21 Nisan 2021 08:35
Son Güncellenme Tarihi: 21 Nisan 2021 12:53

Erdoğan’dan itiraf geldi: 128 değil, 169 milyar dolar; kayıp değil tekellerin cebinde

128 milyar dolar tartışmalarına ilişkin konuşan Erdoğan, konuşulan rakamların doğru olmadığını savundu. Kabine değişikliğiyle ilgili de konuşan Erdoğan, eski bakanlara teşekkür etti.

Recep Tayyip Erdoğan | Fotoğraf: Halil Sağırkaya/AA

Paylaş

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında muhalefetin “128 milyar dolar nerede?​” sorusuna yanıt verdi. Muhalefet partilerini kara propaganda ile suçlayan Erdoğan, son iki yılda Merkez Bankası’ndan yapılan çıkışların 128 milyar dolar değil; 169 milyar dolar olduğunu ifade etti.

Grup toplantısında, muhalefete yüklenen bir video da yayımlandı. Videoda AKP iktidarı boyunca Merkez Bankası rezervlerinin genişlediği ileri sürüldü; nisan ayı itibariyle rezervin 89 milyar dolar olduğu ifade edildi.

Ancak bu miktarın brüt olduğu ve aynı dönem itibariyle ülkenin kısa vadeli dış borç stokunun 140 milyar doları aştığı biliniyor.

YERLİ VE YABANCI TEKELLERE MİLYARCA DOLAR ÖDENMİŞ

Erdoğan’ın rezerv miktarının nerelere harcandığına dair yaptığı açıklama ise gerçeğin bir başka yönünü ortaya koydu. Erdoğan’ın açıklamasına göre 30 milyar dolar iktidarın ‘düşük faiz’ ısrarı nedeniyle devasa boyutlara ulaşan cari açığı finanse etmek için kullanıldı.

Kurda yaşanan istikrarsızlık ve piyasadaki istikrarsızlık nedeniyle ülkeden yatırımlarını çeken yabancı tekellere ödenen miktar ise 31 milyar dolar. Kaynaklar sadece yabancı tekellere değil; yerli patronlara da pay edilmiş. Milyarlarca dolar, döviz kurundaki artış üzerine yerli tekellerin döviz borcunu azaltmak için kullanılmış.

Erdoğan, kalan 54 milyar doların ise TL’deki değer kaybı nedeniyle döviz ve altına yönelerek yastık altı yapan vatandaşlara ödendiğini açıkladı.

Erdoğan’ın hesabına göre, vatandaşın yastık altı yaptığı 54 milyar dolar hesaba katılmasa dahi, AKP iktidarının ekonomi tercihlerinin faturası ve tekeller için Merkez Bankası rezervlerinden yapılan harcama 115 milyar dolar tutarında.

KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI İLK KEZ KONUŞTU

Kabine değişikliğine ilişkin de ilk kez konuşan Erdoğan, "Dün gece hem bir bakanlığımızı ikiye böldük, hem de 3 yeni bakan atadık. Zehra Zümrüt Selçuk ve Ruhsar Pekcan’a teşekkür ediyorum" dedi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Her yönetim organımız gibi Gençlik Kolları MYK'nın da partimize en çok katkıyı yapacak kardeşlerimizden oluşması için gayret ettik. Dün gece hem bir bakanlığımızı ikiye böldük, 3 yeni bakan ataması yaptık. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız ile Zehra Zümrüt Selçuk ile Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan'a hizmetleri için teşekkür ediyorum. Kabinimizde birlikte mesai yürüteceğimiz Derya Yanık'a, Vedat Bilgin'e ve Mehmet Muş'a başarılar diliyorum. Artık Genel Merkezimiz de, Kabinemiz de tüm teşkilatlarımızla 2023'e odaklanmamız gereken döneme girdik."

MENDERES BENZETMESİNE YANIT: AHLAKSIZ, EDEPSİZ

Konuşmasında CHP'li Engin Altay'ın, "Rahmetli Menderes de bir dönem bu dinci odaklara pek yüz vermişti, taviz vermişti. Ve onlar o kadar ileri gitmişlerdi ki, Menderes'ten aldıkları güç ve yüzle. Menderes sonra ne yapmak zorunda kaldı? Atatürk'ü Koruma Kanunu'nu yapmak zorunda kaldı. Umarım Erdoğan da sonu benzemesin Menderes'e." ifadelerine de yanıt veren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bir ahlaksız, edepsiz benim akıbetimin de Menderes gibi olabileceğini ümit ettiğini söylüyor. Biz bu yolda çıkarken kefenimizi giyip çıktık. Senin genel başkanın tankların arasından kaçıp Bkırköy Belediyesi'ne giderken biz orada milletmizle beraber sadece ülkemize değil tüm dünyaya selam verdik. Biz dik durduk, siz kaçtınız Bakırköy Belediyesi'nde çay-kahve sohbetine daldınız, seyrettiniz. Daha çok seyredersiniz."

Erdoğan'ın konuşmasından başları şöyle:

"BAŞTAN SONA YANLIŞ, CEHALET..."

"CHP’nin ve onun peşine takılıp gidenlerin bir süredir sanki hazine bulmuş gibi sarıldıkları 128 milyar dolar meselesini, işte bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor.

Esasen, ortada gerçekten 128 milyar doların akıbetini anlama arayışı olmadığı için, söylenen sözlerde doğru olan hiçbir şey de yoktur. Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru, ne bu rakam üzerinden yürütülen kampanya doğru… Baştan sona yanlış... Baştan sona cehalet...

Tabii cehalet deyip geçmemek lazım... Biliyorsunuz, üç çeşit cehalet vardır. Birincisi, “cehli basit”tir, yani bir şeyi bilmemektir. Güzel tarafı bilmediğini biliyor olmaktır. Cehli basit, konunun 'ne' olduğunu bilmediği için mazurdur, öğrenmeye de açıktır.

İkincisi, 'cehli mürekkep'tir, yani cehaletin karesidir. Cehli mürekkep, öğretim gördüğü için konunun 'ne' olduğunu bilir, ama eğitimi olmadığı için 'nasıl'ını bilmez. Bunlara gafil denir, ihtiyaçları da iyi bir eğitimdir.

Üçüncüsü ise, 'cehli mikap'tır, yani cehaletin küpüdür. Cehli mikap, öğretimden geçtiği için konunun 'ne' olduğunu bilir, eğitimli olduğu için 'nasıl'ını da bilir. Bu kesimi tehlikeli kılan ise, bilerek ve isteyerek konunun nedenini ve niçinini karıştırmak, doğrularla yanlışları harmanlayarak, sürekli senaryolar peşinde koşmalarıdır."

"128 MİLYAR DOLAR NEREDE YALANINA SARILDILAR"

"Herhalde bu cehli mikap kesimi size tanıdık gelmiştir. Erdoğan düşmanlığı, AK Parti düşmanlığı, Cumhur İttifakı düşmanlığı bu cehli mikap kesiminin gözlerini öyle bir kör etmiştir ki, ülkenin ve milletin felaketinden medet umar hale gelmişlerdir. Nedir bu diledikleri felaket?

Bunların artık gizlemeye dahi ihtiyaç duymadıkları temennileri, Türkiye’nin önce, tıpkı 1994 ve 2001 yılında olduğu gibi çok derin ve keskin bir ekonomik kriz yaşaması, ardından da siyasi değişime maruz kalmasıdır.

Hatta artık temenniyle de yetinmeyip, böyle bir felaket yaşanması için fiilen beşinci kol faaliyeti yürütmeye de başlamışlardır. Öyle ki uluslararası sermayeye 'Türkiye’ye yatırım yapmayın çağrısında' bulunacak kadar muvazeneyi yitirmişlerdir.

Her sosyal ve siyasi çalkantıda ekonomiyi durdurun çağrıları yapan bu yıkım ekibini milletimiz çok iyi biliyor, çok iyi tanıyor. CHP’nin etrafında kümelenen bu ekip son günlerde yine, yurt dışındaki ve yurt içindeki yatırımcıları ürkütmek, milletimizin moralini bozmak, girişimcilerimizi tereddüde sürüklemek için dört bir koldan çalışıyor.

Diğer konularda dikiş tutturamayınca, şimdi 'cehli mikap' olarak yanlış ve yalan olduğunu en iyi kendilerinin bildiği '128 milyar dolar nerede' yalanına sarıldılar."

"Başbakanlığım döneminde görevi devir aldığımda rezerv 27,5 milyar dolardı. Cumhurbaşkanı olduğumda 135 milyar dolardı. Orada bayan diyor ya, yalanı büyük konuşacaksın diyor ya, işte Kılıçdaroğlu'nun rehberini öğrendiniz mi? Bu kişinin rehberi olan kişi 2001 krizinin en önemli sorumlularından biridir. Bu kişi '128 milyar dolar nerede?' sorusunu, Merkez Bankası bilançosunu okumayı bilmeden soruyorsa, geçmişteki görevlerine yazıklar olsun. AK Parti ve Cumhurbaşkanı olarak bu konuya girmemek, girmeme konusunda sabrettik. Bizim önemsememekten kaynaklı sessizliğimizi korku sanarak iftiraların dozunu artırdılar. Bunlara cevap vermek vacip oldu diyerek konuya etraflıca girdik. Türkiye bu muhalefet üslubunu hak etmiyor. Türkiye yalanı su içer gibi rahat söyleyen bu karikatür tipleri de hak etmiyor. Biz eserde, hizmette yarıştığımız bir muhalefet görmek istiyoruz. Böyle bir muhalefet görene kadar huzur bulmayacağız. Küresel senaryolara payandalık etmek yerine kendi ülkesinin siyasetinde başrole soyunan bir muhalefet görene kadar, bu yalan ve iftira kumpanyasının gerçek yüzünü deşifre etmeyi sürdüreceğiz."

"128 MİLYAR DOLAR DİYE BİR RAKAM YOK"

"Aslına bakarsanız ortada 128 milyar dolar diye bir rakam da yok. Merkez Bankası işlemleriyle ilgili analizi hangi tarihten başlattığınıza ve hangi tarihte sona erdirdiğinize bağlı olarak pek çok farklı rakamla karşılaşabilirsiniz.

Piyasa dediğimiz dinamik sistemde, şu anda bile, belki yüz milyonlarca dolar el değiştirdiği, bunların önemli bir kısmı da Merkez Bankası üzerinden gerçekleştiği için rakam her an yenileniyor, büyüyor. Yine de madem onlar böyle bir rakam telaffuz etmişler, değerlendirmeyi onun üzerinden yapalım.

Her ne kadar Merkez Bankası Başkanımız da, Hazine ve Maliye Bakanımız da, partimizin bu işlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı da meseleyi etraflıca anlattı ise de, tabii bunlar ancak, duymak isteyen kulaklara ulaşıyor. Hatta kendi arkadaşlarının doğruyu söylemelerine bile tahammül edemedikleri için hemen meseleyi kendi mecralarına çektiler. Gözleri olup görmeyenler, kulakları olup duymayanlar, dilleri olup söyleyemeyenler, bilhassa da vicdanlarını kiraya verenler aynı teraneyi tekrarlayıp duruyor. Bu soruyu soranların amacı gerçekten Merkez Bankası rezervlerindeki değişimi öğrenmekse, bunun yolu çok kolay.

CHP’nin içinde, az buçuk bilanço okumayı bilenler varsa, Merkez Bankası, BDDK ve Strateji–Bütçe Başkanlığımızın herkese açık olan internet sitelerindeki verilere bakarak, bu hesabı kolaylıkla çıkartabilirler. Eğer CHP içinde bilanço okumayı bilen kimse yoksa partimizden, grubumuzdan veya bürokrasiden bir uzman göndererek kendilerine yardımcı olabiliriz. Ama biliyoruz ki bunların derdi hakikate ulaşmak, hakikati öğrenmek değil.

Karşımızda, yalan ve iftira üzerinden yürüttükleri kirli kampanyaya, ülkenin ve milletin geleceğini ilgilendiren en hayati meseleleri bile meze etmekten çekinmeyen, gözü dönmüş, kalbi kararmış bir güruh var.

Peki, buna rağmen biz bu açıklamalara niçin ihtiyaç duyuyoruz? Ola ki bu sefil kampanya karşısında tereddüde düşen, yüreği yaralanan, kafası bulanan vatandaşlarımız varsa, işte onların kafalarındaki soruları birinci elden gidermek istiyoruz.

128 MİLYAR DOLAR NEREDE KULLANILDI?

"Temel başlıklarıyla özetleyecek olursak, 128 milyar dolar nerede diye yaygarası kopartılan meselenin aslı şudur:

Merkez Bankası 2019 ve 2020 yıllarında, küresel ekonomide yaşanan gelişmeler ve özellikle salgının yol açtığı zorlu süreci yönetmek için çok ciddi döviz işlemleri yürütmek mecburiyetinde kalmıştır.

Bilhassa 2020 yılı dünyayla birlikte ülkemizde de gerçekten sıkıntılı geçmiştir. Çeşitli ülkelerin salgınla mücadele için aldıkları mali tedbirlerin toplamı 16 trilyon doları, merkez bankalarının bilanço genişlemeleri de 10 trilyon doları bulmuştur.

Merkez Bankası 2019 ve 2020 yıllarında, küresel ekonomide yaşanan gelişmeler ve özellikle salgının yol açtığı zorlu süreci yönetmek için çok ciddi döviz işlemleri yürütmek mecburiyetinde kalmıştır. Cari açık için 30 milyar dolar, yabancı sermaye çıkışları için 31 milyar dolar, sektörün dolar borcunu azaltmak için 54 milyar dolar kullanıldı. Vatandaş 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın aldı. Son iki yılda Merkez Bankası kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Süleyman Soylu ve Ömer Çelik, Engin Altay'ın sözlerini çarpıtarak CHP'yi hedef aldı

SONRAKİ HABER

Bu cenazeye katılanlar 1 Mayıs eylemlerini yasaklamak istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa