24 Eylül 2021 09:16
Son Güncellenme Tarihi: 24 Eylül 2021 14:17

Şenyaşar ailesi Adalet Nöbeti'nin 200'üncü gününde avukatlarla açıklama yaptı

Şenyaşar ailesi, Adalet Nöbeti'nin 200'üncü günü dolayısıyla 200 avukatın katılımıyla Urfa Adliyesi önünde açıklama yaptı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart’ta başlattığı Adalet Nöbeti, 200’üncü gününe girdi. Şenyaşar ailesi, 200'üncü gün nedeniyle 200 avukatın katılımıyla adliye önünde açıklama yaptı.

Avukatlar adına yapılan açıklamada, Şenyaşar ailesine yönelik saldırıyı anlatılarak, “Aradan 3 yıl geçmesine rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediği gibi failler açığa çıkarılmadı, dosyaya kısıtlılık getirildi. 3 yıldır kısıtlılık kararı devam etmektedir. Adli makamlardan umudunu kesen aile 9 Mart 2020 tarihinden itibaren Adalet Nöbeti’ne başlamıştır. Eşi ve iki oğlu katledilen Emine annenin adalet arayışı 200’üncü günündedir. Ailenin maruz kaldıkları hukuksuzlukların en yakın tanığı, derneğimiz ÖHD’dir. 200 gündür yaşanan devlet sorununu, mevcut haliyle yaşanan süreci özetlemek istiyorum” ifadelerine yer verildi. 

Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti’ne katılan 200 avukat adına yapılan açıklamada, yargı makamlarının sessizliğine tepki gösterilerek, “Şenyaşar ailesinin talebi hepimizin talebidir” denildi. 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi’nin çağrısıyla bir araya gelen 200 avukat, Şenyaşar ailesinin nöbet eylemine destek verdi.

ÖHD, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar ile baro başkanlarının da aralarında bulunduğu 200 avukat, nöbet eyleminde açıklama yaptı. Açıklama öncesi avukatlar, polislerce kalkanlarla ablukaya alındı. 

 

ÖHD Urfa Şubesi Eş Başkanı Ali Arslan, “Suruç’ta, 2018 seçim sürecinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ailesi ve korumalarıyla birlikte Şenyaşar ailesine ait işyerine saldırısıyla başlayan olay Suruç Devlet Hastanesi'nde 3 kişinin vahşi bir şekilde katledilmesiyle sonuçlanmıştır. Bir kamu kurumu olan hastanede yaşanan katliam mülki amir vali, dönemin Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, emniyet güçleri ve hastane personelinin gözü önünde vahşice gerçekleştirilmiştir” dedi. 

Olayın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini belirten Arslan, faillerin açığa çıkarılmadığını söyledi.

Aileye karşı bu kadar gözaltı ve baskı yapılmasının yegane sebebinin aileyi yıldırmak ve adalet mücadelesinden vazgeçirmek olduğunun altını çizen Arslan, “Bütün bu baskı ve gözaltılara rağmen aile yılmamış ve eylemlerini 200'üncü gününde ilk günkü kararlılıkla ve daha güçlü bir şekilde devam ettirmektedir” diye konuştu. 

Arslan, “3 yıldır gizlilik kararı olan ve ne aşamada olduğu bilinmeyen bir dosyadan bahsediyoruz. Ailenin adalet talepleri karşısında sessizliğe bürünen adli makamların tavrına karşı adalet nöbetine başlayan Şenyaşar ailesinin talebi hepimizin talebidir” ifadelerinde bulundu. 

İlk tanıklığı otopsi raporu ve Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun verilmemesi ile yaşadıklarını belirten Aile avukatı Bülent Duran, "Emine Şenyaşar'ın tanıklığına rağmen bu katliam gerçekleşti. Devamında ilk tutuklanan Fadıl Şenyaşar oldu. Bilinci açık olmamasına rağmen hastaneden alınarak tutuklandı" dedi.

BAROLAR ŞENYAŞARLARLA

Aile avukatının ardından baro başkanları söz aldı. Urfa Baro Başkanı Mehmet Velat İzol, "Adalet talebi  3 yıla yakındır sürüyor. Adalet talebi hepimizin talebi. Soruşturma üzerindeki gizliliğin kaldırılmasını istiyoruz. 3 buçuk yıldır neden dosyada bir ilerleme yok? Bunun cevabını bekliyoruz" dedi.

AİLEYE DESTEK MESAJLARI

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, "Bu onurlu mücadelede barolar, avukatlar olarak yanınızda olmaya devam edeceğiz. Sadece duruşma salonlarında değil, eylemlerde de yanınızda olacağız. Diyarbakır Barosu olarak bu davanın ucu nereye varırsa varsın yanlarında olmaya devam edeceğiz" dedi.

Van Baro Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi, adliye binasının önünde değil, içinde konuşuyor olmaları gerektiğini belirterek, "Savcılık 200 gündür devam eden bu nöbeti anlamak yerine Emine anneye dava açmayı reva görmüştür. Mücadele kararlılığının devam ettiğinin bilinmesini istiyorum. Ailenin yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerinde bulundu.

POLİS PANKARTA EL KOYDU

Nöbetin 200'üncü günü nedeniyle 200 avukatın katılacağı açıklama öncesi aile, "Şenyaşar ailesi adalet köşesi" olarak adlandırılan alana, saldırı zamanına ait ve nöbet süresince çekilen fotoğraflar ve pankart yerleştirildi. 

Alana müdahale eden polis, Esvet ve oğulları Adil ile Celal Şenyaşar'ın fotoğraflarının olduğu, "14.06.2018 tarihinde Suruç Devlet Hastanesinin içinde baba ve 2 oğlu katledildi. 3 yıldır tek tutuklu yok. Üstünlerin hukuku son bulsun. Şenyaşar ailesi için adalet" pankarta ve fotoğraflara el koymak istedi. Pankart ve fotoğraflara el koyan polis, resimlerle insanların galeyana getirilmek istendiğini iddia etti.  

POLİS: DEVLET BURADA

Bu sırada Emine Şenyaşar ile polisler arasında gerginlik yaşandı. Anne Şenyaşar'ın "Devletin adaleti yok" söylemine, bir polis memuru "Devlet burada" diye cevap verdi. 

Bu sırada polis ile avukatlar arasından da gerginlik yaşandı. Polisler daha sonra el koydukları fotoğraf ve pankartı adliyeye götürdü. 

MUHABİRE MÜDAHALE 

Polis, yaşanan olayı görüntüleyen MA muhabiri Emrullah Acar'ın telefon ve fotoğraf makinesine el koymaya çalıştı. Avukatlar ve Emine Şenyaşar'ın müdahalesiyle ile Emrullah Acar'ın malzemeleri kendisine verildi. (Urfa/MA)

ÖNCEKİ HABER

AKP'li Mücahit Yanılmaz, pahalılığı da 15 Temmuz’a bağladı

SONRAKİ HABER

Erdoğan: Ben daha önceki ABD başkanlarıyla böyle bir sorun yaşamadım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...