03 Ocak 2021 22:41

Kadın işçi sağlığını gözeten özel bir politika geliştirilmeli

“Kadın işçiler hem işin hem de ev içi işlerin yükünü ve stresini üzerlerinde taşıyorlar. Haliyle bu çifte emek sömürüsünün kadın işçi sağlığı üzerine olumsuz etkileri daha ağır oluyor."

Fotoğraf:  Freepik

Paylaş

Deniz İPEK
İş Güvenliği Uzmanı

Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) akademisyenlerin katkısı ile kadınların yoğun olarak bulunduğu ve montajda çalıştığı bir elektrik-elektronik fabrikasında, toplumsal cinsiyetin kadınların genel sağlığına ve ağrılarına etkilerini bir vaka analizi üzerinden araştırdı. “Elektrik-Elektronik Sektöründe Çalışma Koşulları ve Toplumsal Cinsiyet Rollerinin Kadın İşçiler Üzerindeki Etkileri: İşyeri Vaka Analizi” adlı çalışma, işçi sağlığı ve güvenliği açısından imalat sanayiindeki kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekiyor. Araştırma Koordinatörlüğünü Nuran Gülenç’in yürüttüğü, raporlama ve analizi, F. Serkan Öngel’in üstlendiği çalışma, Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği çalışmalarında ilk defa kadın işçiler üzerindeki etkileri analiz ediyor.

İŞ GÜNÜ YAPILAN EV İŞLERİ

Rapora göre Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yürütülen çalışmalar, dünyada görülen kimi örneklerin aksine kadın işçilerin toplumsal cinsiyet rollerini görmezden geliyor. Ankete katılan kadınlar iş günlerinde yemek, temizlik, çocuk ve yaşlı bakımı, ev toplama, alışveriş, bulaşık, çamaşır, ütü gibi ev işlerinden en az birini işiyle birlikte götürmeye çalışıyorlar. İşçilerin yüzde 83’ü iş gününde temizlik, ortalık toplama, yüzde 82’si yemek yaptığını ifade ediyor. Çamaşır, bulaşık ya da ütü yaptığını söyleyenlerin oranı yüzde 41, çocuk bakımı, ders çalıştırma, ödev yaptırma gibi çocuklarla ilgili işlerle ilgilenenlerin oranı yüzde 28. Tatil günlerinde ise yapılan işler iş günlerine göre daha az. Böylece kadınlar hem evde hem işte çalıştıklarından, normal çalışma sürelerini çok çok aşan sürelerle çalışıyorlar, daha az dinleniyorlar, hem işin hem de ev içi işlerin yükünü ve stresini üzerlerinde taşıyorlar. Zihnen ve bedenen daha fazla yoruluyorlar. Haliyle bu çifte emek sömürüsünün kadın işçi sağlığı üzerine olumsuz etkileri daha ağır oluyor.

HER TARAFIM SIZLIYOR ELLERİM BİLE UYUŞUYOR

Ankete katılan 26 senedir evli olan ve 16 senedir fabrikada çalışan üç çocuk sahibi kadın işçi yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor: “Eşim de çok iyi, çok iyi bir evliliğimiz var hem bana hem çevreye iyi ama, yardım olarak hiç... Bütün evin yükü bana kalıyor. Faturaları dahi ben ödüyorum. Çarşıya kadar gidiyorum. İşten geliyorum; yemek, çamaşır… Kayınvalidem çok hasta, 8 aydır bir de ona bakıyorum. Benim yüküm çok ağır, bu gece 3 saat uyku ile işe gittim. 5’te kalktım. Her tarafım ağrıyor… Eve gidiyorum dinleneceğim diyorum. Bir saat dinlensem... Her tarafım sızlıyor ellerim bile uyuşuyor. Fabrikada çok çalışıyorum çok koşturuyorum.”

BEL VE BOYUN AĞRILARI

Yaşları 21 ila 48 arasında değişen 78 kadın işçiyle yapılan anketin yanı sıra 12 kişilik odak grup çalışmasının destekleyici olarak kullanıldığı araştırmada, kullanılan yöntemlerden biri de ağrı raporlaması. Çalışılan işin niteliği de ağrıları etkiliyor. Montajda çalışan 56 işçiden 48’inin (yüzde 86) boyun ağrısı şikayeti varken, operatör olarak çalışan ya da diğer işleri yapan 22 işçiden 13’ü (yüzde 59) boyun ağrısının olduğunu ifade etmiş. Ayrıca montaj ve üretimde çalışanlarla, operatör ve diğer işleri yapanlar arasından bel ağrısı açısından da istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuş.

EV İÇİ YÜKLER

Kadın işçilerin yarısı ev içi yüklerin paylaşılmadığını söylüyor. Ev içi yüklerin paylaşıldığını söyleyenler toplamın yarısı iken, evli olanlarda bu oran dörtte bire geriliyor. 49 kadın işçinin 14’ü kayınvalide ya da anne desteği alıyor. Altı saatin altında uyku uyuyan kadın işçilerin sağlıkları daha kötü. Kadın işçiler arasında evli olup işlerin planlanmasında ortak karar alanlar, almayanlara göre, kendine zaman ayıranlar, ayıramayanlara göre, ev içi yükü paylaşılanlar, paylaşılmayanlara göre kendini daha sağlıklı hissediyor. Kadın işçilerin üçte ikisi kas iskelet sorunu yaşıyor. Bunu nörolojik sorunlar izliyor. Kadın işçilerin yüzde 78’i boyun, yüzde 76’sı bel, yüzde 61.5’i sırt ve yüzde 69’u baş ağrısı yaşıyor. Fazla mesai yapan kadın işçilerde kas iskelet hastalığı oranı yüzde 38 iken yapmayanlarda yüzde 14. Toplam çalışma süresi 8 yıl ve üzeri kadın işçilerde kas iskelet hastalığı yaşayanların oranı yüzde 41 iken altında yüzde 20.

KADIN ÇALIŞANLARDA İŞÇİ SAĞLIĞINA ÖZEL POLİTİKA

Örneklemin düşük olması, araştırmanın tek bir işyerinde gerçekleştirilmesi bir handikap; kimi başlıklarda istatiksel veri üretimini zorlaştırmışsa da kadın işçi sağlığı denilince ayrı bir özel politika gerektiren çalışma olmasını ortaya koyuyor. Bu nedenle işyerlerinde yapılan risk değerlendirmeleri, iş organizasyonları, ergonomi çalışmaları kadınların toplumsal cinsiyet rolleri gözetilerek yapılmalı, çözüm önerileri getirilmeli.

ÖNCEKİ HABER

Evrensel'e TELE1'de yayımlanan reklam nedeniyle 21 bin lira para cezası verildi

SONRAKİ HABER

Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri: Sorun değil çözüm istiyoruz! 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...