26 Mart 2021 06:56
Son Güncellenme Tarihi: 26 Mart 2021 13:42

Hrant Dink davasında karar çıktı | Cinayet aydınlatılmadı, aile karara itiraz edecek

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine dair görülen ve 14 yıldır süren davada karar açıklandı. Aralarında Celalettin Cerrah'ın da olduğu birçok isme beraat verildi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 14 yıl önce öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu 13’ü firari 77 sanığın yargılandığı davada karar çıktı.

37 kişinin beraat ettiği davada 2 sanığa müebbet, 2 sanığa ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere 26 kişiye ceza verildi.

Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ağırlaştırılmış müebbet hapis aldı. Gazeteci Ercan Gün 10 yıl hapis cezası aldı.

Aralarında Fetullah Gülen, Savcı Zekeriya Öz ve Zaman Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın bulunduğu 13 sanığın dosyalarının ayrıldı.

Davada 6 kişiye daha tutuklama kararı çıkmasıyla tutuklu sayısı 12'ye yükseldi

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun hiçbir ceza almadı.

Kararı “vicdani olarak kanaat getirdik” diyerek açıklayan mahkemeye göre “Cinayet 'FETÖ'nün amaçları doğrultusunda işlendi”.

Kararın 'eksik ve hatalı' olduğuna dikkat çeken Dink Ailesi avukatları, “Hrant Dink cinayetini tam olarak açığa çıkarmayan, cinayette sorumluluğu olan birçok kişini beraatı ile sonuçlanan ve sorumlular hakkında hüküm kurmayan bu karar da bozulacaktır” dedi. Cinayetin üzerindeki sır perdesinin kaldırılmadığına dikkat çeken Hrant’ın Arkadaşları, “Öldür diyenler yargılanmalı. Biz bitti demeden bu dava bitmez” dedi.

 

14 YIL SONRA 131. DURUŞMADA KARAR ÇIKTI

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink 14 yıl önce gazetesi Agos’un önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Hrant Dink cinayetine ilişkin açılan davada, 14 yıl sonra, 131. duruşmada karar açıklandı.

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, Hrant’ın Arkadaşları, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ile çok sayıda gazetecinin takip ettiği duruşmada sanıkların son sözleri alındı.

YILMAZER: SON SÖZLERİMİ SÖYLEMEYECEĞİM

Duruşmada ilk olarak tutuklu sanıkların son sözleri alındı. Tutuklu sanıkların hemen hepsi suçlamaları reddetti, kendilerine kumpas kurulduğunu savundu ve beraat talep etti. Son sözleri sorulan Emekli İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, yargılamada son söz söylenecek duruma gelinmediğini söyleyen Yılmazer, “Mahkemenizin bağımsız ve adil bir yargılama yaptınızı düşünmüyorum. Ne zaman bağımsız bir yargılama yapılır, ben de o zaman son sözlerimi söylerim” dedi.

GÜN: HABERİ YAPTIĞIM İÇİN PİŞMAN DEĞİLİM

Ardından söz verilen FOX TV Haber Müdürü Ercan Gün söz aldı. “Hrant Dink eğer Sabiha Gökçen gerçeğini haberleştirmeseydi belki şu anda aramızda olacaktı” diyen Gün, “Bir haber nedeniyle yargılanıyorum, bu haberi yaptığıma pişman mıyım, hayır değilim. Hrant Dink gerçeğin peşinde koşmayı hayatı ile ödedi, ben ise 5 yıldır özgürlüğümden mahrum kaldım. Gazetecilik suç değildir” diye konuştu.

AKYÜREK: GÖREVİNİ YAPMAYAN KAMU GÖREVLİLERİ YARGILANMIYOR

Eski Trabzon Emniyet Müdürü ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ise görevini yaptığını savundu. Akyürek, “Geçmişte terör örgütlerinin hedefi oldum. Görevini yapmayan kamu görevlilerinin bir kısmı tutuksuz yargılanıyor, bazısı hiç yargılanmadı. Ben görevimi yaptım” diyerek beraatını talep etti.

Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Okan Şimşek lehine olan delillerin dikkate alınmadığını savundu. Şimşek son sözlerinde “Suçlamaları kabul etmiyorum. Yalan ifadeyle tekrar tutuklandım” dedi.

DEMİRKALE: SON SÖZLERİMİ SONRA SÖYLEYECEĞİM

Daha sonra söz verilen Dönemin İstanbul Jandarma istihbarat görevlisi Muharrem Demirkale, mağdur olduğunu savundu. Yargılamanın bitmediğini söyleyen Demirkale, son sözlerini daha sonra söyleyeceğini belirtti.

Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Muhittin Zenit, ‘Hrant Dink’in ne suretle olursa olsun öldürüleceği’ bilgisini verdiğini söyledi. Zenit de mağdur olduğunu iddia etti.

Açılan davanın kumpas davası olduğunu söyleyen Eski Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Değerlendirme ve Analiz Merkez Amiri Hamza Celepoğlu, “farklı beklentilerle farklı bir karar vermeyin, adaletin terazisini bozmayın” dedi.

Ardından tutuksuz olan ve duruşmaya SEGBİS ile bağlanan sanıkların son sözleri alındı. Bütün delillere rağmen suçları olmadığını savunan sanıklar beraatlarını talep etti.

CİNAYETİ ÖNCEDEN BİLENLER "İHMAL YOK" DEDİ

17 Şubat 2006 tarihli ihbar evrakı ve Hrant Dink’e yönelik tehdit atmosferinden haberdar olan, adliye ve Agos önünde yapılan gösteri ve olayları bizzat izleyen kurum olmasına rağmen Hrant Dink’in korunması da dahil hiçbir şekilde harekete geçmeyen dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler görevlerini ihmal etmediğini savundu. Cerrah son sözlerinde yine 47 yıl bu devlete hizmet ettiğini anlattı. Böyle bir suçlama ile karşılaşmadığını savunan Cerrah beraatını talep etti. Dosyaya giren belgelerle Hrant Dink cinayetinin işleneceğine ilişkin bilginin cinayetten 11 ay önce alınmasına rağmen Dink’i korumak için hiçbir önlem almayan kamu görevlilerinin tümü suçsuz olduklarını savunarak beraat talep etti.

KARARI AÇIKLAYAN GÜRLEK: VİCDANİ OLARAK KANAAT GETİRDİK

Verilen aranın ardından kararın açıklamasına geçildi. Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, “Kararı açıklamadan önce vicdani olarak kanaat getirdik” diyerek kararı açıklamaya başladı.

13 SANIĞIN DOSYASI AYRILDI

Davanın sanıklarından Fethullah Gülen, savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman gazetesi genel yayın müdürü Ekrem Dumanlı, dönemin İstanbul İstihbarat Şube müdürü Metin Canbay ve İstihbarat Daire Başkanlığı TEKOP Şube müdürü Yunus Yazar, gazeteciler Faruk Mercan ve Adem Yavuz Arslan, avukat Halil İbrahim Koca ve dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube görevlileri Yılmaz Angın, Mehmet Akif Yılmaz, Ömer Faruk Kartın ve Serkan Şahan hakkındaki yakalama kararının devamına ve dosyalarının ayrılmasına karar verildi.

12 Mart’ta Düzce’de uğradığı silahlı saldırıda ölen Emekli Jandarma İstihbaratçı Astsubay Şeref Ateş’e açılan kamu davası ise düşürüldü.

CERRAH, GÜLER, UZUN VE ALTAY’A CEZA YOK

Kararda toplam 37 sanık için yargılandıkları suçlardan beraat ve düşme kararı verildi.

17 Şubat 2006 tarihli ihbar evrakı ve Hrant Dink’e yönelik tehdit atmosferinden haberdar olan, adliye ve Agos önünde yapılan gösteri ve olayları bizzat izleyen kurum olmasına rağmen Hrant Dink’in korunması da dahil hiçbir şekilde harekete geçmeyen dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’ yöneltilen ‘görevi ihmal’ suçlaması zaman aşımı nedeniyle düştü. Güler diğer suçlamalardan da beraat etti.

Hrant Dink’in öldürüleceği ihbarının tutanağa geçirildiği 17 Şubat 2006’te Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü olan ve bu bilgiden sonra hiçbir şey yapmayan Engin Dinç hakkındaki ‘görevi ihmal’ suçlaması da zaman aşımı nedeniyle düştü.

Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, "İhmal nedeniyle adam öldürmek" ve "resmi belgeyi yok etme" suçlarından beraat etti. Altay’ın "Görevi ihmal"den suçlamasından ise dosyası düştü.

Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un da "Görevi ihmal"den suçlamasından ise dosyası düştü.

AKYÜREK VE YILMAZER’E AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET

Davada 2 sanığa müebbet, 2 sanığa ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere 26 kişiye ceza verildi. Eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek’e ‘tasarlayarak kasten adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Akyürek, ‘resmi belgeyi yok etmek’ suçundan ise beş yıl yedi ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Ali Fuat Yılmazer’e de ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘resmi belgeyi yok etmek’ suçundan ise dört yıl altı ay hapis verildi.

Eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’e 28 yıl hapis cezası verildi.

FOX TV Haber Müdürü Ercan Gün’e ise “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 10 yıl hapsine karar verildi.

SAMAST, TUNCEL VE HAYAL İÇİN SUÇ DUYURUSU

Mahkeme, tetikçi ve azmettiriciler Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Tuncay Uzundal ve Ogün Samast hakkında ‘FETÖ’ye üye olmak suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

6 KİŞİ HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI

Gazi Günay, Yavuz Karakaya, Osman Gülbel, Özkan Mumcu, Hasan Durmuşoğlu ve Faruk Sarı için tutuklama kararı verildi.

BAKIRCIOĞLU: BU KARAR BOZULACAKTIR

Karar sonrası Çağlayan Adliyesi önünden açıklama yapan Dink Ailesi Avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, cinayete giden sürecin ekili bir şekilde soruşturulmadığını hatırlattı. Bakırcıoğlu, “Hrant Dink’e yönelik linç kampanyasını örgütleyenler hakkında iddianame düzenlenmedi. Bu cinayette sorumluluğu olan, iştirak eden devlet görevlilerinin önemli bir kısmı hakkında iddianame düzenlenmedi. Ve soruşturmada esas olarak cinayetin kararını kimlerin verdiği ve hangi süreçlerden geçirilerek bu cinayetin işlendiği somut olarak açığa çıkarılmadı. Sınırları ve kapsamı belirlenmiş olan bu davada verilen karar önemli ölçüde hatalar içeren bir karardır. 2012 yılında da yine bu mahkeme tarafından verilen bir karar olmuştu ve bu karar Yargıtay tarafından 2013 yılında bozulmuştu. Bugün Hrant Dink cinayetini tam olarak açığa çıkarmayan, cinayette sorumluluğu olan birçok kişini beraatı ile sonuçlanan ve sorumlular hakkında hüküm kurmayan bu karar da bozulacaktır. Biz bu karar itiraz edeceğiz, yargılamanın hakkıyla yapılması için sonuna kadar zorlayacağız” dedi.

AYDIN: CİNAYETİN ÜSTÜNÜ ÖRTEN KARANLIK PERDE KALDIRILMADI

‘Hrant’ın Arkadaşları’ndan Bülent Aydın karar sonrası gazetemize konuştu.

Aydın, “Hrant Dink cinayeti davasının bir aşaması daha sona erdi. Mahkemenin verdiği hüküm cinayetin ver arkasındaki yapının tam olarak ortaya çıkarılmadığını bir kez daha gösterdi. Bu cinayette payı ve parmağı olan herkesin mahkeme karşısına çıkması ve hak ettiği cezaya çarptırılması gerektiğini defalarca söyledik. Tekrar ediyoruz: Öldür diyenler yargılanmalı. Bu dava adalet yeriniş bulana kadar devam edecek. Hrant Dink ırkçı bir cinayet sonucu öldürüldü, davası şimdilik bitti. Bu cinayetin üstünü örten karanlık perde kaldırılmadı. O yüzden biz bitti demeden bu dava bitmez” diye konuştu.

DANZİKYAN: HRANT’I ÖLDÜREN MEKANİZMA TAM ANLAMIYLA AÇIĞA ÇIKMADI

Karar için, “Bu eksik bir karar olarak kayıtlara geçmiştir” değerlendirmesi yapan Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, “Hrant'ı öldüren mekanizmanın açığa çıkartılmasını istiyoruz. Bu kararla Hrant Dink'i öldüren mekanizma tam anlamıyla açıklanmamıştır. Sorumluların bir kısmı hiç yargı önüne çıkmamış, bir kısmı beraat etmiştir” diye konuştu.

ÖNDEROĞLU: SORUMLULAR AÇIKÇA KORUNMUŞTUR

RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, “Bugünkü kararlar bizde acı bir tat bıraktı. Tetikçi ve çete mensuplarının cezalandırılmasından sonra sonuçlanan bu üçüncü dava. Hrant Dink’in katledilmesine giden süreçte azmettirici rol oynayan ve onu sokakta ve bildiri yoluyla tehdit edenler de dahil, birtakım sahne arkası ve sahne önü aktörlerin korunduğu açıkça ortaya çıktı. Dink ailesi avukatlarının yargılatamadıkları 20’yi aşkın görevli ile ilgili geçen yıl AİHM’e yaptığı başvuru bu tespitlerimizi doğruluyor” dedi.

Önderoğlu, tüm devlet içi aktörler açığa çıkarılmadıkça, dosyanın Ergenekon’dan sonra şimdi de Gülen yapılanmasına yönelik bir intikam aracı olarak kullanıldığı intibahı yaygın olacağının altını çizdi.

Önderoğlu, “Dink için gerçek adalet gelinceye kadar RSF olarak mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadeleri kullandı.

HRANT'IN ARKADAŞLARI DURUŞMA ÖNCESİNDE AÇIKLAMA YAPTI

Hrant'ın Arkadaşları, duruşma öncesi İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Bülent Aydın, "Hukuk mücadeleleri sonucu kamuoyunun bu cinayetin aydınlanması yönündeki talebinin baskısıyla süreç gelişti ve bugünlere gelindi. Türkiye tarihinde ilk defa bir siyasi cinayet davasında bu kadar resmi kişi yargılandı. En son mütalaada da bunların önemli bir kısmı hakkında önemli cezalar istendi. Belki bu cinayet  tam olarak aydınlatılabilseydi bu ülkede daha öncede yaşanmış başka siyasi cinayetlerde de benzer süreçlerde işleyen mekanizma ortaya çıkmış olabilirdi. Bugün bu noktada değiliz dolayısıyla bir kez daha biz bitti demeden bu dava bitmez diyerek karar duruşmasına giriyoruz" ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

Nermin Abadan Unat Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Ödülü'ne başvurular başladı

SONRAKİ HABER

Süveyş Kanalı'nı kapatan gemi günlerdir yeniden yüzdürülemedi, zarar büyüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...