03 Temmuz 2020 00:18

Autoliv işçisi: İşçiler kıdem gitmesin diye gönüllü çıkış yapıyor

"Fabrikamız Gebze’de bulunan diğer fabrikalar gibi, “gönüllü çıkış” için liste istedi. İsmini yazdıran arkadaşlarımızın önemli bir kısmı “Kıdem gidecek bari şimdiden alalım” kaygısıyla yazdırdı."

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

Paylaş

Bir grup Autoliv işçisi
Gebze

Merhaba Evrensel gazetesi okurları;

Son dönemde yaşanan kıdem tazminatına dair tartışmaların, Autoliv fabrikasındaki işçilere nasıl yansıdığına dair izlenimlerimizi sizlerle paylaşacağız. Bu arada Autoliv’de yaşanan kimi gelişmeleri de sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Fabrikanın önemli bir bölümü pandemi koşulları nedeniyle çalışmadı. Ücretlerimizi kısa çalışma ödeneğinden aldık. Artık işten atılırsak, işsizlik ödeneği alamayacağız! Ayrıca üretime yeniden başladığımız bugünlerde ücretsiz izin olacağına dair yönetimden sesler geliyor. Türk Metal Sendikasının yetkilileri ise MESS sözleşmelerini işaret ederek, “Mümkün değil” dese de bazı bölümlerde aynı temsilciler, “Duruma göre değerlendireceğiz” diyorlar. Açıkçası işçilerin önemli bir bölümü ücretsiz izinleri kabul etmeyecektir. Bugünden buna karşı hazırlıklı olmalı ve kabul etmemeliyiz.

Fabrikanın Bulgaristan’a taşınacağına dair bilgiler dolaşıyor. Ancak Bulgaristan’da iş gücüne dair yaşanan sorun nedeniyle, Bulgaristan’a işçi taşıyacakları da ifade ediliyor. Fabrikanın küçüleceği duyumlarıyla birlikte yaşanan bu gelişmeler işçiler içerisinde, işsizliğin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde iş güvencesi sorununu gündeme getirdi.

Fabrikamızda yönetim kademelerinde yaşanan değişim sonrasında, işçiler üzerinde üretimin yoğunlaşması için baskılar arttı. Ancak bu baskılar sadece takip ile değil, işsizlik sopasıyla da gösteriliyor. Fabrikamız Gebze’de bulunan diğer fabrikalar gibi, “gönüllü çıkış” için liste istedi. 70 kişi düşünüyorlardı ancak bu mektubu yazdığımız günlerde sayı 120’yi bulmuştu. İsmini yazdıran arkadaşlarımızın önemli bir kısmı nedeninin, “Kıdem gidecek bari şimdiden alalım” kaygısı olduğunu ifade ediyorlar. İş bulamayacaklarını düşünseler de, borçlarını kapatma, kıdem hakkının gasbedilmesi gibi düşünceler nedeniyle isimlerini yazdırdılar.

Kıdeme dair tartışmaların bir yansıması böyle. Ayrıca fabrikada kıdemin, “devlet güvencesine” alınacağına dair bir algı oluştuğunu da ifade edebiliriz. Arkadaşlarımızın bir kısmı, “Normalde patronlar kıdemimizi vermiyordu, şimdi garantilendi” diyerek mevcut öneriye olumlu yaklaşıyor. İtiraz edenlerin çoğu ise, “60 yaşına kim öle kim kala” diyor. Aynı zamanda Türkiye’de oluşan işçi fonlarına dair güvensizlik yüksek. Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikasına bağlı bir işyerindeyiz ancak sendikamız bu konu hakkında işçileri detaylı bilgilendirme konusunda adımlar atmıyor. Türk-İş temsili açıklamalarla sınırlı bir tutum takınıyor.

Sendikalar her ne kadar, “Kıdeme dokunma” dese de bir gerçek var ki, şu an mevcut kıdem dokunula dokunula kuşa çevrildi. 1 günlük çalışmamızın karşılığının alınması gerekirken, kıdem hakkımız patronlar eliyle her daim gasbedildi. Bu durum işçiler içerisinde, “Zaten güvende değil” duygusu oluşturdu. Bugün “kıdeme dokunma” demek yeterli değildir. İçeriğinin işçiler için nasıl güçleneceği tartışılmalıdır. Güvence altına almanın önerileri sunulmalıdır. Mevcut haliyle kıdem hakkımız yetersizdir. Sunulan öneri ile bu hak daha fazla kaybolacaktır. Biz daha iyi öneriler sunmadıkça ve mücadelesini vermedikçe, onların minderinde çırpınacağız. TV’lerin, sosyal medyanın tehdit altında olduğu bugünlerde sendikalar tek tek işçileri gezmeli, örgütsüz işyerindeki işçilere seslenmelidir.

ÖNCEKİ HABER

Metal işçileri: Sendikaları mücadeleye ancak biz çekebiliriz

SONRAKİ HABER

ABD, Çinli yetkililerle iş yapan bankalara yaptırım uygulamaya hazırlanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa