09 Haziran 2021 17:39
Son Güncellenme Tarihi: 10 Haziran 2021 02:01

Ordu Ulubey'de halk kurulmak istenen taş ocağını istemiyor

Ulubey Eymür'de yapılmak istenen taş ocağı için bilirkişi incelemesi yapıldı. Mahalleli, ocağın yaşam alanlarına ve doğaya verecekleri zararları anlattı, taş ocağını istemediklerini dile getirdi.

Ordu Ulubey| Fotoğraf: MA

Paylaş

Ordu’nun Ulubey ilçesinde Altınordu Belediyesi tarafından yapılmak istenen taş ocağına karşı açılan dava için bölgede Bilirkişi Heyeti incelemesi yapıldı. Ordu Çevre Derneği ve Eymür halkının Altınordu Belediyesi’nin Ulubey Eymür Mahallesi’nde açmak istediği taş ocağı projesinin “yürütmeyi durdurma” ve “iptal” istemli davasının Bilirkişi Heyeti incelemesinde ÇED dosyasında çelişkiler ortaya çıktı.

Mahallenin girişinden başlayarak sokakların “taş ocağı istemiyoruz” pankartlarıyla donatılması dikkat çekti. Heyetin gelişini kalabalık bir katılımla karşılayan Eymürlüler, taş ocağına karşı olduklarını belirtti.

"MAHALLEMİZİN YOK EDİLMESİNİ İSTEMİYORUZ"

Yapılan incelemede Ordu Çevre Derneği Denetleme Kurulu Başkanı olan Avukat Haluk Türkmen, projenin tarım arazilerine, su kaynaklarına zarar vereceğini söyledi. Eymür Mahalle Muhtarı Ferhat Pala da muhtar olarak mahallesinin böyle bir proje ile yok edilmesine karşı olduğunu belirterek taş ocağı yapılmak istenen yerin 1939 depreminde kaydığını, bölgenin heyelan alanı olduğunu söyledi. Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül de projenin kopyala yapıştırma biçiminde hazırlandığını vurgulayarak, Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) tribününden söz eden bölümlerin olduğunu söyledi.

Proje dosyasında ÇED’in 5 yıllık, çalışma süresinin 63 yıl planlandığı yazılı olmasına karşın Altınordu Belediyesi adına konuşan görevlinin çalışma süresinin 3 yıllık ve yüzeydeki taşların alınmasıyla sınırlı olduğunu söylemesine Avukat Haluk Türkmen proje dosyasında böyle yazmıyor diyerek müdahale etti.

Bilirkişi Heyeti raporunu hazırladıktan sonra mahkemeye sunacak. Avukat Haluk Türkmen, Bilirkişi Heyeti raporunun lehimize olacağına inanıyorum, dedi.

"BİZİM GELECEĞİMİZ BURADA, ÇOCUKLARIMIZA SAĞLIKLI BİR DOĞA BIRAKMAK İSTİYORUZ"

Taş ocağını istemediklerini belirten mahallelilerden Sevim Pala, Taş ocağını istemiyoruz. Hizmete karşı değiliz. Ancak bu hizmet değil. Halkın istemediği hizmet olmaz. Ektiğimizi, diktiğimizi yiyemeyiz. Çalışma başlarsa burada yaşayamayız” dedi.

Hüsne Aktürk de ocağın su kaynaklarına ve sürdürdükleri tarımsal faaliyetlerine zarar vereceğini belirterek,Devlet halka hizmet yapmalı. Halka zarar veren hizmeti istemiyoruz. Hayvanlarımızı burada otlatıyoruz. Suyumuzun kaynağı burada. Çalışma olursa suyumuzu nereden alacağız. Halka sormadan iş yapılmaz” ifadelerini kullandı.

Songül Pala adlı mahalleli Sebzelerimiz, meyvelerimiz, fındığımız toz içinde kalacak. Çamaşırlarımızı bile asamayacağız. Biz nereye gideceğiz. Taş ocağı bizi mağdur edecek, istemiyoruz” derken, Tuğçe Pala daBizim geleceğimiz burada. Taş ocağı mahalleden göç etmemize neden olacak. Taş ocağı bize zarar verecek. Çocuklarımıza sağlıklı bir doğa bırakmak istiyoruz. Taş ocağı buna engel olacak. Tarıma zarar verecek, su kaynağımız yok olacak. İstemiyoruz.” diye konuştu.

Ordu Çevre Derneği ve Eymür halkının açtığı davada şunlar vurgulanmıştı:

  1. Yerleşim yerine (en yakın eve, evlere) kuş uçuşu 70 metrede iki, 90 metrede bir, 100 ve 110 metrede üç ve 120, 140 metrede üç ev bulunmaktadır. Bu hanelerin hemen yanında 30-40 metre mesafede üç hane daha bulunmaktadır.
  2. Ruhsat alanında halen kullanılmakta olan 8 adet su gözü bulunmaktadır. Bu su gözleri halen faal bir şekilde 210 haneye içme suyu olarak hizmet vermektedir. Bu içme suyu gözlerinin bir kısmı terfili olarak yaklaşık 85 haneye ve cazibeli olarak 125 haneye hitap etmektedir. Tüm bu su gözlerinin tamamen mevcut ruhsatlı alınan ocağın altında bulunmaktadır.
  3. Malzemeyi taşıma güzergahı tamamen mahallenin ortası ve evlerin kenarından geçmektedir. Ayrıca mahallenin sokak arası yolları bu tonajda yük taşıyan araçları kaldıramayacak durumdadır.
  4. Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan yaban hayatlarının geneli burada bulunmaktadır. Yuvaları ve yatakları (avlanma sahaları) bu bölgededir.
  5. Ruhsat alanının etrafı vatandaşların tapulu arazisidir. Fındık, bu bahçelerinde düzgün bir arazi yapısı heyelan sebebiyle bulunmamaktadır. Bu alanlarda saatlik, günlük ve daha uzun süreli zamanlarda yer yer kaymalar (uçmalar) gözle dahi fark edilmektedir.

(Ordu/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Denizli'de çalıştığı inşaatta yüksekten düşen İşçi Mahmut Elkurdi hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Biden, Trump'ın TikTok ve WeChat'in yasaklanması kararnamelerini geçersiz kıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa