24 Eylül 2020 07:20

Çapaklı köylülerinin arazilerine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile el konuldu

Biyogaz tesisine karşı defalarca eylem yapan ve jandarma saldırısına uğrayan Çapaklı köylülerinin arazilerine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile el konuldu.

Fotoğraf: Salihli Çevre Platformu

Reklam

Özer AKDEMİR

Tarlaların ortasına kurulmak istenen biyogaz enerji santraline karşı direnen Çapaklı köylülerinin arazilerine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile el konuldu.

Bugün Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile Manisa'nın Salihli İlçesine bağlı Çapaklı Köyü yakınlarında yapılmak istenen biyogaz tesisi kurulması için köylülerin arazileri kamulaştırıldı.

24 Eylül 2020 tarihli 31254 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 2970 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde "Ege Biyogaz Enerji Santralinin yapımı amacıyla" bazı taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildiği dile getiriliyor.

BİYOGAZ TESİSİNİN ALANI 6-7 KAT BÜYÜMÜŞ

Cumhurbaşkanlığı kararnamesini değerlendiren Çapaklı Köylülerinin avukatı ve Salihli Çevre Derneği Başkanı Seçil Ege Değerli acele kamulaştırma kararı ekinde verilen haritaya göre biyogaz tesisi kurulmak istenen alanın en az 3 kat arttığını dile getirerek, "Kamulaştırılan tarlaların toplam alanı 106.799 m2 ve proje sahası: 33.115 m2'ye denk geliyor. Yani toplam santral alanı: 139.914 m2 oldu. Bu alanın 3, 23 kat arttığı anlamına geliyor. Açıkçası bu derecesini beklemiyorduk. Alan tarım yapan köylüler için önemli bir büyüklüğü olsa da biyogaz santral projesi için küçük olduğunu ve bu kadarla sınırlı kalmayacağını düşünüyorduk zaten ki öyle de oldu" dedi.

DİRENİŞİ KIRAMAYINCA YASAL KILIFLA KÖYLÜNÜN ARAZİSİNE EL KONULDU

Acele kamulaştırma kararı ile el konulan 5 parsel arazinin tamamının Çapaklı köylülerinin zeytinlik ve meyve bahçeleri olduğunu ifade eden Değerli, "Bu arazilerin alınması ile ilgili köylülere herhangi bir teklif yapıldığını ben duymadım ama burada asıl mesele acele kamulaştırma kararının kendisi. Çünkü acele kamulaştırma yasasına baktığımızda bu kararın savaş, kıtlık, doğal afet gibi istisnai durumlarda, devletin kamulaştırma süreci için vakit kaybetmemesi, ivedilikle işlemleri yapabilmesi için çıkarıldığı çok açık. Çapaklı köylülerinin arazileri için acele kamulaştırma kararı verilirken bu gerekçelerin hiçbirisi ileri sürülemez. Zaten istisnai durumlarda uygulanması için çıkarılan acele kamulaştırma yasası bu iktidarla birlikte istisna olmaktan çıkmış, genel hale dönüşmüş durumda. Devletin acil bir ihtiyacı için değil tamamen şirketin isteği ile çıkarılmış bir karar bu. Şirketin proje sahasını genişletebilmesi için, Çapaklı halkının direncini ve direnişiyle başa çıkamayacaklarını anladıkları için böylesi yasal kılıfa büründürerek köylünün arazilerine el konulmuştur" dedi.

KARAR KAMUNUN DEĞİL ŞİRKETİN ÇIKARINA

Cumhurbaşkanlığı'nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kararı ile yayınladığı acele kamulaştırma kararnamesinin yasalara uygun olsa da hukuka aykırı bir işlem olduğunu dile getiren Değerli, "Bu karara karşı gerekli yasal itirazlarımızı yaparak dava açacağız. Çünkü bu karar da ne kamu yararı, ne köylülerin çıkarına bir şey vardır. Karar tamamen şirketin çıkarları için alınmıştır" dedi.

YAŞAM NÖBETİ TUTAN KÖYLÜLERE JANDARMA DAYAĞI

Çapaklı köyü yakınlarında zeytin, incir ve meyve bahçelerinin ortasında kurulmak istenen biyogaz enerji santraline karşı geçtiğimiz temmuz ayında köylüler yaşam nöbeti başlatmışlardı. Resmi tatil olan 15 Temmuz günü şirketin biyogaz tesisi yapmak istediği araziye gerekli izinleri almadan yol yapımı için iş makineleriyle gelmesi üzerine köylüler kepçelerin önüne çıkarak çalışmaları durdurmuşlardı. "Müdahalenin Men’i" davası ve yol yapılmamasına dair ihtiyati tedbir kararına rağmen yol yapmak isteyen şirketin çalışmalarına köylüler alana kurdukları çadırda nöbet tutarak engel olmuşlardı. Köylülerin nöbetine 24 Temmuz günü sert bir şekilde müdahale eden jandarma 30'a yakın köylüyü darp ederek gözaltına almış ve nöbet alanını dağıtmıştı. Jandarmanın en önde bulunan kadınlara ve diğer köylülere yaptığı sert müdahalenin görüntüleri uzun süre kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu.

Reklam