14 Kasım 2020 23:40

Pandemide, hamile ve emziren işçiler için sömürü katbekat arttı

Tekirdağ’da parfüm fabrikasında çalışan ve 4 aylık hamile olan Gizem, hamile işçilerin yasal hakları olsa da bu hakların fabrika duvarlarının ardında nasıl yok sayıldığının örneğini ortaya koydu.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Elif Ekin SALTIK

Tekirdağ’da faaliyet yürüten bir parfüm fabrikasında çalışan ve 4 aylık hamile olan Gizem, salgına rağmen çalışmak zorunda kalmasına, fazla mesailere zorlanmasına, ağır koliler taşımasına, hamile olmasına rağmen tüm bu ağır şartların dayatılmasına tepki gösteriyor! Hamile işçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çeken Gizem, aynı zamanda her ne kadar hamile işçilerin yasal hakları olsa da bu hakların fabrika duvarlarının ardında nasıl yok sayıldığının örneğini ortaya koyuyor. İşten atılma endişesi duyduğu için gerçek ismini kullanmadığımız Gizem, Kovid-19 artışı nedeniyle fabrikaya giderken tedirginlik duyduğunu anlatıyor. 

Pandemi döneminde kolonya ve dezenfektan ürettiklerini söyleyen Gizem, “Gece 12’ye kadar mesaiye kaldığımız oldu. O dönem yoğun mesailer yaptık ama mesai ücretlerimiz de düşük verildi. Başka kozmetik fabrikasından bir arkadaşla konuşurken onların iyi mesai ücreti aldıklarını öğrendim. Biz onların yarısı kadar bile almadık.”

Kovid-19’un yarattığı tedirginlik nedeniyle doğum iznine ne zaman çıkacağını araştırmaya başlayan Gizem, internette 24. haftada izne çıkılabileceğini okumuş. Ancak bu kuralın sadece kamu çalışanları için geçerli olduğunu öğrenmiş sonradan. Haliyle bu duruma öfkeli. “Doktora gittim, doğum izni zamanını konuştuk. Kan verdim geldim, ‘Siz kamuda mı çalışıyorsunuz’ diye sordu. Kamuda çalışmadığımı söyleyince 24. haftada izne çıkamayacağımı belirtti. ‘İş yerine gitmek istemiyorum’ dedim. Bu hafta raporluydum, iyi ki de gitmemişim, arkadaşlardan biri temaslıydı, pozitif çıkmış sonucu. İki, üç kişinin ismini vermiş, onlara da 2 gün izin yazmışlar. Raporum bitti, ne yapacağımı bilmiyorum. Şunu soruyorum, kamudaki çalışan gebe de fabrikada ya da diğer yerlerde çalışanlar gebe değil mi? Niye eşit davranılmıyor. Onlar evden çalışabiliyor, biz çalışamıyoruz tamam da bu durum bizim suçumuz değil ki, ya ben bebeğimle birlikte virüs kapsam. Bunun hesabını kim verecek!” 

AYAKTA ÇALIŞTIRDILAR, DENETLEME YAPILINCA SANDALYE VERDİLER

Fabrikada 2 arkadaşının daha hamile olduğunu dile getiriyor Gizem. Ama o arkadaşlarının hiçbir şeye ses çıkaramadığını da ekliyor: “İş yerinde bir şey olduğunda tek kafa tutan benim, her şeyi dile getiriyorum, sorunları ifade edebiliyorum. Başka kimse yok. Ben 2 senedir orada çalışıyorum, diğerleri 8-10 senedir, 5 senedir çalışıyor. Hepsi haksızlığa alışmış sanki. Yeni bir firma ile anlaşmıştı patron, birkaç haftada bir fabrikayı denetlemeye bir adam geliyor. Her geldiğinde farklı bir şikayet oluyor tabii. Denetlemeye gelen adam gelmeden evvel ben ayakta çalışıyordum. Sürekli ayaktaydım. Kontrole gittiğim bir günün ertesi denetleme olacak, hemen sandalye vermişler. Raporlu olduğum hafta da arkadaşlar hep sandalyede çalışmış. Biz kasanın üzerinde çalışıyorduk, oturduğumuz zaman da kasanın üzerine oturabiliyorduk. Denetlemeci gelmese benden üç tane işi aynı anda yapmamı bekliyorlardı mesela. Denetleme sayesinde ufak değişimler oldu fabrikada.”

"GEBELİK NEDENİYLE İSTEMEDİĞİM BÖLÜMDE ÇALIŞMAYA ZORLADILAR"

Üretim bölümünde parfüm dolduran Gizem, hamile kalması sonrası kokuya hassasiyeti oluştuğunu ve dolumda çalışamayacağını söylediğini anlatıyor: 

“Geç geç hiçbir şey olmaz, hem kontrol edeceksin hem de orada vayf (parfüm başlığı) atacaksın’ dedi bana müdür. Yaparsın, yapamazsın derken birbirimize girdik. Sonra beni başka bölüme koydular. Daha önce de tartışmam olmuştu müdürle. Ağır koliler kaldırıyordum; bir de bir anda 15-20 kişi aldılar, bana onların da sorumluluğunu verdiler. İki buçuk aylık hamileyim o zaman. İş aşırı sorumluluk istiyor, tek hatamda biterim. Strese girdim tabii, yeni gelenler hiçbir şey bilmiyor, parfümü, kutuyu bilmiyor. O süreçte çocuğumu düşüreceğim diye de korktum. Müdüre gidip, ‘Beni buradan alsınlar’ dedim. ‘Sen işini düzgün yapıyorsun, devam et’ dedi o da. E ben işimi düzgün yapıyorum da kimse bana yardım etmiyor. Kolileri tek başıma kaldırıyorum herkes beni izliyor. Şimdi o işe aldıklarını da çıkarmışlar, çıkarırken de ‘Küçülmeye gidiyoruz’ demişler.

"HAMİLE İŞÇİLERİN SESİNİ KİMSE DUYMAYACAK MI?"

Fabrikada ısıtma sistemi de yok. Dışarıdaki soğuk havanın 1000 katı içeride var. Makineler havayla çalışıyor ve alttan, üstten her yerden buz gibi hava geliyor. Gün içinde sadece molalarda sıcağı görüyoruz. Herkesin eli, ayağı buz tutmuş, elbiseden adamlarla dolu bir fabrika düşünebilirsiniz.... Hamileyken kış boyunca orada nasıl çalışacağım hepsi bir soru işareti işte. Şunu merak ediyorum ben, il genelinde kimlerin işe gidip gitmeyeceği, sokağa çıkıp çıkamayacağı valilik kararıyla oluyor. Tekirdağ Valiliği ne zaman tebligat gönderecek fabrikalara, gebelerin sesini kimse duymayacak mı?​”

İŞVEREN HAMİLE VE EMZİREN İŞÇİLER İÇİN ÖNLEM ALMAK ZORUNDADIR

Onur BAKIR
Sendika Uzmanı

İş Yasası ve ilgili yönetmeliklere göre, işveren hamile ve emziren işçiler için gerekli her türlü sağlık ve güvenlik önlemini almakla yükümlüdür. Öte yandan hamile ve emziren işçilerin çalışma koşulları ile ilgili bazı kesin kurallar vardır. Bu önlem ve kurallardan bazıları şunlar: 

  • Fazla mesai ücretinin en az yüzde 50 zamlı ödenmesi gerekir. Her 1 saatlik fazla mesai için en az 1 buçuk saatlik ücret ödenmek zorundadır. Bu asgari tutardır, artırılabilir. 
  • Hamile işçilere ve 1 yaşından küçük bebeği olan işçilere (emziren işçilere) fazla mesai yaptırılması yasaktır. 
  • 24. haftada analık iznine çıkma hakkı ne yazık ki sadece kamuda çalışanlara tanınmış bir haktır. Özel sektörde çalışan işçiler bu hakkın dışında tutulmuştur. 
  • Oturarak çalışmanın mümkün olduğu durumlarda hamile işçilerin oturarak çalışması sağlanır. İşveren gerekli ergonomi koşullarını sağlamak zorundadır. Hamile işçi kasa üzerinde çalıştırılamaz. 
  • Gebe veya emziren çalışanların kendilerinin ve bebeklerinin sağlığını olumsuz etkileyecek şekilde elle taşıma, yükleme ve araçsız taşıma işlerinde çalıştırılmaları yasaktır.
  • İşveren hamile işçinin mide bulantısına neden olabilecek kokulara karşı gerekli önlemleri almakla, gerekirse işçinin görevini geçici olarak değiştirmekle yükümlüdür. 
  • İşveren hamile ve emziren işçilerin çalıştığı yerlerin sıcaklığının sağlık ve güvenlik riski yaratmayacak düzeyde olmasını sağlamak zorundadır. Hamile ve emziren işçiler sağlık bakımından risk oluşturabilecek soğuk ortamda çalıştırılamaz.
  • Sağlık raporu ile gerekli görüldüğü takdirde gebe çalışan, sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır.
  • Fazla mesai dahil olmak üzere işçinin bir günde çalıştırılabileceği süre (molalar hariç) 11 saati aşamaz. İşçi kesintisiz 12 saat çalıştırılamaz. 7.5 saatten fazla süreli işlerde en az 1 saat ara dinlenmesi verilmek zorundadır.
  • İşveren, işveren temsilcisi, güvenlik görevlisi ya da amirler işçileri tehdit edemez, işçilere küfredemez. Tehdit ve küfür, hem Türk Ceza Kanunu’na göre suçtur hem de İş Yasası’na aykırıdır.
ÖNCEKİ HABER

Ankara Üniversitesi sağlık personeline dönük saldırıda bir kişi tutuklandı

SONRAKİ HABER

Dardanel Ton fabrikası işçisi: Fabrikada değil hapishanede yaşıyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...