18 Ekim 2021 23:55

Mülteci Ressam Diğlvin Ali: Kadınlar, omuzlarındaki taşları parçalayabilir

Suriyeli mülteci ressam Diğlvin Ali, sanat yaşamını anlattı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Tuğba EROĞLU
Volkan PEKAL
Adana

Dünya Mülteciler Günü’nde göç hikayesini sayfalarımıza taşıdığımız Suriyeli mülteci ressam Diğlvin Ali, göç ve kadın temalı resimlerinin arkasındaki hikayeleri anlatırken sıkıntılarla dolu bir coğrafyada kendisini resimle ifade ettiğini dile getiriyor. Savaş ve göç nedeniyle yorulmuş insanların yaşadığı sorunları, geleceğe dair hayallerini çizen Diğlvin’in tuvalinde, kendisi gibi güçlenmiş ve ilham kaynağı olan kadın figürleri hayat buluyor. Diğlvin ile, faaliyetlerine katıldığı Seyhan Belediyesi Kadın Dayanışma Merkezi’nde konuştuk. Diğlvin, çizdiği bir resmi göstererek hayatın yükünü taş gibi omuzlarına yüklenmiş kadınların, o yükleri parçalayabileceklerini söylüyor.

Resim senin için ne ifade ediyor, neden resim çiziyorsun?

Toplumsal sorunlara her insan farklı tepkiler gösterir. Ben de yaşadıklarımı ve toplumsal sorunları resme yansıtmayı tercih ediyorum. Sıkıntılarla dolu bir coğrafyada başka türlü kendimi ifade edemiyorum. Ayrıca kendi sıkıntılarımı da resim çizerek atıyorum. Kendimi daha güçlü hissediyorum. Sıkıntılar yaşadığım zaman boş bir kağıt alıyorum ve içimdekileri ona döküyorum. Hikayesi olan şeyleri çizmeyi seviyorum. Mesela Galata Kulesi resminde devasa kulenin çevresindeki küçük taş evlerin içinde hayata dair hikayeler var. Bu resimde kullandığım renkler hayatı temsil ediyor. Bir yanı aydınlığı, bir yanı karanlığı temsil ediyor. İnsanın hem karanlık yüzünü hem de aydınlık yüzünü. Resimde çizdiğim kuşların rengini özellikle siyah yaptım. Kuşlar çok uzakta olduğundan, silüetlerini resme bu şekilde karanlık olarak yansıttım. Ben bir mülteciyim ve benim gibi olan binlerce insan var. Sorunlarımız ortak, yaşadıklarımız ortak. Ben bu yaşadıklarımı resme aktarmak istedim. Umarım insanların bizi anlamasına vesile olur.

Sanatını yaparken ne gibi zorluklarla karşılaştın?

Benim gözümde bir problem var. Gözlerim çok iyi görmemesine rağmen yaşadıklarımı, hayallerimi çiziyorum. Gözümdeki problemin buna engel olmasına izin vermedim. Bunun için mücadele ettim. Bir mülteci olarak çok zorluklar yaşadım. Benim gibi çok insan var ama hayat devam ediyor. Hayatı bir yerinden tutmamız lazımdı. Ben bu merkezi keşfettikten sonra bunun için resim yapmayı seçtim.

Kendini gelecekte nerede görüyorsun?

Savaşsız bir dünyada. Herkesin eşit koşullarda yaşadığı, ırkçılığın olmadığı ve toplumsal sorunların ortadan kalktığı bir dünyayı herkes adına istiyorum. Kendime gelecek olursam; bir şeyleri başarmak istiyorum. Topluma faydalı bir şeyler yaptığımı kanıtlamak istiyorum. Bu dünyadan göçmeden önce insanların aklında iyi olarak kalmak istiyorum. Hayallerimin arasında müzik de var. Ses yeteneğimi geliştirmek ve yarım kalan eğitimimi tamamlamak istiyorum. Savaş nedeniyle eğitimimi yarıda bıraktım. Türkçe öğrenip eğitimime devam etmek ve felsefe öğretmeni olmak istiyorum.

Resimlerin arasında kadınlar önemli bir yer kaplıyor. Bu bilinçli bir tercih mi?

Kadınların yaşadıkları zorluklar, tacizler, cinayetler önemli sor. Bir şekilde tepki göstermem gerekiyor. Ben de bunlara karşı tepkimi resim çizerek gösteriyorum. Toplumsal bir sorunu dile getirirken kimi insanlar şarkılarla, kimileri yürüyüşle, bazıları da sanatla haykırmaya çalışır. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum.

Savaşta ve göç yolunda annem çok sıkıntı çekti. Emziren kadın resminde onu anlatmaya çalıştım. Bu resme bakınca annem ile kendimi görüyorum. Ayrıca yaşlı kadınları çizmeyi de çok seviyorum. Kobaneli kadın resmimde bir kadının yüzündeki kırışıklıklara yansımış dertleri göstermek istedim. Bir insanın yaşadıkları yüzüne yansır ve bu resim bize kadının yüzündeki kırışıklığından elindeki sigarasına kadar her bir ayrıntının bir hikayesi olduğunu anlatıyor. Bu resme bakıp “Bu senin ninen mi yoksa akraban mı?​” diye çok soran oldu. Bu fotoğrafı internette gördüm ve kendi hislerimi katarak çizdim.

Güçlü kadın figürleri çiziyorsun. Bu konuda ne söylemek istersin?

Kadınlar zor şeyler yaşıyorlar ama zayıf değiller. Elinde çekiç olan kadın resmi buna örnek.  Hayatın bütün yükünü bir taş gibi omzuna yüklenmiş ama ona rağmen elindeki çekiç ile o yükü kırıp adaleti sağlayabileceğini resmetmek ve her şeye rağmen bunu da atlatabileceğini göstermek istedim. Bu resmi atölyede kadın temalı bir resim yapmamızı istediklerinde çizdim. Aklıma kadınların yaşadıkları zorlukları çizmek geldi. Bütün acıları omuzlarına yükledikleri ve bu acı ile nasıl baş edebildiklerini gösterdim. Bu yükü ben taş ile tasvir ettim. Evet zorluklar vardı; ama kadın bu zorlukları kendi gücüyle aşabilir. Adaleti kendinin sağlayabileceğini simgelemek için eline çekici terazi şeklinde yerleştirdim ve o çekiç ile kadının omuzlarındaki yükten kurtulabileceğini anlatmaya çalıştım.

“KADIN DAYANIŞMA MERKEZİ 3 YILDIR KADINLARA DESTEK OLUYOR”

Seyhan Belediyesi ortaklığında 2018’de kurulan Kadın Dayanışma Merkezi, Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu’nun (GIZ) “Mülteciler ve Ev Sahibi Toplum için Toplum Temelli Sosyal Hizmetlerin Geliştirilmesi (CLIP 2)” Projesi ile AB Bölgesel Güven Fonu, AB Madad Fonu, Almanya Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) ve İspanya Uluslararası Kalkınma İşbirliği Kurumu (AECID) tarafından ortak finanse edilen; QUDRA 2 programı kapsamında kadınlara destek oluyor. Merkez, kadınların sosyal, ekonomik ve psikolojik durumlarını iyileştirmek için koruma odaklı, önleyici ve güçlendirici uygulamalar yürütüyor. Merkezdeki hizmetler hem yerel hem de mülteci topluluklardan gelen kadınların, eğitim, sosyal hizmetler, sağlık, psikolojik destek ve rehberlik gibi gelişmiş hizmetlere erişimlerinin önünü açıyor.

ÖNCEKİ HABER

Lise Öğrencisi Ecem Baş'ı öldüren faile sadece 5 yıl hapis cezası verildi

SONRAKİ HABER

CHP'li Tanal, Şenyaşar ailesi için İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na başvurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...