19 Nisan 2021 00:20

B/S/H işçisi: 1 Mayıs her fabrikada her alanda kutlanmalı

Çerkezköy’deki beyaz eşya tekeli B/S/H fabrikasında çalışan bir işçiyle 1 Mayıs’a yaklaştığımız bugünlerde işçilerin yaşadıkları sorunları ve taleplerini konuştuk.

Fotoğraf: BSH

Paylaş

Tuncay SAĞIROĞLU
Tekirdağ

B/S/H işçisi patronların üretimden, hükümetin de patronlardan başka bir şey düşünmediğini herkesin bildiğini ancak örgütsüzlüğün umutsuzluk yarattığını söylüyor. Fabrikalarda çözümü tartıştıkça umutsuzluktan kurtulabileceklerini dile getiren işçi, 1 Mayıs’ın fırsat olduğunu vurguluyor. 1 Mayıs’ın işten atılmaların yasaklanması, ücretlerin arttırılması ve tam kapanma talebiyle başta işyerleri olmak üzere yaygın bir şekilde kutlanmasının önemine dikkat çeken işçi, üyesi oldukları Türk Metal’i 1 Mayıs’ı fabrikada ve meydanlarda örgütlemeye çağırdı. Üretim alanında dip dibe çalışmaya ses çıkarmayıp 1 Mayıs kutlamalarına pandemi gerekçesiyle karşı çıkan sendikacıları eleştiren işçi “Bu tutum, patronların sınırsız sömürüsü ile uzlaşmaktır” dedi.

Pandemi döneminde neler yaşadınız?
Pandeminin ilk başlarında üretimde bir daralma oldu. Hatta 15 gün fabrika durdu. Ama bu duruş, işçilere virüs bulaşmasın diye değil. Kendilerinin açıkladığı gibi “Tedarik ve dağıtım zincirlerinde yaşanan aksamadan” kaynaklıydı. 2020 yılının haziran ayından sonra ise şimdiye kadar görülmemiş tempoda çalıştık. Neredeyse bütün bölümlerin bütün hatları tam kapasite ile çalıştı. 2020’nin son altı ayında üretimde rekor kırdık. Bu sene de hiç duruş olmadan üretime devam ettik. Başımızı kaşıyacak vaktimiz yoktu.

Fabrika bu sürede ne gibi tedbirler aldı?
Servislerde, yemekhanede sosyal mesafeye dikkat edildi. Ama bunun hiçbir faydası olmadı. Çünkü bandın başında yan yana çalışıyorduk. Bunun için bu süre içinde yüzlerce arkadaşımız virüse yakalandı. Ağır geçirenler oldu. Evdeki akrabalarına, eşine dostuna bulaştırdı. Bu süre içinde bile üretimi durdurmayı bırakın yavaşlatmadılar bile.

ÖLÜM KORKUSU VARDI AMA…

Bu durum sizi ve işçileri nasıl etkiledi?
Aslında altından kalkamayacağımız stres içindeydik. Virüs her yanı sarmıştı. Yakalanacağım ve aileme taşıyacağım diye çok korkuyordum. Ben hâlâ virüse yakalanmadım ama yüzlerce arkadaşım yakalandı. Aslında virüse bulaşıp atlatan biraz daha rahatlıyordu. Bende de ölüm korkusu gelişti. Ama çalışmak da zorundaydık. Açlık ile virüs arasında sıkışmıştık. Çalışmasak daha kötü. Bir süre sonra işimizin olmasına şükreder olmuştuk. Geçen sene haziran ayındaki normalleşmeden sonra rahatladığımı hissediyorum. Virüse alışmıştık ve üretim devam ediyor, hatta artıyordu. İlk başlardaki gibi korkmuyordum. Ama bu sefer de çalışma temposuna dayanamıyorduk. Sürekli ikilem içerisindeyim. Bir tarafta virüs bir tarafta işsizlik diğer tarafta çalışma koşulları hayatımızı götürüyor.

Bu süre içinde hiç destek almadınız mı?
Hükümetin yardımlarından almadım. Ne yardım çıktı ne de düşük faizli kredi. İki kredim olmasına rağmen krediye ne olur ne olmaz diye başvuru yaptım. Çünkü ne olacağı belli değildi. Fabrikadan da sadece 1000 liralık alışveriş çeki verdiler. O da BOSCH ürünü almak koşuluyla.

Pandemi sürecinde hükümetin politikalarına ne diyorsun?
Hükümet bu süreçte hep patronları kolladı üretim yapılsın diye. Halkı sürü bağışıklığına bıraktı. Biraz salgın yayılınca tekrar önlem. Sonra yine açılım. Biz işçileri ise virüsün önüne attılar. Bir de sağlıkçıları. AKP tam bir patron partisiydi, şimdi daha iyi anlaşıldı. Patronların vergileri silindi, ucuz kredi verildi, İşsizlik Fonu bunlar için yağmalandı. İşçiye gelince ücretsiz izin, tazminatsız işten atılma. Üretim olsun da işçi ister ölsün, ister hastalansın, köle gibi çalışsın.

YOKSULLUK VE GELECEK KAYGISI

Bu dönemde pandeminin dışında en büyük sorun olarak neyi görüyorsun?
Bu dönem her şey kötüye gitti. Ama en büyük sorun yoksulluk ve gelecek kaygısı. Biz 1.5 yıl önce sözleşme imzaladık. İlk başlarda iyiydi. Ama daha pandemi başlamadan aldığımız zam eridi. Daha sonra enflasyona bağlanan zamlar. Ama vergiler arttı, faturalar arttı, gıda fiyatları uçtu gitti. Bizim ücret olduğu yerde saydı. Artık gıdadan bile kısar olduk. Bir de gelecekte ne olacak kaygısı büyüdü. Kıt kanaat de olsa bir kurulu düzenimiz vardı. Bunu da kaybetme korkusu büyüdü. Bunların yanında çocukların eğitimi, sağlık gibi sorunlar daha da arttı.

Bu süreçte siyasal iktidarın tutumunu nasıl değerlendiriyorsun?
Cumhurbaşkanı zaten baştan dedi. “Pandemiyi fırsata çevireceğiz, çarklar dönmeli” diye. Pandemiyi patronlar tam bir fırsata çevirdi. Üretim sayıları ortada. Evet çarklar döndü ama bizlerin omuzlarında döndü. Hükümet patronların çıkarına göre süreci yönetti. Fatura işçiye, halka kesildi. Halk için hiçbir önlem alınmadı. Ama patronların vergileri silindi, teşvikler verildi. İşçiye gelince Kod 29 devreye sokuldu.

Üyesi olduğunuz Türk Metal bu süreçte ne yaptı?
Tabiri caizse Türk Metal ortalıkta görünmedi. Sendika yöneticileri evlerinden, temsilciler odalarından çıkmadı. İşçiyi kendi kaderine terk ettiler. İşveren her uygulamayı devreye soktu. Kısa çalışma dendi uyguladı, yoğun çalışma, mesaili çalışma dedi uyguladı. Kısacası her zaman olduğu gibi varlığı ile yokluğu belli değildi. Bizlere işinizin olduğuna şükredin bile dedi.

İşçilerin bunlara hiç tepkisi olmadı mı?
Fiili bir tepki çıkmadı. Çünkü biraz önce dediğim gibi işçiler hayatı ile işi arasında sıkışıp kaldı. Kısmen çalışıyor olması bile işçiye avantajlı olduğu duygusunu veriyordu. Ama her şeyin de farkında bir yandan. Patronlar için hayatının ve sağlığının hiçbir öneminin olmadığı, varsa yoksa iş olduğunun farkında. Çalışma koşullarından şikayetçi, hayat pahalılığından şikayetçi, hükümetin işçiyi hiç düşünmediğinin farkında, sendikanın patron karşısında kendini korumadığına öfkeli. Ama diğer taraftan da örgütsüz. Umutsuz. Bu ortamda öfke var ama örgütlülük zayıf. Sendikaya da güvenmeyince durumu kabul etmek zorunda kalıyor.

"YÜRÜYÜŞTEN İŞ DURDURMAYA KADAR BİRÇOK ŞEY YAPABİLİRİZ"

Bu kadar sorunun yaşandığı bir ortamda 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu 1 Mayıs sürecini işçiler nasıl değerlendirmeli?
Bu kadar sorun yaşanıyor. İşçiler kayda değer bir tepki göstermiyor. Ama bu bundan sonra da göstermeyeceği anlamına gelmez. Bugün B/S/H işçisinin düşüncesini şekillendiren salgın ve iş. Ama bugünden fabrikalarda işçinin kaygıları değil de yaşadığı sorunlar ve çözümleri tartışılsa durum değişir. Onun için şimdiden fabrikadaki tartışmalara yön vermek gerekli. Bu ne kadar yapılırsa işçinin umutsuzluğu dağılır ve çözüm yolları aranır.

İşçi sınıfı ve özelde B/S/H işçisi 1 Mayıs’ta ne yapmalı, nasıl kutlamalı?
Gönül ister ki, canlı tartışmalar olsun, ama durum o noktada değil. Bütün saldırıları engellemek için 1 Mayıs’ta daha büyük bir birlik olsun, mücadele büyüsün. Bunun için her işçinin kutlamalara katılacağı değişik yöntemler geliştirmeliyiz. İşyeri kutlamaları önemli. Çünkü bu hem tüm işçilerin katılımını sağlıyor hem de işçinin gündemine daha çok giriyor.

Türk Metal burada nasıl rol oynamalı?
Sendikanın alacağı tutum önemli. Sendikayı da biz zorlamalıyız. Fabrika içinde yürüyüş, bildiri okuma, kısa süreli iş durdurma ile başlayıp, diğer fabrikaların da katılımı ile büyük bir miting yapmalıyız. TİS sürecine denk gelen 1 Mayıslarda Çerkezköy’ün ortasında büyük mitingler yapıldı. 1 Mayıs mitingleri, sözleşme için yapılan yürüyüş ve mitingler bizlerin mücadele kararlığını arttırıyordu. Bunun için sendikanın bu kararları almasını istemeliyiz.

Bazı sendikalar 1 Mayıs için pandemi koşullarını öne sürüyor. Siz nasıl bakıyorsunuz?
Bu mücadeleden kaçmanın bahanesi. Sendikalar pandemi diyorlarsa önce biz 8 bin kişi yan yana çalışıyoruz. Pandemi, sosyal mesafe diyenler önce bu çalışma ortamına bir baksın. Buna ses çıkarmayanlar 1 Mayıs olunca mı akıllarına geliyor? Bu tutum, patronların sınırsız sömürüsü ile uzlaşmaktır.

Diğer işçilere bir çağrın var mı?
İşçi arkadaşlar üzerimizdeki ölü toprağını atalım. Yoksa daha kötü günler bizi bekliyor. Sendikalar hiçbir gerekçeye sığınmadan 1 Mayıs’ı en geniş katılım ile örgütlemeli. Her fabrikada 1 Mayıs kutlamaları önemli. Türk Metal’e hem işyerinde kutlama yapmayı hem de Çerkezköy meydanında miting örgütlemesi için çağrı yapıyorum. Yoksa inandırıcılığı daha da azalacak.

ÖNCEKİ HABER

Birleşik Metal-İş üyesi işçi Ahmet Aydın, Kovid-19 sebebiyle yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

A-Plas işçilerinden dayanışma çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...