Hacettepe’de öğrenciler dersler için onay formuna tepkili

Melodi TAŞ
Ankara

Hacettepe Üniversitesi’nin Bahar dönemi için imzalama zorunluluğu koyduğu onay formu öğrencilerin tepkisini çekti. Formu onaylamak koşuluyla öğrencilerin ders seçiminine izin veren sistem, ders ve sınav sırasında mikrofon ve kamera açma zorunluluğu getiriyor. Öğrenciler evde aile ortamının uygun olmaması, her öğrencinin aynı teknik imkanlara sahip olmaması ve kişisel verilerin korunması gibi nedenlerle formu imzalamak istemiyor.

Uzaktan Eğitim Onay ve Beyan Formu , içerik olarak öğrencilere ders ve sınav sırasında kamera ve mikrofon açma zorunluluğunu getirmesiyle birlikte Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ihlalinden kaynaklanacak hukuki sorumluluğu da öğrencilere yıkıyor. Metni reddetme gibi bir seçenek bulunmadığı gibi onaylamadığı takdirde Bilsis üzerinden herhangi bir işlem de gerçekleştirilemiyor. Biz de bu konuya dair Hacettepe Üniversitesinin çeşitli bölümlerinden arkadaşlarımızla konuştuk.

Kimya Öğretmenliği 1. sınıf öğrencisi Emirhan Taşkınsoy, "Benim görüşüm o yönerge gayet öğrencilere zorla dayatılmak istenen bir sistem, çünkü kabul etmezsek ders kayıt sistemine bile giremiyoruz. Böyle bir yönerge yaparken düşünmedikleri birçok şey var; her öğrencinin mikrofon ve kamerası o kadar iyi değil ya da aile evi içinde kendine ait odası olmayabilir bunun gibi düşünülmeyen çok şey var en kötü düşünce ailede ders esnasında kavga çıksa dersi bölme suçu o öğrencinin üstüne olacak belki de rezil olacak. Yönetmeliği onaylamadım zaten bununla ilgili mail ve tweet de attım" dedi

“ONAY FORMUNUN DAYATILMASI KABUL EDİLEMEZ”

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğrencisi Şeyma ise sınıfındaki öğrencilerin tartıştığı bir konu olmadığını, bir çoğu form karşısına çıkmasıyla aceleyle onay verdiğini söyledi. Böyle bir yolla onaylatılmasının aşırı rahatsız edici olduğunu ifade ederek, “Üstelik bizim derslerimizde yoklama alınıyor kamera açılması dayatılıyor, dersleri kaydetmiyorlar ve sunularını paylaşmayan hocalar var. Bunlar denetlenmezken iyice işimizi zorlaştırmak adına böyle bir formun bizlere dayatılması kabul edilemez’’ dedi.

Ders kayıt, sınav sonucu görüntüleme gibi zaruri imkanlar sunan Bilsis sistemine erişebilmek için böyle bir metin ile karşılaşmak, bu metni onaylamadan sistemi kullanamamak, öğrencinin hür iradesi ile gösterilen bir rıza değil, zoraki ve dayatma olduğunu ifade eden Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Tarık Mirza Ayçiçek, “Anayasal bir hak olan eğitim hakkını zedeleyen bu metne karşı öğrencinin herhangi bir surette bu metni reddetme seçeneği kalmamış oluyor. Çünkü yukarıda zikrettiğim hizmetler eğitim süreci için olmazsa olmazdır. Bu metnin kabul edilmesi halinde de belirsiz ifadelerle ifade edilmiş olan birtakım tedbirlerin uygulanmasını da kişi kabul etmiş oluyor. ‘Buna benzer tedbirler’ gibisinden şeylerin yazılı olduğu metni kabul etmek, ders ve sınavların oluş ve takdirini akademisyenlerin takdirine bırakmış oluyor. Bu da öğrenciler için kabul edilebilir bir durum değildir asla. Esas odaklanılması gereken husus, öğrencilerin (ve öğretim üye ve görevlilerinin) sıhhati, sonrasında dersleri gerektiği kadar iyi öğrenmeleri, sonrasında sınav güvenliği (kopya hadiseleri) olmalıdır. Kamera ve mikrofon zorunluluk veya keyfiyetlerinin ise bu esaslarla alakası yoktur. Özel hayatın gizliliğine ve eşitliğe aykırıdır. Zira kamera alacak imkanı olmayan öğrenciler muhakkak vardır. Bu durumda öncelik öğrencinin sağlıklı ve düzgün bir eğitim alabilmesine yönelik olmalı, bunlar tamamıyla sağlandıktan sonra güvenlik önlemleri düzgün ölçüde alınmalıdır. Öğrenciler ile süreklilik arz edecek derecede bir iletişim ağı kurulmalıdır. Mağduriyetlere kulak verilmelidir. Öğrenciye de ciddi ölçüde söz hakkı verilmelidir. İletişimdeki aksaklıklar giderilmeli ve iletişim olabildiğince hızlı tesis edilmeli, mail veya mesajlara geç dönülmemelidir’’ dedi.

“FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ YARATMAK YERİNE ÖĞRENCİ DOSTU UYGULAMALAR GÖRMEK İSTİYORUZ”

Matematik bölümü 1. Sınıf öğrencisi Berivan Kaylu ise  “Öncelikle bu dayatma metni yüzünden yaklaşık 10 gündür sisteme erişemiyor ve mağduriyetimizi belirtmek istiyoruz. Üniversitemizin açık rıza metni gibi göstermeye çalıştığı ama tamamen zoraki bir şekilde ya onayla ya okuma dayatmasını kabul etmediğimizi bir kez daha söylüyoruz. Eğer bir karar alınacaksa üniversite bileşenleri olarak biz öğrencilerin de söz sahibi olması gerekir. Ayrıca kamera, mikrofon gibi imkanları sağlayamayacak arkadaşlarımızın da düşünülmesi gerektiğini savunuyoruz. Fırsat eşitsizliği yaratılmaya çalışılması yerine öğrenci dostu uygulamalar görmek istiyoruz. Son olarak sıra arkadaşlarımızın da sesimize ses katması ve geleceğimiz için biz de söz sahibi olmalıyız diyerek dayatmalara ve zoraki formlara ses çıkarmasını istiyoruz’’ dedi.

Hacettepe Üniversitesi öğrencileri: Özerk üniversitenin ilk koşulu ifade özgürlüğü

Hacettepe akademisyenlerinden Boğaziçi'ne destek mesajı

Hacettepeli öğrenciler: Mahkum edildiğimiz geleceğe boyun eğmiyoruz

Hacettepe Sıhhiye’den öğrenciler: Aşağı bakmak duruş bozuklarına yol açabilir

Hacettepe’de Türk Ocakları Başkanı yeniden dekan olarak atandı