16 Eylül 2020 02:00

“12 saat maske ile yürümeyi bir düşünsenize”

Çalışma alanında işçilere “hadi çabuk olun” derken, sosyal mesafenin esamesi bile okunmuyor.

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

Depo işçisi

İstanbul/Esenyurt

Günümüzde zor çalışma koşulları dayatılsa da boyun eğmek zorunda kalıyoruz. Çünkü düzenimizin istediğimiz gibi gitmiyor, bir iş buluyoruz ve karın tokluğuna, ailemize bakabilmek için çalışıyoruz. Sevdiklerimize bir çay ısmarlayabilmek bile lüks oluyor çoğu zaman. Gelin görün ki elimizde kalanı da almak için fırsat kolluyorlar. Evet biz çok fazla mesaiye kalıyoruz. Yani ayın 3 haftası 12 saat çalışıyoruz ve aramızda çocuklarıyla doya doya vakit geçiremeyen evli arkadaşlarımız da var. Arkadaşlarımız sosyalleşmekten uzak, gençler dinlenmek için fırsat bulamıyor. Ailemizden çok iş yerinde zaman geçiriyoruz. Tutanak tehdidiyle zorunlu tutulduğumuz mesailer artık bizi çok zorluyor. Primleri hem zar zor veriyorlar hem de 1 gün işe gitmeme durumumuzda 5 günlük kesiyorlar.

HAYAT PAHALI, GEÇİM ZOR

Geçtiğimiz günlerde mesailer üzerine konuşuyorduk. Zaten canımız sıkkındı mesailere, zorunlu değil, gönüllü olsun diye konuşuyorduk. Sonuçta gönüllü mesai olunca genç arkadaşlarımız aileleriyle vakit geçirecek, sosyalleşecek, arkadaşlarıyla rahatça zaman geçirecek. İşi olan rahatlıkla işlerini halledecek. Bu durumu aramızda konuştuk ve kararımızı verdik. İtiraz edip yöneticilerle görüşecektik. Birlik olduk ve yöneticiler artık bize verecek cevap bulamıyorlardı, adeta söyleyeceklerini unuttular. Yöneticiler bu talebimizi kabul etmek zorunda kaldılar ve bu olay 2 gün uygulandı. Sonra eski haline geri döndürdüler. Gençler hayal kırıklığı yaşadı ve bu durum yüzünden işten ayrılan çok fazla arkadaşımız oldu. Ben size iş koşullarımızdan bahsedeyim; günde 25 bin adım atıyoruz, bu da ortalama 17 km demek. Yürürken tekerlekli araçlar kullanıyoruz, bir oraya itiyoruz bir bu yana çekiyoruz. 8 saatimiz bu şekilde geçiyor. Bizden yapmamız istenen miktarlar daha da zorlaşıyor ve şu an virüs ortamında daha da zorlanıyoruz. Çünkü maske takıyoruz ve 12 saat ağzımızda bu maske ile yürümeyi bi' düşünsenize. Hayatın pahalı, geçimin zor olduğu şu süreçte ne karşılığında yapıyoruz bunu? Asgari ücret...

Evet koronavirüse dair iş yerimizde önlem alınmış ama nasıl önlemler onu da anlatayım. İş yerinde her bölümden arkadaşlar Covid-19 ekibi için görevlendirilmiş. Çay ocağında, sigara içme alanlarında sosyal mesafenin korunması için uyarılar yapıyorlar. Yaptıkları iş sadece “sosyal mesafe” diye bağırmak. Bu alanlarda sosyal mesafe korunuyor ama çalışma alanında işçilere “hadi çabuk olun” derken, sosyal mesafeyi devirip kenara atıyorlar. Ayrıca çalışma alanlarımız sağlık koşullarına da uygun değil. Maalesef ki durumumuz böyle, ama rahat koşullara erene dek, mücadele etmeyi asla bırakmayacağız.

ÖNCEKİ HABER

Ölüyoruz ama ne patronun ne de devletin umurunda!

SONRAKİ HABER

Parkurun ucu ranta çıkıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...