26 Nisan 2021 11:35

Oscar’a damgasını vuran Nomadland’in hikayesi

93. Akademi Ödülleri Töreni'nde en iyi film ödülüne layık görülen Nomadland filmi, evsiz kalan ve memleketi Nevada’dan ayrılan bir kadının karavanıyla yaptığı yolculuğu konu alıyor.

Görsel: Nomadland filminin afişi

Paylaş

Bu yıl verilen 93. Akademi ödüllerine “Nomadland” filmi damga vurdu. Geceden En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu ödülleriyle ayrılan “Nomadland” evsiz kalan ve memleketi Nevada’dan ayrılan bir kadının karavanıyla yaptığı yolculuğu konu alıyor.

Jessica Bruder’in “Nomadland: Surviving America in the Twenty-First Century” kitabından uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda Chloé Zhao oturuyor. Frances McDormand’ın başrolünü oynadığı filmde David Strathairn, Linda May, Charlene Swankie, Bob Wells, Derek Endres, Peter Spears ve Tay Strathairn rol alıyor.

Nomadland, 11 Eylül 2020’de Altın Aslan’ı kazandığı Venedik Film Festivali’nde prömiyer yapmıştı. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde Halkın Seçimi Ödülü’nü kazanan film 39. İstanbul Film Festivali’nin “Filmekimi Galaları” bölümünde seyirciyle buluşmuştu. Film Türkiyeli sinema eleştirmenleri tarafından tam not almıştı.

GERÇEKÇİ VE ŞİİRSEL BİR HİKÂYE

Aslı Ildır, Altyazı’da kaleme aldığı yazıda “Chloé Zhao’nun Jessica Bruder’ın kitabından uyarladığı Nomadland, gelip geçiciliğin hüküm sürdüğü bir dünyada hayatta kalmaya dair gerçekçi olduğu kadar şiirsel bir hikâye anlatıyor. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan kazanan, başroldeki Frances McDormand’ın harikalar yarattığı film, yolları ev bellemiş bir karakterin zihninden kayba, yaşlanmaya ve yaşamaya doğru hüzünlü bir yolculuğa çıkarıyor izleyiciyi.” ifadelerini kullanmıştı.

2008 KRİZİ SONRASI ABD’NİN YAŞADIĞI ÇÖZÜLME

Şenay Aydemir, duvar’daki yazısında “Karavan parkında yaşamak zorunda kalan, sabit bir işi olmayan ve muhtemelen ülkelerinin en düşük gelir seviyesindeki insanların hikayelerine dokunup geçerken sürekli bir ferahlık hissi yansıyor perdeden seyirciye. Chloé Zhao bir yandan 2008 krizi sonrası ABD’nin yaşadığı çözülmenin resmini çekerken diğer yandan da ekonomik, kültürel, ailevi her türlü kurumsal bağdan kurtulmuş olmanın yarattığı ferahlığı da geçirmeye çalışıyor seyirciye. Fern’in hayatının kolay olmadığını göstermeyi ihmal etmiyor kuşkusuz ama daha öncekinin de o kadar iyi olmadığını hissettiriyor bir yerde.” değerlendirmesinde bulunmuştu.

YOLDA OLMA HALİ PARANTEZİ

Filmloverss’tan Güvenç Atsüren’in kaleme aldığı yazıda “Chloé Zhao’nun asıl ilgilendiği bu şartların şekillendirdiği hayatı kendi tercihlerince dönüştüren bir kadının içinde olduğu pozisyon. Bu pozisyon, hisler, üzerinde yaşanılan topraklar, karşılaşılan anlar üzerinden tanımlanıyor film boyunca. Böylelikle Nomadland, ne karakterinin tercihlerini kutsayıp onu bir azizeye dönüştürüyor ne de materyal zorlukla ne pahasına olursa olsun mücadele eden bir adalet savaşçısı gibi yansıtıyor. Nomadland’in güncel olan her şeye dair bir yapı kurmasının kökeni de burada yatıyor. Fern’ü kendi dünyasına, kendi sınırlarının içerisine hapsetmiyor. Her şeyle temas hâlinde sürekli o. Bu karakteri, belki hiçbir zaman bir kullanıcısı olmadığı ya da olmayacağı Amazon’un devasa bir deposunun kapısından girerken gördüğümüzde dijital çağa, güncele doğru genişleyen hikâye, aynı karakter eşini kaybetmesinin ardından terk ettiği evine döndüğünde kaybedilenlere, eskide kalanlara dair melankolik bir ton kazanıyor. Ama Zhao tüm bunları, karakterlerinin tercihlerine boyun eğercesine yolda olma hâli parantezine alıyor. Ve kurduğu kusursuz sinema diliyle tüm temas anlarını tek bir bütünün detayları olarak perdeye yansıtmayı başarıyor.” tespitinde bulunmuştu.

(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Almanya gri pasaportlulardan şüphe gördüklerini çevirmeye başladı

SONRAKİ HABER

İkizdere’de ağaçlar jandarma kontrolünde sökülüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa