gerçekleşmemesi halinde zararının yine diğer vatandaşların vergileriyle karşılanması gibi uygulamalar yer alıyor. Kurumlar vergisinin, yani patronlardan alınan verginin 1 puan düşürülmesi ile kamu bankalarından "öncelikli sektörlere" kredi verilmesi gibi hamleler de Erdoğan'ın dile getirdiği tedbirlerden.

Erdoğan konuşmasına başlarken 18 liranın üzerinde seyreden dolar kuru, bu haber hazırlandığı sırada (20 Aralık, saat 22.30) 14 liranın altına gerilemiş durumdaydı. Erdoğan'ın açıklaması öncesi 20 liranın üzerindeki avro kuru ise 16 bandının altına inmişti.

Açıklanan tedbirlerin döviz kurları üzerindeki bu etkisi kalıcı olur mu yoksa geçici, anlık bir tepki mi? Açıklanan tedbirlerin maliyeti hangi kaynaklardan karşılanacak? Bu tedbirlerin devlete ve vatandaşa faturası ne olacak? Bu soruları ve daha fazlasını İktisatçı Mustafa Sönmez'e yönelttik.

"KULLANMADIKLARI EN ÖNEMLİ ARAÇ HAZİNE İDİ"

"Hazine kaynakları kullanılarak TL’ye dönüş ve dövizi geriletme niyeti var" diyen ve bunun beklenen bir hamle olduğunu dile getiren Mustafa Sönmez, nedenini ise şöyle açıklıyor:

"Bunu bekliyordum. Bütçe açığı düşük Hazine'nin. Pandemide bile açığı büyütmediler. Pandemi şartlarında Avrupa’nın vs. borçlanma oranını dikkate aldığımızda borçlanma oranı da görece düşük. Kullanmadıkları en önemli araç Hazine idi. İşte şimdi bunu açıp kullanacaklar döviz kurlarında bir denge sağlamak için. Ama bir tarafı kapatırken bir taraf fena açılabilir. Buradan Hazineye ne sürprizler gelir, o deliği nasıl hallederler bunlar da apayrı sorular tabii."

"YA BÜTÇE AÇIĞI ARTACAK, FAİZ ÖDEMELERİ ARŞA ULAŞACAK YA DA YENİ VERGİLER SALACAKLAR"

Hazine kaynaklarının bu şekilde harcanmasının ne gibi sonuçlar getireceğini ise şöyle anlatıyor Sönmez:

"Hiçbir şey karşılıksız değil. Hazine kaynakları, vergi kaynakları bu iş için kullanılacak. Bunun için Hazine'de bir ödenek yok. Ek bütçe yapacaklar herhalde. Bunun kaynağı ne olacak? Hangi vergi gelirleri olacak? Ya da bütçe açığını göze alarak bunu yapacaklar. Bütçe açığı ile yapılırsa borçlanmaya gidilecek, faiz ödemeleri arşa ulaşacak. Eğitimden, sağlıktan, diğer kalemlerden kesip faize pay ayıracaklar. Ya yeni vergiler salacaklar ya da harcamalardan canlarının istediğini kısıp faize pay ayıracaklar."

Kurumlar vergisindeki 1 puanlık indirimin vatandaşa yansıması için de durumun farklı olmadığını dile getiren Sönmez "Bu eninde sonunda vatandaştan çıkacak" diyor.

"YASTIK ALTINDAKİ ALTINLARA DAİR ARAÇ BULMUŞ OLSALARDI BUGÜNE KADAR KULLANIRLARDI"

Erdoğan'ın "Ülkemizde yastık altında 280 milyar dolar değere sahip 5 bin ton altın bulunduğu bilinmektedir. Bu altınların finansal sisteme dahil edilerek ekonomiye kazandırılması için piyasa paydaşlarıyla birlikte yeni araçlar geliştirilecektir" cümlesini ise gerçekçi bulmadığını dile getiriyor Sönmez:

"Propaganda cümlesi. Moral cümlesi. Varsa aracı bu devirde kullanmayacak da ne zaman kullanacak? Bulmuş olsalardı bunun aracını gerecini, şimdiye kadar ihmal etmez kullanırlardı."

"BİR SÜRE SONRA ENFLASYONLA BAŞEDEMEYEBİLİR"

Mustafa Sönmez'in döviz kurlarındaki anlık düşüşün kalıcı olup olmayacağına dair değerlendirmesi ise şöyle:

"Burada bir güven meselesi var. Bu formüle kaç kişi güvenecek? İnsanlar buna ikna olurlar mı? Şimdi panikle insanlar kârda kalalım diye döviz satmış olabilirler. Kâr realizasyonu için dövizini bozduranlar olabilir. Kimisi de ben dövizimi satmam, orada dururum der. Kaç kişi dövizini bu şekilde bozdurup TL anlaşması yapıp aradaki farkı Hazine'den talep eder, buna yöneliş ne kadar olur bilemiyoruz. Bunu enflasyonla da kıyaslaması lazım. Bir süre sonra banka faizi ve kur farkı enflasyonla baş edemeyebilir. Enflasyon TÜİK rakamlarıyla aralıkta yüzde 10 artacak ve yıllığı yüzde 30’a gelecek. Sonraki aylarda yüzde 40’ı 50’yi bulacak. Siz TL'ye yatırım yapıp faiz ve kur artışı kadar bir getiri elde etseniz bile enflasyonun altında kalabilirsiniz."

"ORTADA MODEL FALAN YOK"

Sönmez'in, açıklanan tedbirlerin iktidar tarafından dile getirilen "Türkiye Ekonomi Modeli" ile ilişkisine dair değerlendirmesi ise şöyle:

"Ortada bir model falan yok. Bunların derdi dolarlaşmaydı. Bu da nerede durur, ne olur bilmiyoruz daha. Burada kilit mesele enflasyon. Yarın öbür gün birikmiş enflasyon nereye oturacak. Enflasyona göre her şeyi düzenlemek durumundalar. Enflasyona göre faizi düzenlemediği takdirde yine dövize yöneliş olacak. Dövizin beklentisini bu şekilde karşılamaya kalkarsa da Hazine kaynağı kullanmak durumunda kalacak. Yani son sözü yine enflasyon söyleyecek. Yüksek kurlardan yapılmış ithalat, onunla üretilmiş mallar, onların etiketleri… 2022’nin ilk çeyreklerinde TÜİK rakamlarıyla yüzde 40-50 enflasyon görebiliriz."

ÖNCEKİ HABER

Kınık'ta yaralanan madenci: Ayağımın yerden kesildiğini hissettim

SONRAKİ HABER

Ercüment Akdeniz: Milyonlarca insan tefeciler için çalışacak, yapılması gereken servet sahiplerinin vergilendirilmesidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...