13 Temmuz 2020 00:14

"Korona Günlerinde Fotoğraf" yayında

Son yüzyılın en kritik dönemini temsil eden pandemiye ilişkin görsel bellek oluşturmak amacıyla başlatılan "Korona Günlerinde Fotoğraf" çalışmasına katılan 360 fotoğrafçının çalışmaları yayımlandı.

Fotoğraf: Burcu Yürüyen

Paylaş

Özcan YAMAN

Tüm dünyada gündelik hayatı kökten sarsan ve hâlâ sarsmaya devam eden psikolojik, sosyal ve ekonomik yıkımlara sebep olan pandemi sürecinin Türkiye’de de etkisini göstermeye başladığı, tartışmalı izolasyon tedbirlerinin uygulamaya konulduğu mart ayını takip eden günlerde son yüzyılın en kritik döneminin görsel belleğini oluşturmak amacıyla bir grup fotoğrafçı tarafından başlatılan Korona Günlerinde Fotoğraf adlı fotoğraf çalışması sonuçlandı.

Türkiye fotoğraf tarihinde ilk defa büyük çaplı ve çok yönlü ortaklaşa bir editoryal fotoğraf çalışması gerçekleştirildi. Projede 19 fotoğrafçının çağrısı üzerine 33 fotoğraf editörü görev aldı. 360 fotoğrafçının katılım talebinde bulunduğu çalışma, hazırlıkların tamamlanmasının ardından 3 Mayıs’ta başladı. Türkiye’nin 31 ve Almanya, Azerbaycan, Finlandiya, Fransa, İngiltere, Kanada ve Kosova’nın 10 farkı şehrinden katılımda bulunan 360 fotoğrafçı iki ay süresince pandeminin kişisel ve toplumsal yansımalarını fotoğrafladı.

6 BİN TEKİL FOTOĞRAF VE 200’Ü AŞKIN GÖRSEL HİKAYE

Korona Günlerinde Fotoğraf çalışmasında üretilen tekil fotoğraflar ve görsel hikayelerin önemli bir kısmı, 1 Temmuz Çarşamba gününden itibaren www.koronagunlerindefotograf.com sitesinde yayımlanmaya başlandı. Çalışmanın web sitesi temmuz ayının sonuna kadar yapılacak güncellemelerle tüm hikayelere ulaşılabilir hale getirilecek.

Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında da tanıtım ve duyuruları yapılan çalışma yaklaşık 6 bin tekil fotoğrafı ve 200’ü aşkın görsel hikayeyi içeriyor. Bugünden yarınlara bırakılan bu büyük görsel bellek, evlerde yaşanan tecridin etkilerini, çalışmak zorunda bırakılanların koşullarını, sokaklardaki farklılaşan görünümü, yeni alışkanlıkları ve yeni normal olarak adlandırılan bu dönemin içsel ve dışsal yansımalarını ilerleyen zamanlarda hatırlamayı kolaylaştırmak ve üzerinde düşünmek için görünür kılıyor.

PROJEDE HER MESLEK GRUBUNDAN İNSAN VAR

Projede, editörler yalnızca fotoğrafçılardan oluşmadı. Fotoğraf üzerine yazan, düşünen, sosyal bilimci, sanat kuramcılarının da yer aldığı bu büyük çalışmaya neredeyse her meslek grubundan özellikle sağlık alanından yoğun katılım oldu. Koronaya karşı korunanlar ve koruyanlar yaşadıkları deneyimleri ve gözlemleri fotoğraflarıyla belgeledi.

Proje, tekil fotoğraflar ve seri fotoğraflar (hikaye anlatan) olmak üzere 2 ana dalda katılımcılara açıldı. Tekil fotoğraf editörleri tarafından ayrıca değişik kişilerin tekil fotoğraflarından hikayeler de üretildi. Böylece ortaya 3 grup çalışması çıktı. Tekil fotoğraflar, seri katılımlı (hikaye anlatan) fotoğraflar ve tekil fotoğraflardan oluşan seri fotoğraflar. Hepsi site üzerinden ulaşılabilir durumda.

Bir önemli çalışmada editörlerin katılımcılara dolayısıyla fotoğrafla ilgilenenlere yazılan editör mektupları oldu. Dileyenler siteden bu mektuplara ulaşıp yararlanabilirler. 

Korona Günlerinde Fotoğraf’a buradan ulaşabilirsiniz.

FOTOĞRAFLARIN HİKAYELERİ

"İÇERİDEN FISILDAMALAR"

Ayşegül Yılmaz: "Ben hastanede fotoğraf çekmeye ancak diğer doktorlar iyileşip işlerinin başına döndükten, baktığım hasta sayısı makul değerlere düştükten sonra başlayabildim ki bu salgının etkisini oldukça azalttığı döneme karşılık geliyor. İki ay boyunca korku, yorgunluk hatta çoğu zaman çaresizlik atmosferini bizzat yaşamış olduğum algımla; huzuru, boş koridorları, umutsuzluğun umuda dönüştüğünü görmek göstermek istedim. Hastanede, dışarıda, balkonda, evde binlerce fotoğraf çektim…"

"COVIT EX"

Burcu Yürüyen: Takip ettiğimiz cenazenin hastaneden çıkışı ve defnedilişi yaklaşık 3 saat sürdü. Bu süreçte pandemi bölümüne 3-4 cenaze daha geldi. Sosyal mesafe kurallarına rağmen yakınlarını uğurlamaya gelen hatırı sayılır kalabalığa bakarken, yaşam/ölüm/veda kelimelerinin anlamlarından çok içeriğini hissettiğim bir güne şahit olduğumu düşünüyordum.

"EVDE YALNIZIM"

Hülya Avdan: "…Bugün 10 Mayıs anneler günü; bu yıl kutlamaları da sanal olarak yapıyoruz. Evde yalnızım seri fotoğraflarda bireyin salgın günlerindeki yalnızlığı, mutsuzluğu ile yüz yüze gelmesini anlatmaya çalıştım. Üst açıdan çekimi ise fotoğraftaki kişinin baktığı açıyı göstermek ve aynı zamanda evdeki boşluğu anlatmak için tercih ettim…"

"KORONA ÇIKMAZI"

Nimet Gönenç Çınaroğlu: Ev, yaşamın perdesiymiş; bizi dışardaki yaşamdan ayıran…

Önceden sadece fotoğraf makinesinin perde ayarını düşünürken, şimdi camlarda yukardan aşağıya sallanan perdeyi sonuna kadar açtım…”

ÖNCEKİ HABER

Hatayspor, TFF 1. Lig'de şampiyon oldu ve Süper Lig'e yükseldi

SONRAKİ HABER

"Hani benim maskem?"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...