24 Haziran 2021 12:59

Kadın örgütleri: "Haklarımızın elimizden alınmasına yönelik risk çok daha fazla"

Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Kadın Adayları Destekleme Derneği, Meclis'te kurulan komisyona dair eleştirilerini açıkladı.

Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel

Paylaş

Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Kadın Adayları Destekleme Derneğinin kadına yönelik şiddetin sebeplerinin tüm yönleriyle araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonuna davet edildiğini ve 23 Haziran 2021'de komisyonda görüşlerini paylaştıklarını belirten kadın örgütleri, komisyona dair eleştirilerini yaptıkları yazılı açıklama ile duyurdu.

"Komisyonun adı itibariyle kadına yönelik şiddetin nedenlerini anlamaya ihtiyaç duyduğunu anlıyoruz" denilen açıklamada "Otuz yıldır pratik uygulamalarla kadın örgütlerince üretilmiş bilgi ve yaklaşımın kamu politikalarına dönüştürülmemesi, toplumsal kaynaklarımızın ve birikimimizin sorunun çözümünde verimli kullanılmasını engellemekte, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında bariyer oluşturmakta, kadın ve LGBTİ+lara karşı ayrımcılık ve şiddetin son bulmamasına neden olmaktadır. Türkiye’nin imzasını çektiği İstanbul Sözleşmesi okunduğunda, şiddetin nedenlerinin ve nasıl önlenebileceğinin çerçevesinin çizildiği bir strateji belgesi olduğu görülecektir" ifadelerine yer verildi.

"HAKLARIMIZIN ELİMİZDEN ALINMASINA YÖNELİK RİSK HER ZAMANKİNDEN DAHA BÜYÜK"

Daha önce Mecliste kurulan “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu”nda da benzer bir sahneye şahit olunduğu belirtilen açıklamada "Komisyondan çıkan raporda kadınların ve kız çocuklarının haklarından geri dönüş anlamına gelen pek çok maddeyle karşılaşmıştık. Bugün komisyonda tartışılan konuları gördüğümüzde, Sözleşme’den çekilinmesine dair karşı bir tutum koyulmamış olmaması, Sözleşme’den bahsedilmesine dahi katlanılmaması ve eleştirilerimizin tahammülsüzlük ile karşılanmasından dolayı 6284 sayılı Kanun başta olmak üzere haklarımızın elimizden alınmasına yönelik riskin her zamankinden daha büyük olduğu endişesini taşıyarak komisyondan ayrıldık." denildi.

"KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE ETMEK DEVLETİN SORUMLULUĞU VE YÜKÜMLÜLÜĞÜDÜR"

Kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmenin devletin sorumluluğu ve yükümlülüğü olduğu hatırlatılan açıklamada "Türkiye’de geldiğimiz noktada bu hedeften tamamen uzaklaşılmış, kadınları şiddetten uzaklaştırmak bir yana onları şiddet gördükleri evlere mahkum edecek politikalar yükselmeye başlamıştır. Kürtaj hakkına kamu hastanelerinde erişilememesi, aradan geçen on yıla yakın zamana rağmen 6284 sayılı Kanun’un uygulanmasında koordinasyonun sağlanamamış olması, kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar suçlarında cezasızlığın norma dönüşmesi, başta kolluk kuvvetleri olmak üzere kamu görevlilerinin şiddetten uzaklaşma mücadelesi veren kadınları desteklemekten uzak yaklaşım sergilemesi, yasal başvurulardan caydırmaya ve şiddet uygulayan erkek ile barıştırmaya çalışması gibi kötü uygulamaların da yaptırımsız ve cezasız kalması Türkiye’de şiddetle mücadele için kurulmuş mekanizmaların işlerliğini ve kadınların yasalarla güvence altına alınmış haklarına erişimlerini oldukça zorlaştırmaktadır." diye belirtildi.

"TELAFİSİ İMKANSIZ KAYBA NEDEN OLMADAN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLME KARARI GERİ ALINMALI"

"Meclis araştırma komisyonuna on yıllardır söylediklerimizi tekrar etmeye değil, kadınlar aleyhine yapılanları dile getirerek bir kez daha dikkate sunmak ve kayda geçirmek için katıldık" denilen açıklamada "Şiddetle mücadelenin en kapsamlı, en etkili yol haritası, halihazırda Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’dir. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararının daha fazla telafisi imkansız kayba neden olmadan geri alınmasını, sözleşmenin bağımsız kadın örgütlerinin katılımıyla eksiksiz bir şekilde uygulanmasını ve Türkiye’nin evrensel insan hakları standartlarına bağlı demokratik bir hukuk devleti çizgisinde yaklaşım benimsemesini temenni ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi Bizim! Vazgeçmiyoruz!" ifadelerine yer verildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

CHP'li Öztrak: 2020'de millet olarak kaybımız 892 milyar dolar oldu

SONRAKİ HABER

BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven: Emekçinin KESK’i

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...