23 Mart 2021 09:09

İTÜ’de Kulüpler Birliğinin kaldırılması hayır mı, şer mi?

İTÜ'de kulüpler ile Rektörlük arasında bir yapı olarak kurulan Kulüpler Birliği yeni rektör İsmail Koyuncu tarafından feshedildi.

İTÜ’de Kulüpler Birliğinin kaldırılması hayır mı, şer mi?

Logo: İTÜ Klüpler Birliği

Metin Berk Süer
İTÜ

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde önceki Rektör Mehmet Karaca döneminde, kulüpler ile Rektörlük arasında bir yapı olarak kurulan Kulüpler Birliği yeni rektör İsmail Koyuncu tarafından feshedildi. 19 Mart tarihinde İTÜ Spor, Kültür ve Sanat Daire Başkanlığı'nın sitesinde yayımlanan İTÜ Öğrenci Kulüpleri ve Öğrenci Faaliyetleri Koordinatörlüğü Yönergesi ile birlikte  Kulüpler Birliği yapısının yerine İTÜ'de kulüplerin yapısını, faaliyetlerini ve sosyal faaliyetleri düzenleyen yeni bir sistem getirildi. 

Peki, neler değişti?

  • Yeni bürokratik yapı öğrencilerden değil öğretim görevlilerinden oluşacak.
  • Öğrenci Faaliyetleri Koordinatörü, Bilimsel Faaliyetler Koordinatörü, Kültürel Faaliyetler Koordinatörü, Spor Faaliyetleri Koordinatörü ve Sosyal Etkinlikler Koordinatörü sıfatlarına sahip olacak olan ve Rektörlük tarafından direk olarak atanacak öğretim görevlileri bulunacak. 
  • Bu öğretim görevlilerine ek olarak 3 adet kulüpler temsilcisi öğrencinin de bulunabileceği bir Öğrenci Faaliyetleri Koordinasyon Kurulu kurulacak, bu temsilcilerin aday olabilmesi için aynı alandan faaliyet yürüten 8 kulübün önermesi gerekmektedir.

TEKNİK DEĞİŞİKLİKLER NELER GETİRECEK? 

Yeni düzenlemeden önce kulüplerin bağlı oldukları Kulüpler Birliği ismine nazaran kulüplerin ortak kararı ile bir araya geldikleri bir yapı olmaktan çok İTÜ Rektörlüğü’nün kulüpleri zorunlu olarak bir çatı altında toplama ve yönetme hamlesi olarak Mehmet Karaca tarafından kuruldu. Bugüne kadar kulüpler, Kulüpler Birliği yapısının aldığı kararlar ve öğrenci yanlısı olmayan tutumlarından dolayı birçok kez mağdur edilmişlerdi. Bu gibi süreçlerin sonunda Kulüpler Birliği yapısı kulüplerin ve İTÜ öğrencilerinin gözünde Rektörlüğün sözcüsü ve öğrencilerin taleplerini dizginleme işlevi görüyordu. Bu yapının ortadan kaldırılması ile birlikte birçok kulüp ve öğrenci bir açıdan bu durumun olumlu olduğunu düşünse de getirilen yeni düzenleme kulüp ve öğrenci yanlısı bir içeriğe sahip değil.

DÜZENLEME NELERİ KAPSIYOR?

Düzenlemede ilk dikkat çeken şey hiçbir kulübün içerisine dahil edilmemesi, katılımcı ve demokratik bir yapıda hazırlanmamış olması. Kulüplerin geleceğini ilgilendiren bu düzenleme kulüplerden bağımsız olarak, kulüplere dayatılan ve kulüplerin görüşlerinin dahi alınmadığı bir sürecin sonunda ortaya çıktı. Bu da aslında İTÜ’de kulüplerin çok uzun zamandır rahatsızlık duydukları kendilerinden bağımsız alınan kararlarla mağdur edilme döneminin son değişikliği olmuş oldu. Düzenlemede dikkat çeken diğer önemli kısımlar ise kulüplerin faaliyetlerinin askıya alınmasını ve kulüplerin kapatılmalarına yönelik alınan kararlar. Bu kararlara göre kulüpleri tüzüklerinde yazmayan faaliyetlerde bulunurlarsa direk olarak kapatılma riski ile karşı karşıya kalacak. Ayrıca kulüpler kendi logoları ile sadece İTÜ'yü ilgilendirmeyen herhangi bir konuda açıklama veya duyuru yaptığında yine aynı tehdit ile karşı karşıya kalacaklar. Bunun haricinde kulüpler okulun haberi ve izni olmadan herhangi bir basın kuruluşuna görüş verdiklerinde bu durum da kulüplerin kapatılmasına neden olabilecek. Yeni kurulan koordinatörlüğün içerisine seçilecek olan kulüp temsilcilerinin bu kapatma süreçlerinde ne kadar aktif olacakları ve alınan kararlarda atanan öğretim üyeleri ile rektörlüğün daha yetkili olacak olması bu kapatma ve faaliyet engelleme süreçlerinin çok daha kolay yapılabilmesinin önünü açabilir. 

OLUMSUZ YANLARI ÖN PLANDA BİR DÜZENLEME

İTÜ'de kulüplerin tamamını ilgilendiren bu düzenleme ilk bakışta öğrenciler ile Rektörlük arasındaki engelleri kaldırıyor gibi gözükse de İTÜ yönetimlerinin çok uzun yıllardır benimsediği öğrenci ve kulüplerden bağımsız karar alma ve demokratik katılımı sağlamama sürecinin son adımı oldu. Yapılan düzenleme demokratik, denetlenebilir ve şeffaf bir üniversite yönetiminin bulunmadığı İTÜ'de, bu durumun eksikliğini içeren ve ilerleyen süreçte kulüpleri daha çok baskı altına almaya açık bir değişiklik olarak ön plana çıkıyor. Toplumsal gerçeklerin hayatımızın her alanına dahil olduğu bugünlerde kulüplerin faaliyetlerini sadece kulüpçülük olarak sınırlamayı ve kulüplerin toplumsal olaylarda, İTÜ'yü ilgilendiren olaylarda sorumluluk almalarının, bir şeyler yapmalarının kapatma ve yasaklar ile cezalandırılacağı bu düzenleme ne İTÜ kulüplerine ne de İTÜ öğrencilerine bir ferahlık getirecek diyebiliriz.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Evrensel'i Takip Et