09 Ağustos 2020 13:36

Açıköğretimde sosyoloji eğitimine tepki: Sosyolojide örgün eğitim şart

Saha çalışması olmaksızın, teori ile pratiği birleştirmeksizin bir sosyoloji eğitiminin eksik kalacağını belirten sosyoloji öğrencileri #sosyolojiaöfkapatılsın diyor.

Fotoğraf: DHA

Reklam

Emirhan DURMAZ
İzmir

Üniversitelerde bazı bölümlerin lisans eğitiminin açıköğretim üzerinden verileceğinin ilan edilmesi akademisyen ve öğrencilerin tepkilerine neden oldu. Sosyoloji bölümünün de yıllar önce açıköğretim kapsamına alındığını belirten sosyoloji bölümü öğrencileri, sosyolojinin ‘Sınavı geç, mezun ol’ mantığıyla öğrenilebilecek bir bölüm olmadığının altını çizdi. Öğrenciler taleplerini #sosyolojiaöfkapatılsın etiketiyle sosyal medyada dile getirdi.

"EKRAN BAŞINDA BİLİM OLMAZ"

Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğrencisi Rukiye Kurnaz, saha çalışması olmaksızın, teori ile pratiği birleştirmeksizin bir sosyoloji eğitiminin eksik ve niteliksiz olacağına dikkati çekiyor. Sosyoloji biliminin toplumsal değişim, dönüşümleri inceleyen dinamik bir disiplin olduğunu ve sınıf ya da ekran başında bunun öğrenilemeyeceğini belirten Kurnaz “Örgün eğitimde de yetersiz ders saati, eksik bilgi aktarımı ve uygulamada pek çok sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Dolayısıyla örgün öğretimde dahi eksiklikler varken açıköğretim, sosyoloji disiplinini edinme açısından yeterli olamaz. Öte yandan, pandemi sürecinde verilen eğitimde de bu yöntemin başarısız olduğunu görmüş oldum” diye konuştu.

UZAKTAN EĞİTİM İLE OLMAZ

Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 3. Sınıf Öğrencisi Mustafa Güneş, Türkiye’de ‘diplomacı’ eğitimin problemler zincirinin ilk halkasını oluşturduğuna dikkati çekti.  Sosyoloji disiplininin temelinde veri toplama, bunları analiz etme gibi zorunlu birtakım etkinlikler olduğuna vurgu yapan Güneş “Bunların uzaktan bir eğitim modeli ile sağlanamayacağı gayet açıktır. Bu tıpkı bir fizikçinin elinden her türlü deney imkanını alıp ondan nobel ödülü kazanmasını istemeye benzer. Sosyoloji bilim dalında çalışma yapan insanların diğer sosyal bilimler alanında çalışanlarla ‘dirsek temasında’ bulunması neredeyse zorunludur. Bunu sağlamanın tek yolu da klasik olarak adlandırabileceğimiz örgün eğitimdir” dedi.

"SALT SINAV GEÇEREK SOSYOLOG OLUNAMAZ"

Sosyoloji bölümü öğrencilerinden Kaan Yılmaz da sosyolojinin çalışma alanının insanın bizzat kendisi olduğunu ve sahada ter dökmeksizin, sosyal yaşama karışmaksızın, salt kuramlar üzerinden verilen eğitimin bir anlam ifade etmediğini vurguladı. Yalnızca sınav başarısından sosyolog olunamayacağına dikkati çeken Yılmaz “Muhakkak sahaya inmesi, çalışma yürütmesi, veri toplaması ve verileri analiz etmesi gerekir. Oku, ezberle ve sınavı geç düsturuyla verilen eğitim yetersizdir ve mesleği de basite indirgemektedir” ifadelerini kullandı.  Sosyoloji Bölümü 3. Sınıf Öğrencisi İrem Altekin ise kuram ezberine dayalı, pratikten yoksun bir anlayışın sosyolog yetiştiremeyeceğini belirterek “Sosyoloji; uzaktan, test sınavlarla, ezber yoluyla öğrenilebilecek bir bilim değildir. Bu yollarla mezun olan birisi sosyolog unvanı alsa dahi, toplumsal yapıları çözümleyemez, sosyal ilişkileri irdeleyemez” diye konuştu.

Reklam