İskender Bayhan: Hendek’te, vahşi kapitalizm manzarasıyla yeniden karşılaştık

Gazeteci İskender Bayhan, Sakarya Hendek'te havai fişek fabrikasında yaşanan patlamayı Gündem Özel'de değerlendirdi.

06 Temmuz 2020 14:00
Son Güncellenme Tarihi: 08 Temmuz 2020 05:08
Paylaş

Gazeteci İskender Bayhan, Sakarya Hendek'te havai fişek fabrikasında yaşanan patlamayı Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de değerlendirdi.

İskender Bayhan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:

TÜRKİYE’DE VAHŞİ KAPİTALİZM MANZARASIYLA YENİDEN KARŞI KARŞIYAYIZ

Sakarya Hendek’teki havai fişek fabrikasındaki patlama herhalde Türkiye’nin iş cinayetleri hafızasına Soma gibi Torunlar gibi madenlerdeki iş cinayetleri gibi kazınacak. Çünkü tabloya yakından baktığımızda, fabrikanın geçmişinden fabrikanın kapitalistin bugünkü pozisyonu, fabrikada yaşanan iş cinayetlerinin çokluğu ve birkaç kez fabrikanın kapatılıp açılması tabloyu netleştiriyor.

Fabrikanın genel durumunda 194 kayıtlı işçiden söz ediliyor. Bakan açıklamalarında misafir işçi gibi garip bir kavram kullanıyor. İşçiler ise kayıt dışı çalışmanın olduğundan bahsediyor.

Türkiye’de vahşi kapitalizm manzarasıyla yeniden karşı karşıyayız.

KAPİTALİST KAPİTALİSTİN ACISINI PAYLAŞIYOR

Soma cinayetiyle beraber “bu işin fıtratında var” mantığından düşünerek Hendek ile de bağlantı kurmak mümkün. Çünkü aynı zihniyetin devamı. Burada mağdur olan işçiler değil MÜSİAD’a göre. Fabrikanın patronu, MÜSİAD üyesi Yaşar Coşkun mağdur oluyor, onların gözünde. Burada tamamen bir sınıf ahlakı var. Bir sınıf tutumu var. Kapitalistler sınıfı meseleye böyle bakarlar.

Bütün bir kalkınma politikalarının, Türkiye’de kapitalizmi ihya etme politikalarının Hendek’teki küçük bir izdüşümü bu. Vahşi kapitalizm, hiçbir kural, yasa, kanun, hiçbir hak hukuk tanımadan sömürüyü büyütmek, zenginliği, serveti büyütmek ve bunu da iyi bir şey olarak halk kitlelerine propaganda etmek. İşçilerin canı, kanı pahasına onları sadece birer emek gücünü satan kişiler olarak değil, ücretli köle olarak kapitalizmin malı sayan zihniyet demek. Onun için de moral yemeği oluyor. Kapitalist kapitalistin acısını paylaşıyor. Bu yüzden yaptıkları çok normal. Çünkü kapitalizmin ahlakı bu. Ve hükümetin de Erdoğan’ın da ahlakı bu. Onun için Cumhurbaşkanın arayıp patrona geçmiş olsun diyor.

BAKANLAR, MIZRAĞI ÇUVALA SIĞDIRMAK İÇİN ORAYA GİTTİ

Sakarya özelinde Hendek AKP’nin en önemli kentleri veya ilçeleri içerisinde yer alıyor. En güçlü oldukları yer. Telaşın ilk büyük nedeni olarak orada olası bir büyük tepkiyi, hoşnutsuzluğu, huzursuzluğu bir şekilde dengelemek için, “bu işi önemsiyoruz” mesajı vermek için bakanlar çıkarması yaptılar.

Daha sonrasında ailelerin ikna edilmesi, öfkenin yatıştırılmasında “hükümetimiz çok ilgilendi” propagandası yapabilmek için de oradaydılar. Bu işin siyasi, sosyal ve ekonomik faturasını azaltmak üzere tedbir amaçlı çıkarma yaptılar.

Bu işyeri sendikasız, örgütsüz bir işyeri. İş güvenliği ve işçi sağlığı açısından çok şaibeleri olan bir işyeri. Biraz da mızrağı çuvala sığdırmak üzere olası bir ört bas operasyonu açısından da bakan ziyareti yapılmış olabilir.

ADALET VE KALKINMA PARTİSİNİN ADI ‘AZGIN KAPİTALİSTLER PARTİSİ’ OLARAK DEĞİŞTİRİLEBİLİR

İşletme özellikle bölgede yerleşik, yerelden işçi çalıştıran bir işletme olunca azgın kapitalizmin yarattığı tahribatı unutturmak adına işletme kapatılıp yeniden kuruluyor. Bu sorunu çözmüyor. Belki de vergi borçları, SGK borçlarının da üstü kapatılıyor, iflas verilip yeniden açılıyor. Son noktada, her durumda kapitalist ihya ediliyor. Yeniden ve yeniden ihya ediliyor. Bunların kapitalizm koşullarında önlenmesinin ya da bütünüyle ortadan kalkmasının yolu yok. Azaltılmasının yolları var ama onlar bile yapılmıyor. Fabrika kapanıyor açılıyor ama ne sendikalı oluyor işçiler, ne işyerinde işçi temsilcilerinin olduğu bir işyeri denetim kurulu kuruluyor. Bu kadar iş cinayeti yaşanan, aç kapa yapılan fabrikada işçilerin işçi sağlığı açısından denetimi yapılmaz mı, yapılmıyor. Çünkü işçiler makinenin parçası orada sadece üretimin yapılması için çarkın tamamlayıcı dişlerinden birisi. Bu zihniyetteki Adalet ve Kalkınma Partisinin adı da Azgın Kapitalistler Partisi olarak değiştirilebilir. Çünkü bütün her şey oradaki mülki amirlerinde önünde oluyor. Milletvekillerinin önünde oluyor. Yerel yönetimlerin, hükümetin gözünün önünde oluyor. Bir de üstüne tuz biber olsun diye kalkıp patron için moral yemeği veriyorlar.

O fabrikanın yeniden devreye girmesi sürpriz olmaz. Derlenir toparlanır, enkaz kaldırılır, devam eder.

2013’TEN BERİ İŞ GÜVENLİĞİ YÖNETMELİĞİ DEVREYE SOKULMUYOR

Cumhurbaşkanının burada ayrıca özel bir sorumluluğu da var. 2013’ten beri iş güvenliği yönetmeliğini bile yürürlüğe sokmuyor. Bu işin fıtratında var diye zihniyetle Türkiye’ye gelişmişliği, kalkınmayı “şu kadar fabrika açtık, şu kadar tesis kurduk” diye anlatan kapitalist zihniyetin sorumluluğu var.

Bir ülkede kalkınmışlık, gelişmişlik işçilerin yaşam ve çalışma koşullarının kalitesiyle ölçülür, onların düzeyiyle ölçülür. Bunun bir ilke olarak benimsenmesi lazım.

İşçiler kesinlikle sendikasız ve kayıt dışı çalışmamalıdır.

Mutlaka işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından fabrikalarda, işyerlerinde denetim raporlama sistemi işçilerin, emekçilerin seçtiği temsilcilerden oluşan kurulların elinde olmalıdır. İlgili sendikaların ve sağlık kuruluşlarının temsilcileri de yer almalıdır. (WEB TV)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Gülistan Doku’yu arama çalışmaları durduruldu, ailesi Dersim'e taşınma kararı aldı

SONRAKİ HABER

Kocaeli Emek Gençliği: KOÜ salgın dönemini fırsat bildi, yemekhaneye zam yaptı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...